Başkent Tahran'da lise ve üniversite öğrencileriyle bir araya gelen Hamaney, ABD'nin Tahran Büyükelçiliğinin 4 Kasım 1972'deki işgaliyle ilgili konuştu.
İran'ın devrim lideri Humeyni'nin 1964'te ABD'ye bağlı rejim tarafından sürgün edildiğini hatırlatan Hamaney, Washington yönetiminin bugün daha zayıf olduğunu söyleyerek, "Bazıları tarihi tahrif ederek İran ile ABD arasındaki ihtilafların elçilik işgaliyle başladığını söylüyor ancak İran'ın ABD ile ihtilafı 1953'teki darbe ile başlamıştır ve İran halkını fasid bir yönetime bağlamıştır" ifadelerini kullandı.
'ABD ile müzakerelerden hiçbir sonuç çıkmayacaktır'
ABD ile müzakerelerin de hiçbir netice vermeyeceğini ve herhangi avantaj sağlamayacağını dile getiren Hamaney, "ABD ile müzakereleri sorunların çözüm yolu olarak gösterenler yüzde yüz yanlış yapmaktadır. ABD ile müzakerelerden hiçbir sonuç çıkmayacaktır. Çünkü onlar kesinlikle hiçbir imtiyaz vermeyecektir. ABD, yıllardır İran liderleriyle görüşmek için ısrar ediyor ancak İran bundan imtina ediyor. İran liderleri ABD ile müzakere yapsaydı yaptırımlar hiçbir şekilde azalmayacaktı" değerlendirmesinde bulundu.
Macron'un tavrının 'yüzde yüz yanlış olduğunu' savunan Hamney, Kuzey Kore ve Küba'yı örnek göstererek, ABD'yle müzakere masasına oturduklarına rağmen asla yaptırımlardan kurtulamadıklarını ifade etti ve şunu ekledi:
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron için 'saf' ya da 'ABD iş birlikçisi' nitelendirmesinde bulunan Hamaney, "Nükleer anlaşmayı beyhude bir şekilde beklediğimiz gibi Avrupalıların adımlarını beklememeli ve diğer konularla zaman kaybetmemeliyiz" görüşlerini paylaştı.
‘Macron bu kadar saf mı yoksa bir ABD işbirlikçisi mi’
Daha sonra Twitter üzerinden de açıklama yapan Hamaney, şu açıklamayı yaptı:
"Fransa cumhurbaşkanı Macron arabulucu gibi davranıyor. İran'la iletişime geçiyor ve ABD başkanıyla yapılacak tek bir toplantının tüm sorunları çözeceğine dair bir mesaj gönderiyor! İnsan gerçekten merak ediyor, (Macron) bu kadar saf mı yoksa sadece bir işbirlikçi ve ABD ile mi çalışıyor."