GÖRÜŞ

Andrey Karlov’un eşi: Acımı ancak Türk-Rus ilişkilerinin daha çok gelişmesi hafifletir

Uluslararası Andrey Karlov Vakfı Başkanı Marina Karlova suikast sonucu öldürülen eşi, Rusya'nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov'un ölümünden kimin sorumlu olduğunu düşündüğünün sorulması üzerine “Bunu Türkiye Rusya ilişkisine kastetmek isteyenlerin yaptığına eminim. Bu yüzden acımı ancak Türk-Rus ilişkilerinin gelişmesi hafifletir” dedi.
Sitede oku

İnönü Üniversitesi’nin ev sahipliğinde “21. Yüzyılda Türkiye-Rusya İlişkileri” paneli gerçekleşti. Toplantıda Uluslararası Andrey Karlov Vakfı Başkanı Marina Karlova, Rus-Türk İşadamları Birliği (RTİB) Başkanı ve Uluslararası Andrey Karlov Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Naki Karaaslan, Emekli Büyükelçi Vladimir Solotsinkiy ve İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Osman Ağır konuşma yaptı. Panelde söz alan Uluslararası Andrey Karlov Vakfı Başkanı Marina Karlova “Vakfımızın geçmişi kısa olsa da, biz Türkiye-Rusya ilişkilerini daha ileriye taşımak için çabalıyoruz. Vakfımız birçok alanda çalışmalara yönelmiş durumda. Bunlar arasında eğitim, kültür ve değişik alanlarda çalışmalar yürütüyoruz. Vakfımız Moskova’da Türkiye-Rusya ilişkilerine ilgi duyan öğrencilerle özel bir çalışma yürütüyor. Moskova’da Andrey Karlov Okulu var. Bu okulun öğrencilerini vakfımızda olan çalışmalara dahil ediyoruz” dedi. 

Andrey Karlov’un eşi: Acımı ancak Türk-Rus ilişkilerinin daha çok gelişmesi hafifletir

‘Kardeş şehir projelerinden, Türk-Rus evliliklerindeki sorunların çözümüne pek çok alanda çalışmalar yapılıyor’ 

Türkiye ile Rusya arasında kardeş şehir kurma çalışmaları da yürüttüklerini söyleyen Karlova “60’tan fazla şehir ile bu planımız sürüyor. Biz bu kardeşliği ileriye taşımak istiyoruz. İki ülke dostluğunuz geliştirmek istiyoruz. Umut ediyorum ki, bu çalışmalarımız Türkiye ve Rusya arasındaki işbirliğini çok daha ileriye taşıyabilir. Türk-Rus evlilikleriyle ilgili bir çalışmamız var. Türk-Rus evliliklerinde eşlerden sorun yaşayanlara yardım etmek istiyoruz. Bu yardım kurumsal bağlamda, hukuksal sorunlarda, psikolojik manada yardım etmeyi planlıyoruz. Ayrıca görme engelli çocukların eğitimi üzerine de proje yürütüyoruz. Önümüzdeki yıl Türkiye ve Rusya arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılı dolmuş olacak. Bu yüzden biz de iki ülkenin ilişkilerini geliştirmek için neler yapılabileceğini ele alacağız” ifadelerini kullandı. 

Suikast sonucu öldürülen eşi, Rusya'nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov'un ölümünden kimin sorumlu olduğunu düşündüğünün sorulması üzerine Karlova “Eşimi kimin öldürdüğünü bilmiyorum, ancak Türkiye Rusya ilişkisine kastetmek isteyenlerin bunu yaptığına eminim. Çünkü bir gün sonrasında iki ülkenin Dışişleri Bakanları toplantısı vardı. Bu yüzden ancak Türk ve Rus ilişkilerinin gelişmesi benim acımı hafifletebilir” dedi. 

RTİB Başkanı: Ticaret hacminin artması için kolektif bir yol haritasına ihtiyaç var

Rus-Türk İşadamları Birliği (RTİB) Başkanı ve Uluslararası Andrey Karlov Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Naki Karaaslan ise, Türkiye ile Rusya’nın ekonomik ilişkilerinin arzu edilen seviyelere çıkması gerektiğine işaret ederek “Rusya enerjide dünya rezervlerinin üçte birine sahip, dünya zenginliklerinin üçte birine de…Önümüzdeki 50-100 yılın en önemli konusu tatlı su. Tatlı su rezervlerinin yüzde 20’si Rusya’da. Bu imkanlar çok iyi değerlendirilmeli. Ancak özellikle sivil toplum kuruluşları bu konuda yeterli katkıyı sunmuyor, bir konuya odaklanmıyor. Onun yerine siyasilerin ağzına bakıyor. Rusya-Türkiye ilişkileri rakamsal anlamda bizim istediğimiz yerde değil. Zira iki ülkenin ticaretinden enerjiyi çıkardığınızda, ticaret 6.5 milyar dolar. Yol haritasına ihtiyaç var. Türkiye-Rusya ilişkilerini biz kalkındıracağız. Bunları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yapacak. Dış Ekonomik İş Konseyi yapacak. TİM, TÜSİAD, MÜSİAD yapacak” dedi. 

Andrey Karlov’un eşi: Acımı ancak Türk-Rus ilişkilerinin daha çok gelişmesi hafifletir

‘Türk-Rus evliliklerinden olan çocuklar bölgenin geleceğinde önemli rol oynayacak’

Türk-Rus evliliklerinden olan çocukların ileride bölgede önemli rol sahibi olacaklarına işaret eden Karaaslan “100 bin ortak evliliğimiz var. Bu ortak evlilikler ile etkileşim alanı 1 milyon oluyor. Türkiye-Rusya ilişkileri çok ileriye gidecek. Akrabalık ilişkilerimiz artıyor. Bu 100 bin evlilikteki çocukların en kötüsü 2 dil biliyor. Akademik ilişkiler, sosyal yaşam, siyasi ilişkiler de bu çocuklar Rusya ve Türkiye’nin en önemli yerlerine gelecekler. Ama bunlara sahip çıkmamız lazım. Andrey Karlov Vakfı’nın ana çizgisi ortak ailelerin çocuklarının iyi bir eğitim alıp iş dünyasına, siyasete, ekonomiye, akademiye katkı vermeleri” diye ekledi. 

Emekli Büyükelçi Solotsinkiy: Türkiye, yaptırımlardan korkmamalı, Rusya gibi sürecin sonucunda kazançlı çıkacaktır

Emekli Büyükelçi Vladimir Solotsinkiy ise Türk-Rus ilişkilerinin, bu ilişkiyi bozmak isteyenlere rağmen devam ettiğine vurgu yaparak “Turkiye-Rusya arasında birliktelik şart. Bizim dostluk ve dayanışma içerisinde olmamız bence bir zorunluluk. Dünyada pek çok devlet, Türk-Rus ilişkilerinin bozulmasını istiyor. Ancak buna izin vermemeliyiz” dedi. 

ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırımlarının sorulması üzerine Solotsinkiy “Biz Rusya olarak yaptırımlardan korkmadık, korkmuyoruz. Yaptırımlar bizi güçlendirdi ve sürecin sonunda kazanan biz olduk. Eskiden Batı’dan ithal etmek zorunda olduklarımızı, şimdi kendimiz üretiyoruz. Ben bunun Türkiye için de geçerli olduğuna inanıyorum. Türkiye'nin de geleceği parlak” diye yanıt verdi. 

‘Batı’nın kaostan faydalandığı unutulmamalı, Türkiye’yle Rusya rekabetten kaçınmalı’

İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Osman Ağır ise, Türkiye Rusya arasındaki çatışmaların üçüncü ülkelerin çıkarına hizmet ettiğine vurgu yaptı. Ağır “Tarihten günümüze Türk-Rus ilişkilerinin kazananı iki ülke arasında olmamıştır. Her iki taraf da bu çatışmanın kaybedeni olmuştur. Türkiye ve Rusya da ortak çıkarları noktasında işbirliği kurup çıkarlarını ileriye taşıyabilirler” dedi ve şöyle devam etti: 

İki ülkenin problemlerini, üçüncü ülkelerin dahil olmadan konuşacağı platformlar şart. Tarihte olduğu gibi iki ülkenin işbirliği üçüncü ülkelerin husumetine neden olacağı, bu bağlamda yapılabilecek olan provokasyonlara karşı dikkatli olması gerekmektedir. Balkanlar, Güney Kafkasya, Orta Asya ve Ortadoğu’nun tarihsel olarak iki ülkenin odağı olduğu ve durum gelecekte de devam edecek. Bu bölgelerde olan sorunların çözümü ise ancak iki ülkenin işbirliğiyle mümkün. Ancak Batı kaostan faydalanma peşinde Dolayısıyla iki ülke işbirliği yaparak bu sorunları çözebilirler. Bölgesel sorunların çözümünde başarı sağlayabilmeleri ise yeni dünya düzeninde bir örnek olacak. Uluslararası sistemde bir paradigma değişikliğine neden olacak.

Yorum yaz