KSYÖ/OPCW soruşturmasıyla ilgili 23 Ekim'de açıklama yapan Cesaret Vakfı'nın uzmanlar heyeti, araştırma çerçevesinde KSYÖ'nün Duma kanıt toplama misyonunun bir üyesiyle biraraya gelmişti.
KSYÖ'nün bu üyesinin örgütün iç yazışmaları, belge değiş tokuşları ve gün yüzüne çıkarmadığı rapor taslaklarıyla ilgili geniş çaplı sunum yaptığı belirtildi.
Cesaret Vakfı'nın uzmanlar heyetinin resmi açıklamasında şöyle denildi:
Ancak bu çarpıcı bulgular ana akım medyada kendisine yer bulamadı, taa ki 5 gün sonra ödüllü ve tecrübeli gazeteci Jonathan Steele BBC sansürünü delmek suretiyle atıfta bulunana dek.
BBC World Service'in 'Weekend' (Haftasonu) programına ABD'nin IŞİD lideri Ebubekir el Bağdadi'yi öldürdüğünü açıkladığı operasyonu konuşmak üzere davet edilen Jonathan Steele, programda aniden konu değiştirdi ve KSYÖ ifşaatçısının Cesaret Vakfı'na verdiği brifingde hazır bulunduğunu söyledi.
BBC'nin Haftsasonu programının sunucusu Paul Henley şaşırtıcı şekilde Jonathan Steele'in sözünü kesmek ya da konuyu kapamak yerine konuyla ilgili daha fazla bilgi talep etti.
Tanınmış gazeteci şunları söyledi:
Henley "Kimin yönlendirdiği propaganda" diye sorunca Steele şöyle devam etti:
"Militanların, Amerikan savaş uçakları gelsin diye ki, bu, gerçekleşti. Bu haberlerin çıkmasından bir kaç gün sonra, ABD, Britanya, Fransa savaş uçakları Şam'ı bombaladı. Aslında bu, kendini ortaya atan ikinci ifşaatçı. Bir kaç ay önce de binaların ve tüplerin aldığı zararlara bakarak tüpleri uçakların mı attığına dair balistik incelemeyi yapmış denetçinin raporu sızmıştı. O, bu tüplerin uçaklardan atılmasından ziyade yere konulmasının çok daha yüksek ihtimal olduğu sonucuna varmıştı."
Henley "Öyleyse, bu, çok önemli bir açığa çıkarma, hele de o zaman yayımlanan videoların mizansen olabileceği fikrini saçmalık diye reddedenlerin sayısı düşünüldüğünde" notunu düşerken Steele şu bilgileri paylaştı:
Bu bölüm, bir saatten uzun programın sadece birkaç dakikasını kaplasa da, KSYÖ içinde susturulmuş denetçilerin ifşaatçı olduklarının ana akım medyaya ilk kez yansımasından ötürü önem taşıyor.
İngiliz Mail on Sunday gazetesinden Peter Hitchens, İtalyan La Repubblica gazetesinden Stefania Maurizi gibi gazeteciler de KSYÖ'nün nasıl ve neden muhalif görüşleri bastırdığını sorguluyor.
Sorgulayanların sayısı arttıkça, KSYÖ'nün iddia edilen kimyasal saldırıdan Beşar Esad hükümetinin sorumlu olduğuna dair önceden sipariş edildiği aşikarlaşan sonuçların tersini gösteren kanıtları bastırması skandalına dair suskun kalması zorlaşacak.