"Kamuya açık alanlarda başörtüsü beni ilgilendirmez ancak kamu kurumlarında, okulda ve çocuklara eğitim verildiğinde başörtüsü meselesi beni ilgilendirir. Laiklik bunu gerektirir" ifadelerini kullanan Macron, kamu görevlilerinin ve okuldaki öğretmenlerin dini konularda tarafsız olmaları gerektiğini söyledi.
'BAZILARI BAŞÖRTÜYÜ CUMHURİYET İLE BAĞI KOPARAN BİR SİMGE OLARAK KULLANIYOR'
Macron, ülkede İslam sorununun çözülmesi gerektiğini belirterek, "Bazı mahallelerde bazıları başörtüyü cumhuriyet ile bağını koparan bir simge olarak kullanmaktadır. Bunun adı mezhepçiliktir" dedi.
Fransız aşırı sağcı milletvekili Julien Odoul'un, yaklaşık iki hafta önce Besançon'da düzenlenen bir toplantıda Müslüman kadından oğlunun yanında başörtüsünü çıkarmasını istemişti ve kendisine sözlü saldırıda bulunmuştu. Olayın ardından ülkede tartışmalar başlamış, Müslümanların hedef alındığı açıklamalar artmıştı. Fransız basınındaki haberlerde, olayın ardındaki hafta ülkenin en önemli televizyon kanallarında başörtüsü hakkında düzenlenen 85 tartışma programına 286 kişinin davet edildiği belirtilmişti. Bu programlarda başörtülü kadınlara söz verilmemesi dikkati çekmişti.
LE FIGARO GENEL YAYIN YÖNETMENİNDEN TEPKİ ÇEKEN AÇIKLAMALAR
Ülkenin en önde gelen gazetelerinden Le Figaro'nun Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Yves Threard, LCI televizyonunda yaptığı açıklamada, "İslam dininden nefret ediyorum. Eğer bindiğim otobüste başörtülü bir kadın olursa inerim." ifadesini kullanmıştı.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, yaklaşık 15 gün önce yaptığı açıklamada, "Yönetim tek başına ve devletin tüm hizmetleri, sürekli yenilenen ve artabilen İslam sorununu çözemez. Tüm milletin birleşmesi ve harekete geçmesi gerekiyor." demişti. Fransa Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer de başörtüsünün toplumda istenmediğini savunarak, okul gezilerinde öğrencilere refakat eden annelerin başörtüsü takmasına ilişkin, "Yasa başörtüyü yasaklamıyor ancak yerel yönetimlerin başörtüyü yasaklamasını teşvik edebiliriz." ifadelerini kullanmıştı.