GÖRÜŞ

Yazar Uçar: İlk kitap ödül alınca insanın omzunda kocaman bir yük oluşuyor

RS FM’de Gündem Dışı'na konuşan yazar Arzu Uçar, “İlk kitabımı 2013 yılında yazdıktan sonra Yaşar Nabi Nayır ödülünü aldım. İlk kitap ödül alınca, insanın omzunda kocaman bir yük oluşuyor. Çünkü öncesinde sizden bir şey beklenmiyorken, bundan sonra yanlış bir şey yapmamalıyım, yine böyle nitelikli işler çıkarmalıyım hissi gelip buluyor sizi” dedi.
Sitede oku

2013 yılında yazdığı ‘Dış Kapının Mandalı’ isimli öykü kitabıyla Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülü'nü alan yazar Arzu Uçar, kısa süre önce yayınladığı ‘Bir Küçük Delilik’ isimli kitabıyla Gündem Dışı’na katıldı.

Küçük yaşta o sıralar üniversiteye giden iki abisi sayesinde edebiyat ve tiyatroyla tanıştığını söyleyen Uçar, Nazlı Eray’ın sihirli dünyasına hayran olduğunu ve Selçuk Baran’ın ‘Kış Yolculuğu’nun ise yazma isteğini uyandıran ilk kitap olduğunu belirtti.

‘BİR ŞEY YAZMAYA BAŞLADIĞINIZDA ONUNLA İLGİLİ BİR HİKAYE GELİP SİZİ BULUYOR’

Nobel Ödüllü yazarın kitabını getirene toplu taşıma bedava
Semir Aslanyürek, Ezel Akay, Gürsel Korat gibi isimlerden aldığı derslerin ve onlarla çalışmanın yazdığı metinleri çok iyi rehberler aracılığıyla yeniden gözden geçirmesine ve kaleminin gelişmesine vesile olduğunu belirten Uçar, “İlk kitabımı 2013 yılında yazdıktan sonra Yaşar Nabi Nayır ödülünü aldım. İlk kitap  ödül alınca, insanın omzunda kocaman bir yük oluşuyor. Çünkü öncesinde sizden bir şey beklenmiyorken, bundan sonra yanlış bir şey yapmamalıyım, yine böyle nitelikli işler çıkarmalıyım hissi gelip buluyor sizi. Dolayısıyla sürekli arkamda gözler var, yargılayan bakışlar var, çok stresliyim. Kendi yarattığım metne o kadar acımasızım ki bir türlü ortaya çıkaramıyorum. Bir ara inanılmaz fazla delilik anı yaşadım. Siz bir şey yazmaya başladığınızda onunla ilgili bir hikaye de gelip sizi buluyor” dedi.

Uçar, “Melankoliyi tek başına yazmak tercih ettiğim bir şey değil. Mizah duygusunu seviyorum. Öykülerimde bir yerde mecazlı, şiirsel, destansı bir dil kullanıyorsam onu günlük konuşma diliyle bütünleştiriyorum. Hem sanatsal hem de yaşamsal bir canlılık kazanıyor” dedi.

‘AŞKIN İNSANLARI NASIL YIPRATIP ONLARI NASIL DELİRTTİĞİNE ÇOK KAFA YORDUM’

Uçar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Evliliğin kadın açısından arzularını bastırması, tek eşliliğin kafada yarattığı sorunlar; erkek açısından bir evliliğin gerektirdiği maddi sorumluluklar ve hayallerini nasıl askıya alması gerektiği... Aşkın insanları nasıl yıpratıp onları nasıl delirttiğine çok kafa yordum. Dolayısıyla bir sürü delilik anı yazdım. Böylelikle yazmaktan korkarkenki deliliğimi, yazarak azaltabilirim diye düşündüm. Bir kısmını azalttım ama yazarken yeni delilikler de eklendi.”

Yorum yaz