GÖRÜŞ

‘Sürecin kazananı Türkiye, Rusya ve Suriye, kaybedeni YPG ve Amerika oldu’

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna başlattığı harekatın ardından ABD’nin YPG’yi güvenli bölgeden çıkarmayı kabul ettiği anlaşmayı değerlendiren ORSAM Koordinatörü Oytun Orhan “Kazanan Türkiye, Rusya ve Suriye, kaybedense YPG ve Amerika’dır. Suriye’den çekilmek Trump için zafer olsa da ABD’nin Suriye’deki nüfuzu açısından bir kayıptır” dedi. 
Sitede oku

Çavuşoğlu, Stoltenberg ile görüştü: Konu ABD-Türkiye anlaşması
Uzun süredir Suriye’nin kuzeydoğusundaki YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu DSG konusunda ABD ile herhangi bir çözüme varamayan Türkiye, Barış Pınarı Harekâtı'nı başlattıktan sonra ABD ile önemli mesafe katetti. Türkiye ile ABD’nin vardığı mutabakata göre Türkiye’nin kontrolündeki güvenli bölgeden YPG unsurlarının çıkarılmasına ve bu unsurların ağır silahlarının ABD tarafından toplanmasına karar verildi. Buna karşılık Barış Pınarı Harekâtı'nın 5 gün boyunca durması ve bu süre içinde YPG'nin güvenli bölgeden çekilmesinde de mutabık kalındı. 

Söz konusu anlaşmayı, Sputnik’e değerlendiren Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Suriye Çalışmaları Koordinatörü Oytun Orhan, sürecin kazananı Türkiye, Rusya ve Suriye, kaybedeninse YPG ve ABD olduğunu söyledi. Orhan “Kazanan Türkiye, Rusya ve Suriye, kaybedense  YPG ve Amerika’dır. Ama ‘Amerika kaybetti’ derken Trump’ın zaten bir zafer kazanmak değil Suriye’den çekilmek istediğini de göz önünde bulundurmak lazım. Bu yüzden gelinen nokta, Trump açısından bir zafer, ABD’nin Suriye’deki nüfuzu açısından bir kayıptır” dedi. 

‘TÜRKİYE’NİN HEDEFLERİNİ HAREKATA GEREK KALMADAN ELDE ETMESİ OLASI’

TBMM Başkanı Şentop: ABD ile varılan mutabakat sonucunda Barış Pınarı Harekatı'na zemin teşkil eden hedeflere ulaşıldı
Orhan “Amerikan Başkan Yardımcısı Pence’in Ankara ziyareti sonrasında Türkiye’yle varılan mutabakat, esasen iki ülkenin aylar önce varmış olduğu anlaşmanın bir tekrarı niteliğinde. Ama anlaşmanın imzalanmasının ardından ABD’nin attığı sembolik ve süreci geciktirmeye dönük adımlar, Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı’nı gerçekleştirmesine giden süreci başlatmıştı. Şu an ABD’nin Türkiye’ye vaat ettiği şey, güvenli bölgede bir türlü uygulanamayan maddelerin uygulanması sürecidir. Yani YPG, 32 kilometrelik bölgeden geri çekilecek, tüm ağır silahlarını devredecek ve böylece YPG’nin geri çekildiği bölgelerdeki kontrol Türk Silahlı Kuvvetleri’nde olacak. Bu tabloya göre, Türkiye, Barış Pınarı Harekatı’yla gerçekleştirmeyi hedeflediklerini hiçbir askeri operasyona gerek kalmadan ve Amerikan yaptırımlarına maruz kalmadan elde etmiş olacak. Bu açıdan bakılınca, bu Türkiye için büyük bir başarı” değerlendirmesinde bulundu. 

‘TÜRKİYE İLE ABD’NİN ANLAŞMASI TÜM SINIRI KAPSIYORSA BU TÜRK TARAFI AÇISINDAN BÜYÜK BİR BAŞARIDIR’ 

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı: Barış Pınarı Harekatı'nın uzayıp gitmesini beklemiyorum
Sürecin gidişatı noktasında bazı zorluk ve belirsizliklerin de olduğuna işaret eden Orhan “Bu zorlukların başında anlaşmanın uygulanabilirliği geliyor. ABD, YPG’ye gerçekten bölgeden çekilmeyi kabul ettirebilecek mi? Bölgeden neredeyse tamamen çekilen ABD, YPG’nin ağır silahlarını gerçekten toplayabilecek mi? Ayrıca Rusya’nın tutumu ne olacak? Ayrıca bu anlaşma sınır bölgesinin tamamını mı yoksa Rasulayn ile Tel Abyad arasında, halihazırda operasyonun devam ettiği bölgeyi mi kapsıyor? Bu tür bilinmezler mevcut. Eğer ateşkes veya operasyonun durdurulması Tel Abyad ile Rasulayn arasını kapsayacaksa bu; Türkiye açısından tam manasıyla tatmin edici olmayacaktır. Ama bütün sınır hattını kapsıyorsa, o zaman anlaşma Türkiye açısından büyük bir başarıdır” ifadelerini kullandı. 

‘ABD’NİN ARTIK SURİYE’NİN GELECEĞİYLE İLGİLİ BÜYÜK BEKLENTİLERİ YOK’ 

Rus vekilden Türkiye-ABD anlaşmasıyla ilgili yorum: Şam’ın görüşü dikkate alınmalı
Gelinen noktada ABD’nin Suriye’de vaat edebildiklerinin son derece sınırlı olduğuna işaret eden Orhan “Şu aşamada ABD, Türkiye’ye yalnızca sınır güvenliği; Kürtlere de Türkiye’nin operasyonuna maruz kalmamalarını vaat ediyor. Ama ABD, bunu yaparken YPG’ye taviz verdiriyor. Amerika’nın, çekilme kararı almasından bu yana Suriye’nin geleceğiyle ilgili büyük beklentileri yok gibi gözüküyor. ABD, yalnızca çekilirken sahada ittifak ettiği YPG’yi olabildiğince korumaya çalışıyor, bunu da belli bölgelerde Türkiye’yle anlaşarak sağlamaya; belli bölgelerde de onların güvenliğini Rusya ve Esad’a bırakmaya çalışıyor. Trump ‘Bırakın Kürtleri Rusya ve rejim korusun’ gibi bir ifadeye başvurmuştu. Yani ABD, DSG ile Suriye rejimi arasında bir anlaşmaya çok da uzak değil” dedi. 

‘RUSYA ARACILIĞIYLA ANKARA-ŞAM DİYALOĞU MÜMKÜN OLABİLİR’

Pence: Türkiye ve ABD Suriye'de ateşkes için anlaştı, yeni yaptırım uygulanmayacak
Orhan’ın “Suriye’de değişen denklem göz önünde bulundurulduğunda Ankara-Şam diyaloğunun  önü açıldı mı?” sorusuna yanıtı ise “ABD’nin Suriye’den çekilmesi, Rusya’yı ülkedeki oyun kurucu haline getirecektir. Bu da Rusya’nın oyun planının hayata geçmesi olasılığını artırıyor. Peki Rusya ne istiyor? Rusya, Türkiye ile Şam arasında bir diyalog kurulmasını, koordinasyon sağlanmasını istiyor. Bu zaten Astana süreciyle dolaylı olarak sağlanmıştı. Şu an kamuoyuna açık şekilde üst düzey siyasetçiler arası böyle bir işbirliği, şu an için mümkün gözükmüyor. Ama belki güvenlik birimleri arasında Rusya vasıtasıyla böyle bir koordinasyon söz konusu olabilir. Zaten Türkiye de Adana Mutabakatı’na atıfta bulunuyor. Bu anlaşma özü itibariyle Şam ve Ankara’nın teröre karşı işbirliğini öngören bir anlaşma” oldu.

Yorum yaz