- -Bu kadim coğrafyanın huzurunu, güvenliğini, esenliğini dünya barışının anahtarı olarak görüyoruz. Maalesef uzunca bir süredir bu kadim coğrafyanın en azından önemli bir bölümü acıyı ve sefaleti sırtlanmak zorunda kalmıştır. Terör örgütlerinin arkasında Türkiye ile yüz yüze hesaplaşmayı göze alamayan güçler daima olmuştur, bugün de vardır.
- Pek çok sorun terör kılıfı altında gizlenmektedir, yaşadığımız sıkıntıları coğrafyamızın kaderi değildir.
- Teröristlerin kapımıza dayanmasını beklemek yerine sorunu yerinde kurutma kararı aldık. Bu amaçla sınırlarımız dışında yuvalanan terör örgütlerini ise bulundukları yerlerde imha etmeyi amaçlayan bir mücadele stratejisi geliştirdik. Türkiye, komşularının ve diğer tüm ülkelerin toprakları üzerindeki egemenlik haklarına ve sınırlarına saygılıdır ama bir şartla; bu şart da buralardan ülkemize yönelik eylemler yapılmaması, düşmanca faaliyetler yürütülmemesidir.
- Güvenlik olmadan barış olmaz, barış olmadan kalkınma olmaz, kalkınma olmadan huzur ve refah olmaz, huzur ve refah olmadan da toplumlar geleceğine güvenle bakamaz. Herkes için kalıcı istikrarın formülü işte budur. Kendi aramızdaki ilişkileri ne kadar sıkı tutarsak bu formülü o derece işler kılabiliriz. Bugün küresel düzeyde bir yeniden yapılanma sürecinin yaşandığına şahit oluyoruz. Güvenlik paradigmalarının değişiminden ticaret savaşlarına kadar pek çok emaresi olan bu süreç, bizler için yeni tehditlerle birlikte yeni fırsatları da içinde barındırıyor. Yapmamız gereken tehditlerin üstesinden beraber gelmek, fırsatları da yine birlikte değerlendirmektir. Şayet bizler bu erdemi gösteremezsek, ortak sorunlarımızla değil de birbirimizle uğraşmaya devam edersek tarihin tekerrürü kaçınılmazdır.
- Bölgesel iş birliği kanallarını ne kadar çeşitlendirir ve etkin şekilde işletirsek ortak hedeflerimize o derece hızla ulaşırız. Bunun için terör meselesinde ilkeli bir duruş sergilemek ve bunu hayata geçirmek mecburiyetindeyiz.
'KÜRTLER KARDEŞİMİZDİR'
- PYD, YPG, DEAŞ, bunlar birer terör örgütüdür. Ne yazık ki Batı, PKK'ya terör örgütü diyor ama onun yan kolları olan PYD, YPG'yi terör örgütü olarak kabul etmiyor. Bütün belgeleriyle kendilerine verdiğimiz halde kabul etmiyor. Biz mücadelemizi bunlarla sürdürüyoruz. Peki bunlar ne diyor? Batı ve Amerika, hep birlikte söyledikleri şu, 'Siz Kürtleri öldürüyorsunuz.' Kürtler bizim kardeşimizdir. Bizim bu mücadelemiz Kürtlerle değil, bu mücadelemiz terör örgütleriyledir. PYD, YPG, DEAŞ, bunların hepsi birer terör örgütüdür. Bütün belgeler, her şey elimizde.
- Biz Suriye'yi bölmeye değil, parçalamaya değil, orada tüm varlıklarıyla Arabıyla, Kürdüyle, Ezidisiyle hepsinin hukukunu korumak için mücadele ediyoruz. Koalisyon güçlerinin derdi bu değil.
'KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESİYORUZ, GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ'
- Bunun yanında yine 10'a yakın insanımız öldü. Bundan önce yüzlercesi öldürüldü. Biz bunu ne zamana kadar bekleyeceğiz? Bekleyemeyiz. Biz Türkiye olarak 911 kilometre sınırımız olan ve Suriye rejiminin dahi kabul etmediği PYD, YPG'ye karşı attığımız bu adımı, asla durdurmayacağız. Kim ne derse desin durdurmayacağız. Bize sağdan, soldan şu anda tehditler geliyor. 'Bu gidişi durdurun.' diye. Sayın Trump'a da söyledim, diğerlerine de söyledim. 'Bunu durduracaksınız, durdurun.' dedik size ama durdurmadınız. Şimdi biz kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz. Artık geri adım atmayacağız.
- Bu bölgeyi terk edecekler. Çünkü biz bu bölgeyi güvenli bölge olarak ilan ettik. Kim için? Ülkemizde yaşayan 4 milyona yakın mülteci için. Şu anda bu mültecilerin içinde Kürt var mı? Var. Arap var mı? Var. Biz bunların hukukunu, hakkını koruyoruz. Peki soruyorum. Acaba bu ülkelerin dünyada hangisi Suriye'den ne kadar insanı kabul edip de onlara bakıyor? Bakan biziz. En ufak bir destek vermiyorlar ama konuşmaya gelince konuşuyorlar. Öyleyse başımızın çaresine bakma zamanı gelmiştir, geçiyor ve bu kararlı duruşumuzu da devam ettireceğiz.