Kaşıkçı'nın öldürülmesinde kişisel rolü olduğunu reddeden ve "Bu iğrenç bir suçtu. Ancak Suudi Arabistan'da bir lider olarak tüm sorumluluğu üstleniyorum" açıklamasına tepki gösteren Callamard, şu ifadeleri kullandı:
"Birincisi, bu açıklamada, Kaşıkçı'nın öldürülmesinin bir devlet cinayeti olduğuna dair kesin bir tanıma var. Bu (cinayet) yarı devlet başkanı olarak onun gözetimi altında oldu. İkincisi, Veliaht Prens cinayeti kendisinden uzakta tutmak için büyük acılar çekiyor. Şimdiye dek, Suudi Arabistan hükümeti de Kaşıkçı cinayetinin devletin sorumlu olduğu, yargısız bir infaz olduğu yönündeki bulgularımı sürekli olarak reddetti."
Callamard, Veliaht Prens'in cinayete ilişkin "Tüm sorumluluğu üstleniyorum" açıklamasından memnuniyetsizliğini dile getirerek, "Sorumluluğu kabul etme, (cinayetin) resmi bir kabulü, özür dileme ve tekrarlanmayacağının gösterilmesi şeklinde olmalıdır. Sorumlu bir devlet başkanının yapması gereken budur. Bugüne kadar bu nitelikte hiçbir şey olmadı. Tam tersi oldu. Sorumlu bir devlet adamı, Kaşıkçı cinayetine yol açan 12 aylık dezenformasyona ve 12 ay devam eden hoşgörüsüzlük ve baskı politikalarına tolerans göstermemeliydi" değerlendirmesinde bulundu.
Bin Selman'ın cinayete karışan resmi görevliler ve kurumlarla arasında katmanlar oluşturduğunu ve böylelikle bu kişi ve kurumların kendi başlarına hareket ettiklerini öne sürdüğünü belirten Callamard, ancak bunun doğru olmadığını ve Bin Selman'ın itiraf etmemesine rağmen cinayetin planlayıcıları ve katillerin arasında çok yakın ilişki olduğunu vurguladı.