Fatih Altaylı, Habertürk'te "Gerçekte ne oldu?" başlığıyla yayımlanan yazısında "Dün garip bir olay yaşandı İstanbul’da. Kimse ne olduğunu anlayamadı. Gerçeğin ne olduğunu kimse söylemedi, anlatmadı. Gerçek, bir sis perdesi arkasında kaldı" ifadesini kullandı.
Altaylı şöyle devam etti:
Ancak toplantıya ilerleyen saatlerde Belediye adına iki üst düzey görevli katılmıştı. ‘Atanmışların’ düzenlediği toplantıda, ‘Seçilmiş’ Belediye Başkanı yoktu.
Kulisler hemen hareketlendi. İmamoğlu’nun toplantıya davet edilmediği, dışlandığı konuşulmaya başlandı. Bunun üzerine ilerleyen saatlerde bir açıklama yapıldı ve ‘İmamoğlu’nun da toplantıya çağrıldığı ama işleri dolayısıyla gelemediği belediyenin genel sekreter yardımcısı ile temsil edildiği’ söylendi. İmamoğlu da bu açıklamayı belediyenin kurumsal sitesine koyarak doğru olduğu izlenimini yarattı.
'GERÇEĞİ ANLATAYIM'
İmamoğlu şaşırmış, dışlanmak istendiğini görmüştü. Toplantıya katılmayacağını ama Belediye’yi temsilen iki arkadaşını görevlendireceğini söyledi. Ancak İmamoğlu gerilim ortamı yaratmamak ve merkezi hükümet ile uyumlu çalışmak istediğini göstermek için tüm bu olanları kimseyle paylaşmadığı gibi, Valiliğin açıklamasını da yalanlamadı. Muhtemelen benim bu yazdıklarım da taraflarca yalanlanabilir. Ama doğrular yalanlandığı zaman yalan olmaz.
AK Parti iktidara geldiği ilk dönemlerde partinin neredeyse mottosu olmuş bir söylem vardı: ‘Seçilmişleri atanmışlara yedirmeyiz’ 17 yıl sonra ise seçilmiş bir belediye başkanını dışlayan bir tavra geçildiği açıkça görülüyor. ‘Devlet toplantısı’ görüntüsü verilerek, seçilmiş başkan bir toplantıdan dışlanıyor.
'KAMU GÖREVLİLERİNİN BÜYÜK BÖLÜMÜ, ÖZEL İNDİRİMLİ TARİFE NEDENİYLE TÜRK TELEKOM'LUYDU'
Türk Telekom’un bu durumu, aslında Türkiye’ye özelleştirme konusunda nasıl bir dikkatsizlik, nasıl bir beceriksizlik içinde olduğunu da gösterdi. Biliyorsunuz Türk Telekom özelleştirilirken ihaleyi kazanan Suudi Oger Telekom olmuştu. İddia oydu ki, OGER Türkiye’nin telefon altyapısına büyük yatırım yapacak, şahane bir Telekom altyapısı kuracak, rekabeti arttıracaktı.
'YILLAR BOYU TELEKOM'A HİÇBİR YATIRIM YAPMADI'
Ve sonunda milyarlarca dolarını lüplettiği borç içindeki şirketi bırakıp, gitti. Ve tüm bu süre içinde ilgisizlikten tüm teknolojik gelişmelerin gerisinde kalan şirket, Türk bankalarının başına kaldı. Üstüne bir de partizanca yönetim eklenince güzelim Türk Telekom bu hale düştü. Türk Telekom’un hazin hikayesi bir özelleştirmenin nasıl yapılmaması gerektiğinin de öyküsüdür aslında. Ders almasını bilenler için tabii!"