DÜNYA

Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşme gizli kapaklı değil, ilk kez de yapılmıyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, IMF ile yapılan görüşmeye yönelik eleştirilere, "Gizli kapaklı bir görüşme değil, ilk kez de yapılmıyor" sözleriyle yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir dahaki seçimlerde seçilemeyeceğini öne sürdü.
Sitede oku

CHP lideri Kılıçdaroğlu, İstanbul'da gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

İYİ Partili Yılmaz: Görüşme talebi IMF heyetinden geldi
CHP'li Faik Öztrak ile İYİ Partili Durmuş Yılmaz'ın IMF heyetiyle görüşme yapmasına yönelik eleştirilere değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"IMF heyeti ne zaman Türkiye'ye geliyorsa sadece bakan ve bürokratlarla değil sivil toplum örgütleri ve akademik dünya ile görüşüyor. Gizli kapaklı bir görüşme değil, ilk kez de yapılmıyor. Hemen hemen her gelişlerinde yapılıyor. Üstü kapalı bir görüşme olarak sunuluyor. Kamuoyuna yansıması IMF ile iktidar arasındaki görüşmelerin üstünün kapatılmasına yönelik. Davet eden kim? Siz davet ettiniz. STK'larla da görüşüyorlar. Yeni bir olay değil."

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

'ERDOĞAN BİR DAHA SEÇİLEMEYECEK'

Akşener: Erdoğan BM'de herkes için adalet, barış, özgürlük istedi, inşallah dönüşte bunu Türkiye'de hayata geçirir
(İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in açıklamaları) Akşener'in düşüncelerine katılıyoruz. Türkiye'nin tek adam rejiminden kurtulması lazım. Türkiye ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya. Dünyada itibarı sıfırlanan bir Türkiye var. Güçlerin bir kişinin elinde toplanan bir Türkiye var. Bırakın partileri bu ülkede huzur isteyen herkes bu düzenden rahatsız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hiçbir yarar getirmedi. Türkiye bunu denedi, yaşadı ve gördü, bundan kurtulması lazım.

  • (31 Mart seçimleri soruşturmaları) İstanbul seçimleri YSK tarafından siyasal baskının talepleri neticesinde yenilendi. O dönemde yapılan siyasal iktidar 'Acaba ben İstanbul'u nasıl vermem, ranttan 17 yıldır besleniyorum, nasıl sürdürürüm' dedi. Ama İstanbullular buna izin vermedi. Sayın Ekrem İmamoğlu her kuruşun hesabını veren bir belediye başkanı olacak, biz de takipçisi olacağız.
  • 'ERDOĞAN BİR DAHA SEÇİLEMEYECEK'

    'Kılıçdaroğlu, seçimlere 4 yıl varken Cumhurbaşkanlığı tartışmasının açılmasından dolayı rahatsız'
    Seçimin birinci etabını tamamladık. Yerel yönetimlerde özellikle Millet İttifakı önemli bir başarı elde etti. Sıra geldi ikinci etaba. Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Biz her an seçim olacakmış gibi çalışıyoruz zaten. Demokrasi, düşünce özgürlüğü, yargı bağımsızlığı gibi ortak paydamız var, bu payda çerçevesinde hep birlikte hareket ederiz. Her siyasi partinin farklı görüşleri olabilir ama belli konularda birlikte hareket ediyoruz. Bu birliğin Türkiye için yararı var.

  • (Cumhurbaşkanlığı seçimleri) Erdoğan bir daha seçilemeyecek. Yeter artık milletin yakasından düşmesi lazım. Enflasyon var, mutfakta yangın var, hangi yüzle milletin karşısına çıkıp 'bana oy verin' diyecek? Harcanan paraların hesabını veriyorlar mı? 
  • (Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki tutuklama kararı) Dünyaya 'Türkiye'de adalet var' diyoruz. Buna kim inanır? Tahliye edilmesi gerekirken hakimler devreye giriyor ve tutuklu kalıyor. Türkiye'de keyfi bir yönetimin olduğu, adaletin bir kişinin dudakları arasından çıkacak sözlere kaldığını gösteriyor. Sen kimsin? Hakim mi savcı mı? O çok iyi biliyor bunu söylediği zaman hakimlerin gereğini yapacak.

  • (Erdoğan'ın avukatlarına ilişkin açıklamalar - Fettah Tamince'nin avukat açıklaması) Avukatlık, hâkimlik, savcılık mesleği değerli meslekelerdir ve bunların ahlaki, etik kuralları vardır. Yargıya saygı duyulan bütün ülkelerde bu ilkeler vardır. Bizde savcılar, hâkimler, iddia makamı ve hüküm veren makam en azından belli bir olgunluğu belli bir süre için gösteriyordu. Bugün geldiğimiz noktada yargının bağımsızlığını kaybetmesinden sonra yargıç bağımsız karar alamaz hale geldi. Yargıç Saray'a ve onların söylemlerine bakıyor. Kararını Erdoğan'ın hoşuna gidip gitmemesine göre alıyor. Çoğu zaman Saray'ın taleplerini Erdoğan'ın avukatları dillendiriyor, HSK'na, YSK'ya, mahkeme başkanına, savcıya dillendiriyor. O talep çerçevesinde de karar alınıyor. Davalarına baktıkları kişilerden de dolar bazında astronomik ücretler talep ediyorlar. Ben bu yüzden Abdülhamit Gül'e sordum, bunlar ne kadar vergi veriyorlar, kaç para aldılar, hangi davalara baktılar ve bu davaların sonuçları ne oldu? Hepsinde beraat çıktı, neden? FETÖ borsası vardı. Sıradan bir borsa değil bu. İnsanların canını ve malını bir anlamda kurtarmaya yönelik bir borsa bu. Verirsin parayı senin mallarına da el konulmayacak, dava bile açılmayacak. Benim Fettah Tamince'yi dillendirmemin temel sebebi somut bir örnek olmasıdır. Adalet Bakanlığı iki müfettiş görevlendirirse bütün bu ayrıntılar ortaya çıkacak. Tabii yanlarında bir de maliyeci olacak. Ben şunu asla içime sindiremem, Erdoğan'ın avukatı, 'Kül tablasını getir buraya, sigaramın külünü dökeceğim" dediği zaman, savcı koşa koşa gidip kül tablasını götürüyor. Böyle bir tabloyu benim vicdanım kaldırmaz, HSK'nın da kaldırmaması lazım. Ben bunları söylerken birilerinin ismini zorunluluktan veriyorum. Böyle onlarca, binlerce örnek var. Çürüyen bir adalet sistemi ülkeye yarar getirmez."
  • Yorum yaz