HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, eski HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki yeniden tutuklama kararı, kayyum atamaları, milletvekilleri ve belediye başkanları hakkındaki mahkumiyet kararlarına tepki göstererek, "HDP'yi demokratik siyasetten tasfiye etmek için bu adımları atıyorlar. Bunu yaparken de hiçbir değer, siyasi ahlak filan hiçbirine riayet etmiyorlar" dedi.
'SİNE-İ MİLLET TARTIŞMAMIZ YOK'
BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'ın aktardığı habere göre Yargıtay'ın KCK davasıyla ilgili Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda isim hakkındaki cezaların onanması kararını değerlendiren Oluç, Fethullah Gülen yapılanmasına bağlı savcılar tarafından yürütüldüğü iddia edilen ve 'kumpas davaları' olarak adlandırılan davalar arasında KCK davasının da geçtiğini belirterek, "Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde 15 Temmuz'un yıldönümünde FETÖ ile ilgili bir broşür yayınlandı. Orada kumpas davaları arasında KCK davaları da geçiyordu ama TBMM'de gündeme getirdiğimizde hemen siteden kaldırarak değiştirdiler. FETÖ döneminden kalma bir kumpas davasını Yargıtay böyle sonuca bağladı" dedi.
"Sine-i millet" gibi bir seçeneğin gündeme gelip gelmeyeceği sorusu üzerine de Oluç, şu görüşleri dile getirdi:
"Bizim bütün bunlarla ilgili bir sine-i millet tartışmamız yok. Büyükşehir belediye eş başkanları yerine kayyum atanması döneminde de yoktu, şimdi de yok. Biz seçimde onların izni ya da hediyesi ile Meclis ya da belediyelere seçilmiş insanlar değiliz. Halkın kendi mücadelesiyle kendi iradesini yansıtarak seçtiği insanlarız. Dolayısıyla onlar bize bunu hediye etmedi. Bu nedenle de mücadeleye devam edeceğiz."
‘ERDOĞAN’IN KONUŞMASI BİZİ RAHATLATTI’
Eski HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş hakkında verilen yeniden tutuklama kararını da değerlendiren Oluç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "bırakamayız" diyerek, aslında bir itirafta bulunduğunu ifade etti.
‘HDP Mİ DAĞA GÖTÜRDÜ?’
Saruhan Oluç, Diyarbakır'da HDP İl Binası önünde eylem yapan annelerin taleplerinin karşılanması ve sorunun çözümü için nasıl adım atacaklarına ilişkin soru üzerine de annelerin taleplerinin son derece insani olduğunu ve bu konuda parti olarak anneleri rencide edici bir açıklamaları olmadığını ifade etti.
Eylem yapanların bir kısmının polis asker aileleri olduğunu ve daha önce de TBMM'de kendilerini ziyaret ettiklerini belirten Oluç, "Biz onların, sağ salim gelmesi için elimizden gelen ne varsa biz yapmaya hazırız. İktidar bir güvence vermeli. Birincisi oluşmuş olan heyetin başına bir şey gelmemesi, yargılanması gibi, ikincisi yolda başına bir şey gelmemesi lazım, bu konuda güvence verilmesi lazım ama iktidar bu güvenceyi vermediği için alıkonulmuş asker ve polis aileleri ile ilgili bir şey yapılmıyor" diye konuştu.
‘HDP’DEN ÖNCE GİDENLER YOK MUYDU?’
Oluç, HDP olarak anneler arasında ayrım yapmadıklarını da belirterek, "Cumartesi anneleri, beyaz tülbentli anneler hepsine saygı duyuyoruz" ifadelerini kullandı.
"İktidar annelerin duygularını istismar ediyor. Annelerin açıklamalarına okuduğumuzda iktidar, emniyet aktörlerince teşvik edildiklerini görüyoruz" diyen Oluç, sorunun çözümü için TBMM'de komisyon kurulması talebini dile getirdiklerini, ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Yemezler size meşruiyet kazandırmayız" diyerek bu öneriyi geri çevirdiğini ifade etti.
HDP'Yİ DEMOKRATİK SİYASETTEN TASFİYE TEMEYE ÇALIŞIYORLAR'
HDP'li Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanlarının görevden alınıp, yerlerine kayyum atanmasından sonra kamuoyu araştırması yaptıkların anlatan Oluç, şunları söyledi:
‘DİYARBAKIR'DA SEÇMENİN YÜZDE 81'İ YANLIŞ BULUYOR’
"Diyarbakır, Van ve Mardin'de AKP'ye oy vermiş seçmenin, kayyum atamaları karşısında ne hissettiklerini araştırdık. Yanlış buluyorlar. Mesela Diyarbakır'da seçmenin yüzde 81'i yanlış buluyor. Orada bizim oy oranımız yüzde 63-64 civarında. Mardin ve Van'da da böyle, yüzde 70'in üzerindeki seçmen yanlış buluyor, orada da bizim oy oranımızın çok üstünde. Batıda da AKP'ye oy vermiş olanlarla ilgili yaptırıyoruz yine araştırma, yanlış buluyorlar bunu. Demirtaş ve Yüksekdağ kararı da böyle. Ana yargılandığı davadan mahkeme tahliye ediyor, mahsup başvurusu yapılıyor, mahkeme kabul ediyor, son aşama denetimli serbestlik için başvuru yapılmış onun kararının çıkacağı gün yeniden bir tutuklama kararı çıkarılıyor. Her normal vatandaşa bunu anlattığınızda burada bir oyun var der. Bunun hukukla alakası yok, Vicdanları yaralıyor. Bunu seçim için yaptılarsa yanlış yapmışlar. Buradaki mesele daha ciddi. Hakikaten Demirtaş Yüksekdağ şahsında ortay çıkıyor bu. Bizim bir sürü seçilmiş arkadaşımız cezaevinde. HDP'ye tahammülsüzlüktür bu aslında, HDP'yi demokratik siyasetten tasfiye etmek için bu adımları atıyorlar. Uzunca süredir bunu yapmaya çalışyorlar. Bunu yaparken de hiçbir değer, siyasi ahlak filan hiçbirine riayet etmiyorlar. Her türlü yolu deneriz bu iş için ruh haliyle davranıyorlar. İşte Cumhurbaşkanı'nın 'bırakamayız' açıklaması budur yani. Tutamıyor kendini. O nedenle daha derin kökleri olduğunu düşünüyoruz, sadece bir seçimle sınırlı düşünülemez bu."
‘ORTAYA ÇIKAN YENİ PARTİLER BİR ÖNCEKİNDEN DAHA GÜÇLÜ ÇIKTI’
Daha önce de defalarca partilerin kapatıldığını anımsatan Oluç "Her seferinde de ortaya çıkan yeni partiler bir öncekinden daha güçlü çıktı. Hani bir laf vardır ya, kavgada yere düşebilirsiniz, önemli olan ayağa kalktığınızda daha güçlü şekilde kavgaya devam edip etmeyeceğinizdir. Biz her seferinde yere düştüğümüzde, ayağa kalkıp daha güçlü mücadele etmeyi bildik, bu konuda da kararlıyız" görüşünü dile getirdi.
‘İYİ PARTİ BİZİM ÜZERİMİZDEN MEDET UMUYOR’
"İYİ Parti'nin bir alışkanlığı var, yeni değil, İYİ Parti, bazı yöneticileri en azından, iki konudaki tartışmalarını bizim üzerimizde yapmaktan medet umuyor. Ya MHP'yle yarış yaparken 'hangimiz daha milliyetçiyiz' yarışını yaparken HDP'yi alet ederek bunu yapmaya kalkışıyor, ya da kendi içlerinde bir tartışma varsa bunu bizim üzerimizden yaparak medet umuyorlar. Bunun yanlış olduğunu düşünüyoruz. Bizim İYİ Parti'yle böyle bir tartışmamız polemiğimiz yok, ihtiyaç da duymuyoruz. Onlara önerimiz, tabii ki her türlü tartışmayı yapın, eleştiri de polemik de yapabilirsiniz, demokratik bir yoldur bu. Ama bizim adımızı kullanarak, 'ya aslında HDP böyle yapıyor' diyerek sürdürmeyin. Biz ne yapıyorsak kendimiz söyleriz. Biz ittifak arayışındaysak bunu kendimiz söyleriz.
"Demokrasi ittifakı lazım bu memlekete diyoruz. Özgürlük, eşitlik ve insanlık değerleri için mücadele eden bütün güçlerin bir zeminde bu mücadeleyi ortaklaştırması gerektiğini düşünüyoruz. Nisan 2016 referandumundan beri bunu söylüyoruz. CHP ile yakınlaşıyorlarmış uzaklaşıyorlarmış bunun üzerinden tartışmanın çok manası olduğunu düşünmüyoruz."