Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Üniversitesi'nde düzenlenen Sosyal Bilimler Kongresi'nde açıklamalarda bulundu.
Erdoğan şöyle devam etti:
"Roma'yı arenalarıyla tanıyoruz ama bizim ecdadımızda bu yok. Amerika keşfedilmemişken İstanbul her anlamda dünyanın merkeziydi. İnsan ve şehir arasındaki etkileşim her zaman çift yönlü olmuştur. Şehirlerimizi birer mektebe, sakinlerini de talebeye benzetebiliriz. İstanbul başta olmak üzere kadim şehirlerimizin her biri birer mekteptir."
'KENDİNİ TANIMAK İSTEYEN KENTİNİ TANIMALI'
Şehrin, insanın yetiştiği toprağa benzediğini belirten Erdoğan, şu görüşleri dile getirdi:
"Şehir insanın yetiştiği toprağa benzer. Önce kendimizi tanımamız gerekiyor. Kendini tanıyan Rabbini de tanır. Peki bir insan kendini nasıl tanıyabilir. Kent kelimesi şehir kelimesi kadar içimizi ısıtmasa da kafiyeli ifadeyle şöyle söyleyebiliriz; kendini tanımak isteyen kentini tanımalı. Şehirlere ruh veren o şehirlerle birlikte anılan insandır. Bursa Ulu Cami'dir, yeşildir, Emir Sultan'dır. Edirne Selimiye, Sinop'un Alaaddin Camii, Malatya'nın Ulu Camii, Diyarbakır'ın Hz. Süleyman Camii şehirlere damgalarını vurur."
Erdoğan daha sonra millet bahçelerine değindi. "Günümüzde bilgisi, tecrübesi, mücadelesi ile her şehrimize farklı renk ve ahenk kazandıran şahsiyetler mutlaka vardır. Moğol saldırılarından bu yana medeniyetimizin kadim şehirlerimizin sürekli saldırı altında kaldığı, tahribat gördüğü hakikattir. Şehirleri çirkinleşmiş, ruhsuzlaşmış, fiziki ve manevi olarak yıkıma uğramış medeniyetin öne çıkma imkanı yoktur" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Binlerce yıllık medeniyet mirasının gücü sayesinde bu kayıpları kısa sürede telafi edeceğimize yürekten inanıyorum. Ülkemizde şehircilik alanında çok ciddi bir hassasiyetin gelişmesini görmekten mutluluk duyuyorum. Betonlaşmaya karşı bir çıkış, işte millet bahçeleri bir çıkış olduğu gibi bütün ailelerin, çocukların gerçekten yatıp, yuvarlanabilecekleri yerler ve onların da bir köşesinde millet kıraathaneleri olsun ki, oralara gelsinler kitaplarını okusunlar, derslerini çalışsınlar istiyoruz."
'GÖĞE DEĞİL TOPRAĞA YAKIN OLMANIN FAZİLETİNİ ANLATIYORUZ'
"Göğe değil toprağa yakın olmanın faziletini anlatıyoruz. Hem dönemin izlerini koruyacak, hem de modernizmi yansıtacak şehirler kuracağız. Geleceğin dünyasında şehir kültürünü, ruhunu korumuş devletler arasında yer alacağız. Kendi hazinemizi tüm unsurlarıyla hatmedeceğiz. Elimizdeki imkanları, hedeflerimiz doğrultusunda en etkin şekilde kullanarak ülkemizi 2023 hedeflerimize ulaştıracağız. "