Demirtaş tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevinden, Yüksekdağ ise Kocaeli Cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla cumhuriyet savcısına ayrı ayrı ifade verdi.
Savcı ifade işlemi sonrasında Demirtaş ve Yüksekdağ'ı tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk etti.
Savcının tutuklamaya sevk yazısında 6-8 Ekim olayları nedeniyle başsavcılık tarafından soruşturma yürütüldüğü, başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki iller olmak üzere 32 ilde barikatlar kurularak yolların kesildiği, uzun namlulu silah, molotofkokteyli, havai fişek, taş ve sopa kullanmak suretiyle binalara, araçlara, ikametlere zarar verildiği ve çok sayıda vatandaşın hayatını kaybettiği ifade edildi.
Yazıda dosya kapsamına göre 'şüphelilerin atılı suçları işlediklerine dair haklarında kuvvetli suç şüphesinin mevcut olduğu' kaydedilerek, Demirtaş ve Yüksekdağ'ın tutuklanmalarına karar verilmesi istendi.
TUTUKLAMA KARARI
Sevk kararının ardından Demirtaş ve Yüksekdağ ile avukatları peş peşe Ankara 1. Sulh Ceza Hakimine ifade verdi.
Hakim, ifade işlemi sonucunda şüphelilerin 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak', 'bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürmeye azmettirmek', 'öldürmeye teşebbüse azmettirmek', 'yağmaya azmettirmek' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya azmettirmek' suçlarından tutuklanmalarına karar verdi.