Dünyanın birçok bölgesinde sebebi iklim değişikliği olan felaketler meydana geliyor. Türkiye’nin birçok bölgesinde sel felaketleri can alıyor sıcaklarda insanlar hayatlarını kaybediyor. Buna rağmen Türkiye resmi olarak Paris İklim Antlaşması’nı imzalamış olsa da hayata geçirilmesi için ihtiyaç duyulan adımları atmıyor ve bunu TBMM’de kabul etmiyor. Özellikle CHP’nin üç kez bu konuyu Meclis’e taşımasına rağmen MHP ve AK Parti’nin Meclis çoğunluğu, bu önerilerin reddedilmesine neden oldu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Başlangıç Noktası programında bir an önce gerekli adımların atılması gerektiğini dile getirirken, bunun yapılabilmesi için de 1 Ekim’de Paris İklim Antlaşması’nı gündeme taşıyacaklarını söyledi:
‘ÇOCUKLARIMIZA BORÇLUYUZ’
Paris İklim Anlaşması’nı Türkiye imzaladı ama TBMM’de bunun kabul edilmesi gerekiyor. CHP olarak bunu üç kez parlamentoya taşıdık. Üç kez onay için çağrı yaptık ama maalesef AK Parti ve MHP oylarıyla bu reddedildi. Sonra ben Twitter üstünden bazı sorular yönelttim ilgililere. Birtakım taleplerimiz var. Karbon emisyonunun düşürülmesi gerekiyor. Ancak burada uygulanan enerji politikaları ve vahşi madencilikle bunun mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz. Onaylamanın 18 ülkeden biri olmanın çocuklarımıza karşı utancını yaşıyoruz. 1 Ekim’de bunu tekrar gündeme getireceğiz.
Düzce’deki sel felaketinden 3 gün önce araştırma komisyonu kurulması ve tedbirler için önerge verdim. Yine üzülerek söylüyorum yine AK Parti ve MHP tarafından reddedildi. Bizler bu çocuklarımızın geleceği için onların bize emanet ettikleri yaşanacak bir dünya ve Türkiye bırakabilmek için CHP olarak yine 1 Ekim’de Paris Antlaşması’nın onaylanması ve taahhütlerin yerine getirilmesi için gündem yaratacağız. Umut ediyorum ki ülkemizde iklim krizinin sebep olduğu felaketlerin önüne geçebilmek için üstüne düşeni yapar siyasiler.
SİYASİLERİN FARKINA VARMASINI SAĞLAMAYI HEDEFLİYORUZ
‘HALK HER ŞEYİN FARKINDA’
Düzce’ye gittiğimizde sel felaketiyle ilgili sebepleri halk biliyordu. Kaz dağlarında ağaçların kesildiği için yağmur yağmadığını biliyordu. İnsanlar biz iklim krizi demeden yaşanan şeylerin sonuçlarının farkındalar. İki yıl önce doğa hakları kavramlarını bilmiyorlardı. Artık biliyor ve sebeplerle sonuçlarının da farkındalar. Özellikle yerel halk vahşi madenciliğe karşı ayakta. İnsanlar siyaseten bunu malzeme yapmadan bu mücadelenin sonucunun nereye varacağını görebiliyorlar. Şubat 2018’de genel başkan yardımcısı oldum. Bir buçuk yılda özellikle yerelde doğasına sahip çıkmaya çalışan halk kitlesinin giderek büyümesinden mutluluk duyuyorum. Taş ocağı yapılmasına karşı Muş’tan arıyorlar.
CHP olarak hem ulusal hem uluslararası alanlarda vahşi madenciliğin önüne geçmeye çalışıyoruz. OECD kuralları var ve bunların hayata geçirilmesi için mücadelemizi sürdürüyoruz. Biz doğaya sahip çıkamazsak iklim krizine karşı direnen çocuklarımızın yüzüne bakamayız. Ülkemizi deremizi havamızı suyumuzu kirletenlere karşı vatandaşımızın yanında yanlarında olacağız.”