2018 yazında yolsuzluklara batmış sağcı Halkçı Parti'yi (PP) güvensizlik oylamasıyla düşürüp başbakan olan İspanyol Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) lideri Pedro Sanchez, Nisan 2019'daki seçimde partisinin 2008 yılından beri ilk kez sandıktan birinci çıkmasını sağladı. Ama tek başına hükümet edecek kadar milletvekili çıkaramayan PSOE'nin koalisyon hükümeti kurmasına diğer partiler destek vermeyince, Sanchez, 10 Kasım için erken seçim ilan etmek zorunda kaldı.
Ancak erken seçimin siyasi kördüğümü nasıl çözeceği meçhul. Bu ortamda Reuters İspanyol seçmenlerin nabzını tuttu.
47 yaşındaki organizasyon yöneticisi Ruben, hayatında ilk kez oy kullanmayacağını ve bunun kendisine acı vereceğini söylerken tepkisini şöyle dile getirdi:
"Bu siyasetçiler beni temsil etmiyor. Siyasilerin halka çözüm dayatmak yerine halkı dinleyerek çözüm arayışına girmesi lazım."
GAD3'ün geçen hafta yayımladığı anketin öngördüğü yüzde 70 katılım, nisandaki katılım oranından 6 puan düşük.
Anketlere göre PSOE, milletvekili sayısını artıracak, ama yine tek başına hükümet edecek çoğunluğu tutturamayacak.
Parlamentodaki kilidi açmak için bazı siyasiler anayasal reform çağrısı yapıyor. Örneğin Başbakan Yardımcısı Vekili Carmen Calvo, seçimlerle ilgili kuralların yeni siyasi ortama uyarlanmasının mantıklı olacağı açıklamasını yaptı.
Ancak toplumda seçim kurallarından ziyade siyasilerin değişmesine yönelik talep var.
10 Kasım'da sandığa gideceğini söyleyen 40 yaşındaki avukat Luis Delgado bile "Ama siyasetçilerin esneklik göstermemesinden kaynaklanan bu durumdan bıktım usandım. Kendi çıkarları yerine İspanya'nın çıkarlarını savunmayı öğrenmeleri lazım" tepkisini gösterdi.
Solcu gazete El Pais, çarşamba günü yayımladığı 'Sorumsuzluğun son perdesi' isimli başyazıda katılım oranının çok düşük kalması tehlikesine dikkat çekerken, bir başka makalede "Liderlerimiz toplumu vahim şekilde akamete uğrattı" denildi.
İspanya, Avrupa Birliği'nin (AB) euro kuşağındaki dördüncü büyük ekonomi. Siyasi kördüğümün ekonomiye etkisi sınırlı kalsa da AB genelinde olduğu gibi İspanyol ekonomisi de yavaşlıyor. Genelde neo liberal eğilimli olan finans uzmanlarına göre emek piyasası ve emeklilik sisteminde reforma gitmenin daha da ertelenmesi halinde ekonomi olumsuz etkilenecek.
Ülkenin iş alemini temsil eden İspanya Ticari Kuruluşlar Konfederasyonu'nun (CEOE) Genel Sekreteri Antonio Garamendi, "Yeniden seçime gidilecek olması, istihdam ve yatırımları etkileyecek genel bir başarısızlıktır" değerlendirmesini yaptı.
60 yaşındaki evhanımı Mariana Ruyo, olan bitenden memnuniyetsizliğini ifade ederken "Bir seçime daha gidecek paranın aslında hastaneler, okullar için harcanması gerekirdi. Ama milletvekillerinin kendi koltukları ve maaşlarından başka bir şeyi dert etmedikleri apaçık ortada" dedi.
Seçmenlerin bıkıp usandığının bilincinde siyasiler yok değil.
Katalan milletvekili Gabriel Rufian, parlamentoya hitabında, "İnsanlar buradaki hepimizden bıktı usandı, buralarına kadar geldi, gına getirdiler" vurgusu yaptı.
İspanya'da 2008 yılında konut piyasasının çökmesi dolayısıyla kredilerin geri ödenmediği bankaların iflas etmesi sonucu başlayan ekonomik krize karşı AB ve IMF'nin dayattığı sıkı tasarruf önlemleri, 2011-12'de 15-M, Indignados gibi protesto hareketlerinin patlak vermesine ve son 5 yılda radikal solcu Podemos, Katalonya merkezli ama kendi kaderini tayin hakkını reddeden sağcı Ciudadanos, aşırı sağcı Vox gibi partilerin siyaset sahnesine çıkmasına yol açtı. Geçmişte her seçimden ya PP ya da PSOE hükümeti çıkarken yeni çok partili yapı hükümet kurmayı zorlaştırıyor.