GÖRÜŞ

Erdoğan'ın AB genelgesini değerlendiren CHP: AB sürecine genelge ile değil özgürlüklerle hız verilir

TBMM Dışişleri Komisyonu'nun CHP'li üyesi Çakırözer, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'AB ile Vize Serbestisi Diyaloğu Süreci'nin hızlandırılmasına yönelik yayımladığı genelgeyi değerlendirdi. Çakırözer, "AB kriterlerinin temeli adalet, bağımsız ve tarafsız yargıdır. Kriterlerin karşılanmasına genelge ile değil adalet ve özgürlükle hız verilir" dedi.
Sitede oku

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, imzaladığı genelge ile AB sürecinde hazırlanan 'Vize Serbestisi Yol Haritası'nda' kayıtlı kriterlerin karşılanmasına yönelik çalışmalara hız verilmesi talimatını verdi.

Erdoğan'dan 'AB ile Vize Serbestisi Diyaloğu Süreci' genelgesi
Genelgeyi değerlendiren TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, "Ancak Türkiye’nin durumu kriterleri sağlamakta hızlanmak bir yana her gün daha geri gidildiğini gösteriyor" diye konuştu.

AB'nin son ilerleme raporunun da Türkiye’de pek çok alanda gerileme yaşandığını kaydettiğini ifade eden Çakırözer, Türkiye’nin her gün daha geriye gidişine sadece AB raporlarında değil çeşitli dünya endekslerinde de dikkat çekildiğini söyledi.

"Basın ve ifade özgürlüğünün içinde bulunduğu durum da Türkiye’nin vize serbestisi yolundaki kriterleri sağlamaktan ne kadar uzak olduğunu gösteriyor" diyen Çakırözer, Türkiye’nin Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün her sene yayımladığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 157. sırada olduğunu belirtti.

'SANATÇILAR BİLE ADLİYE KORİDORLARINDA'

Gazeteciler, yazarlar, çizerler sadece görevleri gereği haber yazdıkları ya da sadece eleştirel düşüncelerini ifade ettikleri için her gün mahkemede savunma yapmak zorunda olduğunu ifade eden Çakırözer, şunları söyledi:

Erdoğan: AB Türkiye'nin vaktini çalıyor, üyeliğe kabul etmeyeceğini söylerse rahatlatıcı olur
"Akademisyenler, üniversitelerinden atıldılar, sadece akla ve bilime ışık tuttukları, eleştirel görüşlerini paylaştıkları için. Avukatlar savunma görevlerinden dolayı yargılanıyorlar, hapisteler. Siyasetçiler, muhalefet görevlerini yerine getirdikleri için cezaevinde. Türkiye’de seçilmişlerin, seçimle geldikleri görevlerini yerine getirmelerinin bile önüne geçiliyor. Sanatçılar bile adliye koridorlarında. Bu ortamda AB sürecinin gerektirdiği kriterler sağlanabilir mi?"

Genelgede, AB ile yürütülecek müzakerelerin Adalet ve İçişleri bakanlıklarının katkılarıyla yürütülmesinin önem taşıdığının belirtildiğini anımsatan Çakırözer, “Avrupa Komisyonu’nun belirlediği kriterlerinin temeli adalettir, özgürlüktür, bağımsız ve tarafsız yargıdır. Kriterlerin karşılanmasına genelge ile değil adalet ve özgürlükle hız verilir. Süreç; basının, eleştirel düşüncenin özgürlüğü ile derinleşir. AB süreci genelgelerle değil insan hak ve özgürlüklerine ilişkin ihlallerin son bulması ile canlanır” dedi.

AB SÜRECİ NASIL HIZLANIR?

AB sürecinin ifade özgürlüğünün tam olarak sağlanması ile hızlanacağını belirten CHP’li Utku Çakırözer, şöyle devam etti:

Türkiye ve Avrupa Birliği: Kapıyı çarpan ilk kim olacak?
"AB süreci sadece halkın haber alma hakkına hizmet eden gazetecilerin yargılanmaması, hapse atılmaması ile hızlanır. Diyalog süreci Sözcü gazetesi davasına son verilmesi ile derinleşir. AB süreci; 448 gündür cezaevinde tutulan Parti Meclisi üyemiz Eren Erdem’in özgürlüğüne kavuşması ile canlanır. AB ile gerçek bir diyalog süreci 688 gündür cezaevindeki iş insanı Osman Kavala’nın tahliye edilmesi sağlanır. Vize serbestisi adına gereken kriterlerin sağlanması için 873 gündür yasaklı olan Wikipedia’nın da özgürlüğü sağlanmalıdır."

Çakırözer, "AB’nin sağladığı kriterlerin gerçekleşmesini gerçekten istiyorsak sadece savunma görevini yerine getiren avukatların özgürlüklerinin sağlanması gerekir. Müzisyenlerin, tiyatrocuların, sanatçıların yargılanmaması ile sağlanır. Muhalefet görevlerini yerine getiren ve sırf bu yüzden yıllardır hapiste tutulan siyasetçilerin cezaevinden çıkarılması şarttır. Özgür düşüncenin özgürce ifade edilmesinin önündeki tüm engellerin kaldırılması hızlandırılmasını istediğimiz sürecin temelidir. AB ile ilişkilerin yeniden canlanması için aydınlarımızın Cumhuriyet gazetesi davasında olduğu gibi Yargıtay tarafından yıllar sonra bozulacak haksız, hukuksuz iddianamelerin bir daha hiç yazılmaması, adaletsiz yargılama süreçlerinin bir daha asla yürütülmemesi gerekir" diye konuştu.

Yorum yaz