Filistin Dışişleri Bakanı Maliki, toplantıda yaptığı konuşmada, İsrail'in ABD yönetiminin desteğiyle her gün Filistinlilere karşı ihlallerde bulunmaya ve suç işlemeye devam etmesinin durumu daha da zor hale getirdiğini ifade ederek "Netanyahu'nun son açıklaması, barışı temellerinden yıkıyor." dedi.
Dünya Müslümanlarının milli ve dini duygularını körükleyen İsrail ihlallerinin, uluslararası ve bölgesel düzeyde istikrarı tehdit ettiğini kaydeden Maliki, "İsrail uluslararası hukuka aykırı bir şekilde işlediği ihlallerden dolayı hesap vermemesinin üzerinden uzun zaman geçti. İşgal hükümetinin kışkırtıcı eylemlerine son verme zamanı geldi." diye konuştu.
'İSRAİL'İN SALDIRGAN POLİTİKALARINA SON VERİLMESİ' ÇAĞRISI
İİT Genel Sekreteri Yusuf el-Useymin de uluslararası topluma "İsrail'in Filistin halkına karşı saldırgan politikasına son verilmesi" çağrısında bulundu. Useymin, Netanyahu'nun Batı Şeria topraklarının ilhakına ilişkin son çıkışını kınadı ve bunun, "İsrail'in Filistin'in tarihi kimliğini değiştirme çerçevesinde devam eden girişimlerinin bir parçası" olduğunu ifade etti.
Netanyahu'nun son açıklamasının "sorumsuzca ve sistematik bir yerleşim birimleri politikası söylemi" olduğunu kaydeden Useymin, İsrail hükümetinin saldırganca faaliyetlerinin de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal ettiğinin altını çizdi. Useymin, İİT'nin İsrail hükümetinin Arap topraklarının egemenliğine yönelik saldırılarını, mutlak şekilde reddeden tutumunu yineledi ve "Filistin meselesi için adil çözüm bulunmadan Orta Doğu'da barış olamaz." ifadesini kullandı.
'FİLİSTİN ODAK MESELESİ'
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı İbrahim el-Assaf da İsrail'in uygulamalarının "geçersiz ve bunlardan kaynaklanan tüm sonuçların kabul edilemez" olduğunu belirtti. Filistin davasının tüm zorluklara rağmen Arapların odak meselesi olmaya devam edeceğini vurgulayan Assaf, Netanyahu'nun gerginliği tırmandırmasını "tehlikeli" olarak nitelendirdi.
NETANYAHU'NUN 'İLHAK' VAADİ
Netanyahu, 17 Eylül'de yapılacak erken seçim öncesi düzenlediği basın toplantısında, yeniden seçilmesi halinde "kısa süre içinde" Batı Şeria'da yer alan Ürdün Vadisi'nin ABD yönetimiyle koordineli şekilde "İsrail'e ilhak edeceğini" açıklamıştı. Netanyahu, 9 Nisan'daki genel seçimler öncesi seçimi kazanıp koalisyon hükümetini kurması halinde yine aynı vaatte bulunmuştu.
ABD'nin İsrail Büyükelçisi David Friedman da İsrail'in Batı Şeria'nın bazı kısımlarını ilhak etmeye "hakkı olduğunu" iddia ederek Netanyahu'ya destek vermişti. İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da 250'ye yakın yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor ve buralarda 400 binden fazla Yahudi yerleşimci ikamet ediyor. Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.