GÖRÜŞ

‘Endülüs’te aralarında Gazali, İbn-i Rüşd’ün de kitaplarının olduğu yüzbinlerce el yazması kitap yakıldı’

RS FM’de yayınlanan Gündem Dışı programına konuk olan Haluk İnanıcı, “Cordoba, dönemin en zengin kütüphanelerinden birini barındıran bir şehir. 1 milyon cilt el yazması olduğu söylenen kütüphane burada. İktidarı elinde bulunduranlar Gazali, İbn-i Rüşd’ün kitapları dahil meydanda toplayıp yakmış” dedi.
Sitede oku

Gündem Dışı’nda bu hafta, ‘21. Yüzyılda Avukatlık ve Baro’, ‘Rugan Ayakkabılı Teğmen’, ‘Parçalanmış Adalet’, ‘Dinle Lisa’, ‘Türkiye’de Hukuku Yeniden Düşünmek’, ‘Aşkın Yedi Menzili’ kitaplarının yazarı Haluk İnanıcı katıldı. 

Haluk İnanıcı ile “İstedim ki, Endülüs’ü gezenler benim hissettiklerimi hissetsin, yaklaşık dokuz asırlık bir uygarlığın izlerini sürerken kulağıma dolan ezgileri, dudağımdan dökülen şiirleri dinlesin” dediği son kitabı ‘Endülüs'ü Farklı Gezmek’ ve Endülüs kültürü üzerine sohbet edildi.

İspanya’nın Endülüs (Andalucía) bölgesine ilk kez 2014 yılında gittiğini belirten İnanıcı, şunları söyledi: “1360’lı yıllarda Grana’da El Hamra Saray’ı inşa ediliyor. Aynı yıl Sevilla’da Zalim Pedro, Alcasar’ı yeniden inşa ediyor. Aynı yıllarda Toledo’da, iki tane sinagog inşa ediliyor. Bu üç yapıyı gördüğümüz zaman şöyle düşünmek zorunda kalıyorsunuz: Sevilla’daki saray bir Hıristiyan kralının sarayı ama girdiğinizde Pedro’nın sarayı olduğunu söyleseler anlamazsınız. Çünkü duvarda Arapça yazılar var, ‘Allah’tan büyük yoktur’ yazıyor. Toledo’da sinagogların mihrabına bakmazsanız buraları cami zannedebilirsiniz. Bu yapıları yapan ustalar belki Alkazar’da çalıştı, belki El Hamra’da çalıştı. Hepsi aynı mimari eğitimden geçiyor. Bu sanatı sadece bir Müslüman sanatı olarak algılayamayız. Bir sentez sanat oluşmuş, mudejar sanatı gelişmiş.”

‘HER GÜÇLÜ UYGARLIK, YAYILDIĞI YERDEKİ HALKI KENDİSİNE KATAR’

“Endülüs, Müslüman Arap uygarlığı olarak bilinir. Fakat Arapların, Berberilerin İber Yarımadası’na ayak bastığı 711 yılından itibaren, Müslüman askerler Hıristiyan kadınlarla evlenmeye başlamışlardır. Oldukça fazla sayıda Hıristiyan, dönemin uygarlığını temsil eden Müslümanlar gibi giyinmeye, davranmaya başlar; zamanla din değiştirmeler artar. Müslüman topluluğun yarısından fazlasını bu yerli halk ve onların müvelled adı verilen çocukları teşkil eder. Yahudi ve Hıristiyanlar da kendi kültürlerini İslâmî yaşantı içine sokar. Her güçlü uygarlık, yayıldığı yerdeki halkı kendisine katar. İnsanlar din değiştirirler, Müslüman gibi giyinirler. Yeni bir nesil doğmaya başlar. Tam bir melez kültür doğar.”

İnanıcı, “Mudejar sanat kalmış olsaydı, nelerin doğabileceğini bugünkü örneklerden görebiliyoruz. Bugün özellikle Cordoba’da Endülüs uygarlığının önemli kişilerini görebiliyorsunuz. Endülüs’ü kovulmuş ya da kendilerini işgal etmiş bir halk olarak görmüyor İspanya” dedi.

İnanıcı, “Dönemin en zengin kütüphanelerinden birini barındıran bir şehir Cordoba. 1 milyon cilt el yazması olduğu söylenen kütüphane burada. Şu an 5-6 tane kalmış. Kim yakmış derseniz, Müslümanlar yakmış. İktidarı elinde bulunduranlar Gazali, İbn-i Rüşd’ün kitapları dahil meydanda toplayıp yakmış. Müslümanlar, Müslümanların kitaplarını yakıyor. Kalan az sayıdaki kitabı, tek bir Arapça harf kalmayacak şekilde Hıristiyanlar yakıyor” şeklinde konuştu.

Yorum yaz