Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Harp Okulları Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni'ndeki konuşmasında, eğitim-öğretimlerini başarıyla tamamlayarak mezun olan 325 askeri öğrenciyi tebrik etti.
NATO'nun ve Türkiye'nin müttefiklerinin karşılayamadığı güvenlik ihtiyaçlarının gereklerini yeni yöntemlerle yerine getirmenin de millete karşı en başta gelen sorumluluk olduğunu vurgulayan Erdoğan, "İşte 18 yıl önce yerli ve milli savunma sanayine yönelik ürünlerimizi üretirken, bugün yüzde 70 üretir hale geldik” dedi.
Erdoğan, kimsenin samimi desteğinin bulunamadığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Tamamen kendi gücümüz ve mücadelemizle hem DEAŞ'ı hem de bölücü terör örgütünü bozguna uğrattık. Bizim bozguna uğrattığımız bölücü terör örgütünün, müttefikimiz olan bir ülkenin eteklerinin altına sığınarak faaliyetlerini sürdürmesi ise bugün ayrı bir sorun olarak karşımızda duruyor. Artık hiç kimse karanlık eller tarafından bir proje olarak sahaya sürüldüğü açıkça görülmüş olan DEAŞ bahanesiyle kimseyi kandırmaya kalkmasın. Bölgedeki sorun DEAŞ değil, birtakım güçlerin çıkar paylaşımı savaşıdır. Ne Türkiye'nin ne de bölgemizdeki kardeşlerimizin bu çirkin oyunun malzemesi haline dönüştürülmesine izin veremeyiz. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarımızla bu yönde ilk adımları attık. İdlib'te rejimin tüm taşkınlıklarına rağmen Rusya ile işbirliği içinde yeni katliamların ve göç dalgalarının önüne geçmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Münbiç'te bize verilen sözlerin tutulmaması sebebiyle ortaya çıkan demografik yapıya ve güvenliğe ilişkin kaygılar giderek artıyor. Rakka, Deyrizor, Haseke gibi yerlerde de benzer huzursuzluklar hat safhaya çıkmış durumdadır”
'GÜVENLİ BÖLGEYLE İLGİLİ ÇOK FAZLA ZAMANIMIZ VE SABRIMIZ YOK'
Türkiye olarak Fırat'ın doğusundan başlayıp Irak sınırına kadar tüm bölgede, 450 kilometrelik hat boyunca en az 30 kilometre derinliğine sahip bir güvenli bölge oluşturma teklifini 2015'te Antalya'da gerçekleştirilen G-20 Zirvesinde tüm liderlerle konuştuklarını, görüştüklerini, paylaştıklarını hatırlatan Erdoğan, her ne kadar herkes bu teklifi olumlu karşılasa da kimsenin uygulama yönünde bir gayret ortaya koymadığını dile getirdi.
Erdoğan, şimdi aynı projeyi Amerika ile birlikte konuştuklarını, gerçekleştirmeye çalıştıklarını aktararak, "Şu ana kadar yaşanan gelişmeler güvenli bölge kavramı konusunda bizim söylediklerimizle Amerika'nın ifade ettiği arasındaki makasın maalesef çok açık olduğuna işaret ediyor” dedi.
Müşterek harekat merkezinin kurulması, İHA ve helikopter uçuşları gibi birtakım müspet gelişmelerin de olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
'ŞU ANA KADAR 1 MİLYAR 350 MİLYON DOLAR ÖDEME YAPTIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konu savunma olduğunda tek meselenin Suriye sınırlarındaki can sıkıcı durum olmadığını, bu konuda bir dizi önemli sorunla daha karşı karşıya olunduğunu dile getirdi.
Erdoğan, göreve geldiklerinde ne Amerika'dan ne Batı'dan bir insanız hava aracının dahi alınamadığını belirterek, hele hele silahlı insansız hava aracını hiç alamadıklarını ancak şimdi insansız hava aracını, silahlı insansız hava aracını bu milletin kendisinin ürettiğini ve şimdi çok daha ileri seviyede olanını da üreteceklerini vurguladı.
Konuşmasında F-35 konusuna da değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'TÜRKİYE KENDİSİNE BİR ADIM GELENE YAKLAŞMAKTAN ASLA GERİ DURMAZ'
İstiklal Marşı'ndan "Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda / Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" dizelerini okuyan Erdoğan, bu toprakların şehit kanlarıyla yoğruldukça vatan olduğunu, eğer şehit kanıyla yoğrulmazsa zaten vatanın tanımının olmayacağını dile getirdi.
Erdoğan, terörle mücadelede, sınır ötesi operasyonlarda verilen şehitlerin her birinin şüheda kervanının şerefli birer yıldızı olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fırat'ın doğusunda 2-3 hafta içinde kendi belirlediğimiz şartlar dahilinde, kendi askerlerimizle, fiilen bölgeyi oluşturmaya başlamazsak, varsın gerisini karşımızdakiler düşünsün” dedi.
Erdoğan, ülkenin en kıymetli varlığı, en büyük dayanağı, en temel güç kaynağının insan olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Erdoğan, son yıllarda yapılan her operasyon ve her hazırlığın bu gerçeği tekrar tekrar ortaya koyduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı: