Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Yerhov: Diplomasi ve uzlaşı yerini dikta ve yaptırıma bırakıyor

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, 1 Eylül 1939’da 2. Dünya Savaşı’nın başlamasının 80. yıldönümü dolayısıyla Hürriyet’e yazdı:

Yerhov: Türkiye vatandaşlarına yönelik yeni vize kolaylığının yürürlüğe girmesi için birkaç güne ihtiyaç var

28 Temmuz 2019, 11:06

"80 sene önce 1 Eylül insanlığa karşı kin besleyen Nazi ideolojisi tarafından yönlendirilen, dünya halklarının dönemin en güçlü ve organize savaş makinesinin saldırısına maruz kaldığı, 20. yüzyılın en büyük trajedisi olan İkinci Dünya Savaşı başlamıştır. Sovyet Birliği ve müttefikleri, sarf ettikleri inanılmaz çabalar sayesinde Hitler Almanya’sını yenilgiye uğratarak Avrupa'yı Nazi vebasından kurtarmışlardır.

GÜÇLÜNÜN HUKUKU

İkinci Dünya Savaşı, bir takım devletlerin uluslararası hukuku 'ayaklar altına' almaya ve onu kendi menfaatleri için kullanmaya yönelik art arda gelen çabalarının neticesi olmuştur. Bugün görüyoruz ki, bazı aktörler kendilerine mevcut uluslararası hukuk sistemini temelinden sarsma, onu bir nevi 'kurallar üzerine kurulu düzen' ve 'güçlünün hukuku' ile ikame etme politikasını izlemektedir. Diplomasi, istişare kültür ve uzlaşı, yerini diktaya, ulusal sınırlar dışında uygulanan tek taraflı yaptırmalara ve bazen de alenen yapılan şantaja bırakmaktadır.

SİLAH KONTROLÜ

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Yerhov: S-400’leri domateslerden ayrı tutmak gerekiyor

9 Temmuz 2019, 10:56

Diplomat nesiller tarafından titizlikle inşa edilen silah kontrolü sistemi bugün ciddi bir tehdit altındadır. Küresel nükleer güvenlik sisteminin temel belgeleri niteliğindeki Anti Balistik Füze Anlaşması ile Kısa ve Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması fiilen yürürlükten kaldırılmıştır. Ortadoğu barış sürecinin ye İran Nükleer Programı ile ilgili Kapsamlı Ortak Eylem Planının temel prensipleri reddedilmiş, Dünya Ticaret Örgütü, çok Taraflı İklim Antlaşması ve diğer birçok hususta verilen taahhütlerden feragat edilmiştir.

Bugün, İkinci Dünya Savaşı'nın başladığı kederli günün üzerinden geçen 80 yılın ardından, o günün masum kurbanlarının anısına başımızı eğerek, medeniyet tarihimizin bu trajik döneminden çıkarılan dersleri yeniden içselleştirmeli ve gezegenimizin yeni bir faciaya sürüklenmesine izin vermemeliyiz."