Başkent Tahran'da 1981'deki bombalı saldırıda hayatını kaybeden eski İran Cumhurbaşkanı Muhammed Ali Recai anısına düzenlenen programda konuşan Ruhani, Yargı Erki'ne eleştirilerde bulundu.
Yargı Erki'nden uygulamalarını tekrar gözden geçirmesini isteyen Ruhani, denetleme mekanizmasının sıkı çalışması ancak işlerine müdahalenin durması gerektiğini belirterek, "Başkaları müdahale ederse yürütme organı işini yapamaz. Meclisten de yasalarımızı ve kaidelerimizi tekrar gözden geçirmesini rica ediyorum." diye konuştu.
Yargı kurumlarının bağımsız olduğunu, usulsüzlük yapanı yasalara göre yargılayabileceğini dile getiren Ruhani, "Rica ediyorum, yargılamalara siyasi şaibeler bulaşmasın. Böyle bir durumda yargı mekanizması ölür. Halkımızın, falan şahıs filan siyasi akımla ilişkili olduğu için tutuklandığını düşüneceği işler yapmayalım. Eğer halkın zihninde böyle bir şüphe yer alırsa Yargı Erki yargılamada meşruiyetini kaybeder." görüşünü dile getirdi.
'KİMSE KILIK-KIYAFET, SİYASİ GEÇMİŞİ, KAVMİ, MEZHEBİNE GÖRE YARGILANMAMALI'
Hangi kavim, mezhep, kabile ve siyasi akımdan olursa olsun herkesin yargı karşısında eşit görülmesi gerektiğine dikkati çeken Ruhani, "Hiç kimse kılık-kıyafet, siyasi geçmişi, kavmi, mezhebi ve içinde bulunduğu siyasi cenaha göre yargılanmamalıdır. Vicdan, kanun ve dosya hakim için kriter olmalıdır." ifadesini kullandı.
Yolsuzluğun yargı kurumları ve mahkemelerle ortadan kalkamayacağını ve Yargı Erki'nin son aşama olduğuna dikkati çeken Ruhani, yakalama, tutuklama ve yargılamakla yolsuzluk bitmeyeceğini, bu mücadelenin öncelikle hükümetin görevi olduğunu ve çözümün de e-devletten geçtiğini söyledi.
Yargı Erki'nin Cumhurbaşkanı, bakan, müdür ya da diğer yöneticilerin işine karışması halinde hükümetin başarısız olacağı ve bu şekilde bir yere varılamayacağı eleştirisinde bulunan Ruhani, müdahalenin olduğu yerde girişimcilik, üreticilik ve yeteneğin olamayacağını savunarak, "Kontrol müdahale anlamına gelmiyor. Müdahale artarsa yönetici iş yapamaz. Denetleme, engelleme ve hızı düşürmek için değildir. Kontrol, müdürü korkutmak değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Hükümetin güçlü olmaması durumunda halkın yaşam seviyesinin de yükselmeyeceğini dile getiren Ruhani, şöyle devam etti: "Hükümet, ağır şartlarda ülkeyi yönetebilmek için yeterli yetkiye sahip olmalıdır. Eğer birinin yetkisi yoksa hangi sorumluluğu yerine getirmesini bekliyorsunuz? Sorumluluklar yetkilerle orantılıdır. Hükümet güçlü ve yetki sahibi olmalı. Bu diktatörlük ya da istibdat değil, tüm kurumların hükümeti desteklemesi anlamındadır. Bugün tüm yük hükümetin omuzlarındadır, herkes ona yardımcı olmalı."
Ruhani, ülkenin ağır şartlardan geçtiğini ve halkın baskı altında olduğunu ifade ederek, bu sorunları çözmek için siyasi, diplomatik ve müzakere gibi tüm yöntemleri kullanacaklarını sözlerine ekledi.