‘AVRUPA’DA ÜRETİLEN SENTETİK UYUŞTURUCULARI TÜRKİYE’DE DAĞLARDA TERÖR OPERASYONLARINDA ELE GEÇİRİYORUZ’
Uyuşturucu ve kaçaklık sorunlarının göç dalgalarıyla ilişkili olduğunun altını çizen Soylu “Uluslararası Göç Örgütü’nün 2050 yılı için öngördüğü göçmen sayısı 230 milyondu ve biz bu sayıyı 2013 yılında geçtik. İçinde bulunduğumuz sorun gerçekten büyük. Eğer bir göçmen, bir şekilde Edirne sınırını geçerse, kaçak bir şekilde Avrupa’ya ulaşabiliyor. Afganistan’dan yola çıkan doğal uyuşturucular bu rotayı kullanıyor; Avrupa’da üretilen sentetik uyuşturucular ise aynı rotayı tersten...Türkiye’de dağlarda gerçekleştirdiğimiz terör operasyonlarında Avrupa’da üretilen sentetik uyuşturucuyu yakalıyoruz. Yani birbiriyle bağlantılı küresel problemler ağıyla karşı karşıyayız. Mesela bunun bir ayağı da, özellikle PKK’nın elindeki sigara kaçakçılığıydı. Sigara kaçakçılığını yüzde 21.5’ten, 1.5’e düşürdük. Ancak kaçakçılar bu sefer de uyuşturucu ve göçmen kaçakçılığına yöneldi. Bu yüzden bu iç içe geçmiş sorunların çözümü için tüm ülkeler ortak bir zeminde çalışma yürütmeli” dedi.
‘BATI DÜZENSİZ GÖÇLE MÜCADELE KONUSUNDA SAĞDUYULU DAVRANMADI, TÜRKİYE’Yİ DEPO OLARAK KULLANMAK İSTEDİ’
‘SURİYE’YE DÖNENLERİN SAYISI 347 BİN’
Türkiye’de geçici koruma statüsüyle bulunan Suriyeli sayısı, 3 milyon 649 bin olduğunu söyleyen Soylu “Ülkesine geri dönenlerinin sayısı ise 347 bin, ikamet izniyle ülkemizde bulunan toplam yabancı ise 1 milyon 55 bin kişidir. Yakalanan toplam düzensiz göçmen sayısı, 2017 yılında 175 bin, 2018 yılında 268 bin kişi ve 2019’da en güncel verilerle 210 bin kişidir. Ağrı, Iğdır ve Van sınırlarımızdan sürekli Afganistan ve Pakistan’dan kaçak göçmenler geliyor. Geçen sene 100 binin üzerinde Afganistanlı göçmen yakaladık. Bu yıl 32 bin Afganistanlı göçmen gitti. Geçen sene bu sayı 28 bindi. Dünyada böyle bir operasyon yok, bir tane gösteremezsiniz. Pakistan, geçen yılı 56 bin ile kapattık. Bugün itibariyle şu andaki rakam 52 bin” dedi.
‘TÜRKİYE TEDBİRLERİNİ HAFİF ESNETSE AVRUPA 1 MİLYON GÖÇMENLE KARŞI KARŞIYA KALIR’
‘BAYRAMDA SURİYELİLERİN ÜLKELERİNE GİTMELERİ, KALICI DÖNÜŞLERİ DE ARTIRIYOR’
Türkiye’nin Suriyelilerin entegrasyonu için azami çaba harcadığına değinen Soylu “Entegrasyon için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye’ye 2017 yılında 485 bin Suriyeli geldi. 280 bin de 2018’de geldi. Şu ana kadar 70 bin geldi. Akım devam ediyor. Bu esnada gönüllü geri göndermeler gerçekleştiriyoruz. Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı operasyonlarının ardından güvenli bölgeler oluşturduk. 347 bin gönüllü geri dönüş rakamı var. Bu bayramda, 40 bini İdlib’e olmak üzere, 110 bin kişi, bu hatlara gittiler. Bu politikayı da biz oluşturduk. Neden oluşturduk? Gidip görsünler, eğer orada bir hayatiyet bulurlarsa orada kalabilirler diye. 190 binin üzerindeki geri dönüşün kaynağı, bayramdaki gidişlerdir” dedi ve şöyle devam etti:
‘TÜRKİYE, GÖÇTE BÜTÜN DÜNYAYI İMRENDİRECEK POLİTİKALAR YÜRÜTÜYOR’
‘YASAL YOLLARLA ÜLKEMİZE GELEN HİÇ KİMSENİN ZORLA ÜLKESİNE GÖNDERİLMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL’
Türkiye’nin göç politikasının ana ekseninde hiçbir değişim söz konusu değil” diyen Bakan Soylu “Hiçbir düzenli göçmenin, ülkemize yasal yollarla gelmiş hiç kimsenin ülkesine geri gönderilmesi veya üçüncü bir ülkeye iade edilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Geçici koruma statüsündeki Suriyelileri ülke içinde belli bir dengeyle dağıtmaya çalıştık. Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlere istihdam açısından, iş bulabilmek ümidiyle aşırı yığılma olmaması için sürecin en başından beri bir takım sınırlandırmalar getirdik. İstanbul’u yeni kayıtlara kapattık. Kaydı başka şehirde olup İstanbul’a gelenleri kayıt oldukları şehirlere dönmeleri konusunda bilgilendirdik. Bu konuda hiçbir şekilde sınır dışı işlemi yoktur ve olmayacaktır. Uluslararası hukuk açısından zaten böyle bir sınır dışı işlemi mümkün değildir.
‘KİMSEYE ‘ÜLKENE DÖN VE ÖL’ DİYEMEYİZ’
‘DAHA ÖNCE PKK VE PYD İLE GÖRÜŞEN ABD ŞİMDİ DE MLKP’YLE TEMASTA’
ABD’nin terör örgütleriyle işbirliğini sert sözlerle eleştiren bakan Soylu, Batı’yı radikalizm ve onun doğurduğu sorunlarla “baş ediyormuş gibi yapmakla” suçlayarak “Batı ve emperyalizm, radikalizmle mücadele ediyormuş gibi gözüküyor. Ama aslında radikalizmi acımasız bir şekilde kullanıyor. Ben Batı'ya bir mesaj daha vermek istiyorum. Radikalizmi körükleyecek politikaları beslememek lazım. Özellikle de Türkiye radikalizm konusunda önemli bir mücadele koyarken... Ancak maalesef Batı'nın bu yönde çabaları sürüyor. Mesela, Amerikalılar şu anda, bizim kırsalda bitirdiğimiz MLKP terör örgütüyle çalışıyor. Daha önce PYD ve PKK terör örgütü yetkilileri ile bir araya gelen ABD, benzer sebeplerle MLKP’yle de bir araya geldi. MLKP’nin şöyle bir özelliği vardır. Özellikle Türkiye’de kırsal bölgelerde PKK’nın kendisine tahsis ettiği bölgelerde terör faaliyetleri yürütür. Sürdürmeyi bir görev olarak görüp PKK’nın görev bölgesine tahsis eder. Şu anda kırsalda hiçbir teröristi kalmadı. En son Tunceli’de yapılan operasyonlarda etkisiz hale getirildiler. 2’si de İstanbul’da yakalandı” diye ekledi.
‘BATI, PKK’YA KARŞI TÜRKİYE’NİN YANINDA OLMADI’
‘BELEDİYE BAŞKANLARININ PKK YANDAŞLIĞINA İZİN VEREMEZDİK’