Söz konusu anlaşmanın İsrailli iş adamı Matanya (Mati) Kochavi aracılığıyla yapıldığı kaydedilen haberde, Tel Aviv yönetiminin konuya ilişkin herhangi bir açıklaması olmadığı aktarıldı.
İsrail ve BAE yönetimleri arasında aleni diplomatik ilişkiler bulunmamasına rağmen "güvenlik alanında bir iş birliği olduğuna" ilişkin ABD medyasında çıkan haberlere işaret eden gazete, İran'ın ortak düşman olduğu, dolayısıyla iki ülkenin de ortak menfaatlerin göz önüne alındığı, ticari ve askeri anlaşmalar yapabilirliğini vurguladı.
Yapılan anlaşmanın bir kısmı için ödemenin peşin olarak yapıldığı ve maliyetin yaklaşık 3 milyar dolara ulaştığı dile getirilen haberde, anlaşmanın yakın zaman içinde gerçekleştirildiği ileri sürüldü.
Haberde ayrıca anlaşma çerçevesinde BAE'nin yaklaşık bir yıl önce İsrail'den bir casus uçak teslim aldığı ve BAE ordusuna teslim edilmek üzere sortilere başladığı, bir diğer casus uçağın ise şu anda İngiltere'de geliştirildiği ve Londra'nın doğu taraflarında test uçuşları yaptığı ifade edilerek, bu uçakların BAE ordusunun askeri kabiliyetini arttıracağı belirtildi.
Filistin davasının eskiden İsrail ile Körfez Arap ülkeleri arasındaki iş birliğinin geliştirilmesinde büyük bir engel oluşturduğu hatırlatılan haberde, Filistin'in artık Körfez ülkelerinin öncelikleri arasında yer almadığı dile getirildi.
Haberde son olarak anlaşmanın aktörü olduğu belirtilen Mati Kochavi'nin söz konusu durumla ilgili yorum yapmaktan kaçındığı aktarıldı.
Wall Street Journal gazetesi de İsrail ve BAE'nin, tehdit olarak gördükleri İran konusunda ABD aracılığıyla gizli toplantılar yaptığını öne sürmüştü.
İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, Birleşmiş Milletlerin (BM) düzenlediği bir konferansa katılmak için 1 Temmuz'da ülkesiyle diplomatik ilişkileri bulunmayan Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) gitmişti.
Daha önce de bazı İsrailli bakanlar BAE'yi ziyaret etmişti.