Deprem sabahı yurdun her köşesinden bölgeye yardımlar gönderildiğini anımsatan Balaban, yardımlaşmanın örneğini o zaman yaşadıklarını kaydetti.
Balaban, 2018'de 50 bin kişi ve öğrenciye deprem eğitimi verdiklerini, insanları depremin değil binaların öldürdüğünü ifade etti.
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde evlerinin yıkılması sonucu iki kızını kaybeden AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker de depremlerin dünyanın varoluşundan bu yana zaman zaman yaşandığını anlattı.
Depremlerde can kayıplarını azaltacak çalışmalar yapmaları gerektiğini vurgulayan Şeker, "1999 Marmara Depremi'nde yaklaşık bu bölgede 17 bine yakın insan hayatını kaybetti ama yapılan araştırmalara göre sadece 1 kişi depremden dolayı hayatını kaybetti. O da arazide açılan fay hattına düşerek, onun dışındakilerin tamamı sağlıksız şekilde yapılan binaların depremde yıkılması sonucu." diye konuştu.
'JAPONYA'DAKİ DEPREMDE SADECE TÜRKİYE 1 AY KALDI'
Japonya'nın İstanbul Başkonsolosu Hisao Nishimaki ise depremi İstanbul'da yaşadığını ifade ederek, gece hemen konsolosluğa haber vererek arama kurtarma ekiplerinin Türkiye'ye gelmesini sağladıklarını kaydetti.
Japonya'dan gelen altyapı uzmanlarının Türkiye'de çalışmalar yürüttüğünü dile getiren Nishimaki, 2 bin 500 prefabriği Türkiye'ye hibe ettiklerini kaydetti.
Türkiye ve Japonya ilişkilerinin dostane şekilde sürdüğünü dile getiren Nishimaki, şöyle konuştu:
"Elimizden geleni yaptık. 1999-2001 yılları arasında yardımlarımız oldu. Japonya'da 2011 yılında deprem oldu. Dünyanın 21 ülkesinden arama kurtarma ekibi geldi, onlardan biri de Türkiye idi. Normalde arama kurtarma ekipleri işlerini 72 saatte bitirdi. Bu saatten sonra kurtarma mümkün değildir. Bu ekiplerden 20'si kendi ülkelerine döndü ama sadece Türkiye 1 ay kaldı. Neden Türkiye'ye dönmediklerini sorduk, onlar da dönemin Türkiye Başbakanı, şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendilerine 'Japonların ihtiyacı olduğu kadar orada kalın, Türkiye'ye dönmeyin.' demiş. Bunun için size çok teşekkür ederim".
İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU, YALOVA'DAKİ PROGRAMA KATILDI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 20. yılı dolayısıyla Yalova'da düzenlenen programda yaptığı konuşmada, o dönemde devletin çaresiz kaldığını söyledi.
Depremin hemen ardından İstanbul'dan deniz otobüsüyle bölgeye geçtiğini anlatan Soylu, "Deniz otobüsündeki yüzleri şimdi sanki karşımdaymış gibi resmedebiliyor, hatırlayabiliyorum. Çaresizlik. Ne göreceğiyle birlikte, bunu bilememenin endişesi, belirsizliği ve bir an önce Yalova'ya ulaşma isteği. Buraya geldiğimizde belki de bizi bugün daim olmamız gereken hiçlik duygusuna iten bir tabloyla karşı karşıyaydık. Cesetler yerdeydi. Kimin nereye koştuğu belli olmayan bir kıyamet günü içerisindeydik." diye konuştu.