Zaharova, “Washington, ona özgü kovboy tarzında resmi Caracas’a karşı ekonomik teröre devam ediyor. Venezüella’nın kaynak ve varlıkları donduruldu. Bu adımların, ne uluslararası ne de Venezüella iç hukuku açısından hiçbir hukuki dayanağı yok” dedi.
Beyaz Saray’ın, Venezüellalıların çıkarlarından üstün tutulan hoşgörüsüzlük ve dikte ideolojisine göre hareket ettiğini söyleyen Zaharova, “Bu ayrımcılık politikası, tüm uluslararası ilişkiler sistemine meydan okumaktır, tek taraflı cezalandırma tedbirlerini hayat normu olarak göstermektir, hukuk ve insani değerlere aykırıdır. Hiçbir ülkenin, kendi iradesini ekonomik baskılar yoluyla diğerlere dayatma hakkına sahip olmadığını hatırlatıyoruz” ifadeleri kullandı.
“ABD ne derse desin, bu gelişigüzel ve acıması yaptırımlar öncelikle halkın en savunmasız tabakası olan ihtiyar, hasta ve çocukları vuruyor. Ünlü ekonomist Sachs’ın hesaplamalarına göre ABD’nin yaptırımları yüzünden 40 binden fazla Venezüellalı hayatını kaybetti. Bu halkın tek suçu, Washington’un istemediği lideri desteklemeleri”.
Venezüella’nın refah yoluna dönmesine gerçek ilgi duyan ülkelerin kesinlikle BM Anlaşması’na uyması ve bu ülkedeki krize politik çözüm yollarının bulunmasına yardımcı olması gerektiğini kaydeden Zaharova, “Bu sürecin anahtar elemanı, Venezüella ve halkının geleceğini kişisel hırsların üstünde tutmaya hazır olan önde gelen politik güçleri arasındaki diyalog olmalı” diye ekledi.