Rus siyaset ve askeri uzmanların katıldığı toplantıda söz alan Baklanov, Nur-Sultan'daki son görüşmelerin özelliklerini, Suriye çözümünün başarıları ve zorluklarından bahsetti.
Astana formatının bugün, gerçek iş yapan ve Suriye'deki askerler, siviller ve yönetim ile bağlantıya sahip tek platform olduğunu kaydeden Baklanov, şunları dedi:
"Bu yakınlarda katıldığım ve ABD, Batı ülkeleri, Türkiye temsilcileri ile Suriye muhalefetin yer aldığı Montrö'deki Suriye toplantısında, bana Nur-Sultan’daki görüşmeyi nasıl hazırladığımız soruldu. Mesele şu ki, halihazırda Astana formatı herkes tarafından maksimum verimli platform olarak kabul ediliyor. Bize, Ortadoğu'daki diğer bir sıra küresel çaptaki sorunun çözümü için Astana formatı temelinde özel grup kurmamızın mümkün olup olmadığı soruldu. Mesele şu ki Birleşmiş Milletler'in (BM) düzenleyici sistemi eskidi ve günümüze uymuyor. BM’nin Suriye ile ilgili önceki kararları güncelliğini yitirdi, durum üzerinde çalışırken bunu da göz önünde bulundurmak lazım."
Suriye’nin büyük kısmının özgürleştirilmesini öngören aşamanın tamamlanmak üzere olduğunu ama bugüne kadar ertelenen İdlib aşamasına yeni yeni geçileceğini söyleyen Baklanov, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İdlib ve Suriye’nin kuzeyindeki durum şöyle ki, bu sorunu hemen çözmek mümkün değil, çünkü dondurulmuş çatışmalar birikiyor. Özgürleştirilen bölgelerde yapıları güçlendirmek ve yakın gelecekte sonuç alınamayacak yerleri zorlamamak gerekiyor. Orada, tüm sorunları askeri yolla çözme fırsatı yok, ateşkes görüşmelerini ise radikaller bozuyor. Bu bölgenin kademe kademe silahtan arındırma süreci uygulanacak ama zamana yayılacak. Eğer çatışma bölgesi en azından İdlib’e çekilirse ve büyük Halep’ten uzaklaşırsa bu bile iyi olur."