Suriye yönetiminin verdiği sözlerin eylemleriyle her zaman uyumlu olduğunu kaydeden Caferi, "Astana sürecine destek vermemiz, bu kararları destekleyen inisiyatifler aldığımız anlamına gelir. Bizler Nursultan'da bulunurken ateşkes açıklaması yapılmasının nedeni, burada bulunan herkese Suriye'nin Astana sürecini desteklediği mesajının verilmesidir" ifadelerini kullandı.
'ATEŞKES TÜRKİYE'YE BAĞLI, SABRIMIZ SONSUZ DEĞİL'
Suriyeli diplomat, "Türk tarafına Soçi ve Astana anlaşmalarının uygulanmasına olan ilgisini doğrulama imkanı sunacak kadar sabır ve diplomasi sahibiyiz" dedi.
Ateşkesin Türkiye'nin anlaşmalardaki yükümlülüklerini yerine getirmesi, başta Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerden olmak üzere ağır silahların, Hama kırsalındaki tüm militanların çekilmesi koşuluyla uygulanacağını anımsatan Caferi, "Sabrımız uzun süreli olsa da, herkesin sabrının bir sınırı var. Türkiye'nin yükümlülüklerini yerine getirmesini sonsuza dek beklemeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Caferi, Türkiye ve ABD arasındaki Suriye konulu müzakerelerin uluslararası hukuk normlarına aykırı olduğunu belirtti.
Caferi şöyle konuştu: "Türkiye'nin ABD ile üçüncü bir egemen ülke (Suriye) hakkında müzakereler yapması uluslararası hukuku ihlal ediyor. Suriye'yle ilgisi olmayan iki yabancı ülke, Suriye'nin bir kısmı kendilerine aitmiş gibi hareket ederek müzakerelerde bulunuyor, bu uluslararası hukuk normlarına aykırı. İki ülkenin de buna hakkı yok."
TÜRKİYE İDLİB'DEKİ YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMİYOR'
Suriyeli diplomat, "Sonuç bildirgesini imzalayan tüm tarafları mutabakat sağlanan hususları yerine getirmeye çağırıyoruz. Bu, özellikle Türkiye'yi kapsıyor. Türkiye, garantör ülke ve bu, sonuç bildirgesine ve Erdoğan ve Putin arasında imzalanan Soçi Mutabakatı'na uygun olarak yükümlülüklerini yerine getirme sorumluluğunu idrak etmesi gerektiği anlamına geliyor" dedi.
Soçi Mutabakatı'nın imza tarihinden yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen Türkiye'nin somut adım attığını ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini görmediklerini kaydeden Caferi, İdlib'deki militan sayısının giderek arttığını vurguladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17 Eylül'de Soçi'de yaptıkları görüşmede İdlib'de silahsızlandırılmış bölge kurulması konusunda mutabakata varmıştı.