Görüşmede, Savunma Bakanlığının onaylanması dolayısıyla Esper'i tebrik eden Bakan Akar, Türkiye'nin ABD'den beklentisinin YPG'ye desteğini tamamen sonlandırması olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin güneyinde bir 'terör koridoru' kurulmasına izin verilmeyeceğini vurgulayan Akar, "Türkiye'nin sadece kendi ülkesi ve milletinin güvenlik ve emniyetini değil, aynı zamanda bölgede yaşayan Kürtler, Araplar, Asuriler, Hristiyanlar ve Yezidiler gibi diğer dini ve etnik grupların da güvenlik ve emniyetini istediğini" vurguladı.
'TÜRKİYE PROJENİN SADECE MÜŞTERİSİ DEĞİL'
Akar, F-35 programı ile ilgili olarak da Türkiye'nin, projenin sadece müşterisi değil, aynı zamanda yatırımcısı ve üretim ortağı olduğuna dikkati çekerek, F-35 projesinin kendi yolunda ilerlemesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı.
Ayrıca Suriye'nin kuzeyinde kurulması öngörülen Güvenli Bölge'nin ele alındığı görüşmede Akar, Türkiye'nin Güvenli Bölge'de kontrolü sağlayabilecek tek uygun, yeterli ve yetenekli güç olduğunu vurguladı.
Bakan Akar, Güvenli Bölge'de yer alan YPG'den tüm silahlarının toplanması, örgütün Güvenli Bölge'den tamamen çıkarılması, Güvenli Bölge'nin, daha önce birçok kez açıklanan sebepler nedeniyle 30-40 kilometre derinliğinde olması, YPG'nin bölgede yaptığı tüm tünel, mevzi ve tahkimatların imha edilmesi, Güvenli Bölge'nin ABD ile koordineli bir şekilde Türkiye tarafından kontrol edilmesi kriterlerine göre oluşturulması gerektiğini bildirdi.
Akar, "Sayın Cumhurbaşkanımızın da 26 Temmuz'da ifade ettiği gibi, ABD ile ortak bir noktada buluşamazsak Güvenli Bölge'yi tek başımıza oluşturmak zorunda kalacağımız ifade edilmiştir" ifadelerini kullandı.