Muhafazakar Parti milletvekili Mark Field'in, Londra'daki papyonlu bir akşam yemeğinde, çevreci örgüt Greenpeace üyesi bir kadın protestocuyu kaba kuvvet kullanarak, adeta dövercesine salondan çıkarması, büyük tartışma koparmıştı.
Dışişleri'nin Asya-Pasifik'ten sorumlu bakan yardımcılığı görevinden alınan, ancak milletvekilliğine dokunulmayan Mark Field hakkındaki hükümet soruşturması, 24 Temmuz'da başbakanlık görevine başlayan eski dışişleri bakanı Boris Johnson (sosyal medya kullanıcılarının yaptığı kısaltmayla (BoJo) tarafından düşürüldü.
Yeni başbakanın artık soruşturmaya ihtiyaç olmadığına karar verdiği belirtildi.
Başbakanlık Sözcüsü şu açıklamayı yaptı:
"Mark Field, artık hükümetten ayrıldı. Halihazırdaki başbakan, bunu, selefi tarafından atanmış bakanla ilgili önceki başbakanı ilgilendiren bir konu olarak değerlendiriyor."
Soruşturmayı düşürme kararının gerisinde, Johnson'ın parlamentoda sadece 3 vekillik çoğunluğunun olması, bunların 2'sini ara seçimlerde kaybetme riskinin bulunmasından ötürü her vekilin desteğine muhtaç olması da yatıyor.
Anamuhalefetteki İşçi Partisi'nin gölge kabinesinden Louise Haigh, "Mark Field, hükümette görev almayı geçtim, milletvekili olmaya bile uygun değil. Başbakanın olayı kapanmış görmesi iyi bir şey değil" diyerek ekledi:
"Daha önce Field'in eylemlerini kınamamış Boris Johnson açısından, bu, kadınlara yönelik tavırlarıyla ilgili bir sınav. Johnson, Field'i derhal Muhafazakar Parti'den atmalı."
Olayın ardından Janet Barker'dan özür dilemiş olan Muhafazakar Parti'nin Londra vekili, kadın arkasından geçerken kendisini tehdit altında hissettiğini ve protestocunun silahlı olabileceği endişesine kapıldığını savunmuştu.
Field'in adeta ensesinden tutup attığı Janet Barker ise "Fiziksel tehdit olarak algılanabilecek hiçbir şey yapmadım. Elimde sadece cep telefonu ve broşür dolu küçük bir el çantası vardı. Uzman incelemesinden geçmiş bilim dışında bir silahım yoktu... Kapıya vardığımızda beni o kadar sert itti ki, neredeyse yere düşecektim" demişti.
Buna rağmen Field hakkında dava açılmasından yana tavır almayıp toplumun vicdanında yargılanması gerektiğini söyleyen Barker, milletvekiline ne yaptığını düşünüp taşınmasını ve öfke kontrolü terapisi almasını da tavsiye etmişti.