Uslu, tarihe sahip çıkmanın onurunu yaşadıklarını söyledi. Yapı fonksiyonu cami olan eseri ayağa kaldırdıklarını dile getiren Uslu, geçen yıl ziyaret ettiği yapıyı çöp içinde bulduklarını ve utanç duyulan halde olduğunu söyledi. Uslu, "Atalarımızın bize miras bıraktığı eser çok kötü durumdaydı. Sağ olsun ilgili yetkililerimiz bu işe el attı. Restorasyon çalışmaları bilimsel adımlarla yapılıyor. Restorasyona bilim adamları karar verdi. 1500 yılından 1896'daki yangına kadar cami olarak kullanan eseri yine cami olarak kullanacağız. Bizdeki her cami aynı zamanda müzedir" dedi.
'KÜLAHI KOYMASAYDIK YANGININ DEDİĞİNİ TERCİH ETMİŞ OLACAKTIK'
Yıllara ait tüm kalıntıları eserde koruduklarını dile getiren Atay Uslu, "Orijinal taşlar kullanıldıktan sonra tamamlama yapılıyor. 20 milyona yakın ödenekle bu camiyi 2021 yılında hizmete, ibadete açmayı planlıyoruz. Minareye külah konulması çok tartışılıyor. Bir eserin orijinalinde ne varsa o yapılır. Ustalar 1500 yılında bu minareyi külahı ile tamamlamıştı. 1900 yılına kadar da durmuştu. Yangın nedeniyle külah yok olmuştu. Biz yapının aslına müdahale etmiyoruz. Yapının aslını ortaya koyan iradeyi gerçekleştiriyoruz. Külah ile ilgili bir irademiz olamaz. Külahı koymasaydık yangının dediğini tercih etmiş olacaktık. Biz atalarımızın tercihini yerine getirdik" diye konuştu.
AK PARTİ İL BAŞKANI: TARİH OKUSALARDI GÖRÜRLERDİ
İl Başkanı Taş ise cami hakkında yanlış bilgilendirmeler olduğunu söyledi. Yapılan çalışmaların doğru olduğunu gördüklerini belirten Taş, "Çalışmalar teknik altyapıya uygun ve gerekli izinler alınmıştır. Onay almadan burada bir çivi bile çakamazsınız. Yapılan işlemlerin sonuna kadar destekçisiyiz. Tartışma külahtan çıktı. Yanlış eleştiri yapanlar tarih okusalardı külahın 130 yıl önce yandığını ve yenisinin yapılmadığını görürlerdi. Bazı art niyetlilerin yapılana engel olmaya çalıştığını görüyorum. AK Parti Hükümeti olarak işleri aslına uygun yaparız. Bittikten sonra en çok ziyaret edilen yapılardan biri olacak" dedi.
YAPININ GEÇMİŞİ
Antalya'nın ilk yerleşim bölgesi Kaleiçi'nde yer alan ve Selçukluların fethi sonrası kiliseden camiye çevrilerek, Şehzade Korkut'un adının verildiği camide, 1896 yılında yangın çıktı. Kubbesi ve minaresinin ahşap külahı yanan cami, büyük hasar görmesi nedeniyle ibadete kapatıldı. Yenilenmemesi nedeniyle caminin adı, 'Kesik Minare' olarak kaldı. Yön levhalarında da Kesik Minare olarak tarif edilen camide bu yıl, 123 yıl sonra Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü çalışması kapsamında külah takıldı. Külah, Antalya'da farklı kesimlerce tartışmalara neden oldu.