‘Türkiye, bir an önce  Fırat’ın doğusuna Rusya ve İran’la koordineli bir operasyon gerçekleştirmeli’

Türkiye ile ABD arasındaki tıkanan güvenli bölge görüşmelerinin yanı sıra Rusya, İran ve Türkiye liderlerinin bir sonraki Suriye konulu görüşmesinin Ağustos sonunda gerçekleşeceğinin açıklandığı bu dönemde, gözler yeniden Suriye'ye döndü. Son olarak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu "ABD'nin yeni önerileri bizi tatmin eder düzeyde değil. Bir an önce güvenli bölgeyle ilgili mutabakata varmamız lazım. Bizim artık sabrımız kalmadı" dedi. Suriye’de PYD’yi destekleyen ABD ile Türkiye arasındaki bu çözümsüzlük derinleşirken, Astana süreci de son hız devam ediyor. Rusya’nın Tahran Büyükelçisi Levan Cagaryan, üç ülkenin Kazakistan'ın başkenti Nursultan'da bir araya geleceğini duyurdu. Söz konusu gelişmeler ışığında, Türkiye’nin Suriye’deki olası yol haritasını İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Naim Babüroğlu, Sputnik’e değerlendirdi. 

‘ABD’NİN ÖNERDİĞİ GÜVENLİ BÖLGE PLANI PYD/PKK’YA KALKAN NİTELİĞİNDE VE ASLA KABUL EDİLEMEZ’ 

Dr. Babüroğlu’na göre, Türkiye, mutabakata ulaşılması ‘imkânsız’ görünen güvenli bölge müzakerelerini rafa kaldırmalı ve Fırat’ın doğusuna yönelik operasyonu bir an önce gerçekleştirmeli: 

“ABD ile Türkiye arasındaki güvenli bölge görüşmeleri devam ediyor. Ancak ABD, PYD/PKK terör örgütünden vazgeçemediği ve Suriye’deki PYD/PKK terör örgütünü ‘ortak’ olarak kabul ettiği için Türkiye’nin önerdiği güvenli bölgeye karşı çıkıyor. Türkiye, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolünde bir güvenli bölgeden bahsederken; ABD ise PYD/PKK terör örgütünün bazı bölgelerdeki mevcudiyetinin devam ettiği ve TSK dışındaki bazı güçlerin kontrolünde bir güvenli bölgeden bahsediyor. Yani ortada bir anlaşma yok; zira ABD, PYD/PKK’yı korumaya devam ediyor. Eğer ABD’nin bahsettiği şekilde bir güvenli bölge hayata geçirilirse, böyle bir güvenli bölge adımını uçuşa yasak bölge takip eder ve nihayetinde oraya bir operasyon gerçekleşmesi imkânsız hale gelir. Yani ABD’nin önerdiği güvenli bölge, coğrafyanın PYD/PKK’nın korunma kalkanı haline gelmesi demektir. Dolayısıyla Türkiye bunu kabul etmemeli ve etmeyecektir.” 

TÜRKİYE’Yİ FIRAT’IN DOĞUSUNA RUSYA, İRAN VE DOLAYLI OLARAK SURİYE’NİN DESTEĞİNİ ALARAK DERHAL OPERASYON DÜZENLEMELİ’

ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ile Türk tarafı arasındaki 22 Temmuz'da başlayan görüşmelerinin hemen öncesindeki ABD-PYD görüşmesini hatırlatan Dr. Babüroğlu “22 Temmuz’da başlayan görüşmelerin hemen öncesinde, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General K. McKenzie Fırat’ın doğusunda, Türkiye’nin arananlar listesinde olan bir PYD/PKK teröristi ile görüştü. Bu hamle, Türkiye’ye yönelik ‘Biz Suriye’de ortağımız olan PYD/PKK’dan vazgeçmeyeceğiz. Onlara operasyon düzenlenmesine izin vermeyiz’ mesajından başka bir şey değildir. Bu durumda Türkiye, kendi göbeğini kendi kesmeli. Bir süredir sınıra yığınak yapan ve olası bir operasyona hazır olan Türkiye, Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon icra etmeli. Türkiye, bu operasyonla eş zamanlı olarak da Süleyman Şah Türbesi’ni eski yerine konumlandırmalıdır. Türkiye, ABD’ye rağmen yapacağı bu operasyonda da Rusya ve İran’ı arkasına almalıdır. Bu operasyon birlikte koordine edilmelidir” dedi. 

‘TÜRKİYE ELİNİ ÇABUK TUTMAZSA KARŞISINDA İNGİLTERE, FRANSA GİBİ BAŞKA ÜLKELERİ DE BULACAK’

Türkiye’nin ABD’nin oyalama taktiğine karşı harekâtı ‘bir an önce’ gerçekleştirmesi gerektiğine işaret eden Dr. Babüroğlu “Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon ne kadar gecikirse, ABD ve PYD/PKK bu süreçten o kadar kârlı çıkar. Çünkü ABD, birkaç yıldır oyalama ve zaman kazanma taktiği uyguluyor. Buna karşı Türkiye gerçekleştireceği bu olası operasyonu, Rusya ve İran ve belki de dolaylı olarak Suriye’yle birlikte koordine etmeli” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye operasyon yapmazsa, PYD/PKK bölgede daha çok güçlenir. Çünkü ABD’nin Fırat’ın doğusunda İngiliz, Fransız askeri varlığını hedeflediğini biliyoruz. Eğer Türkiye, operasyonu geciktirirse, karşısında sadece ABD ile PYD/PKK’yı değil, İngiltere, Fransa ve diğerlerini bulacaktır” dedi. 

‘AĞUSTOS’TAKİ ÜÇLÜ TÜRKİYE-RUSYA-İRAN ZİRVESİNDE ANA GÜNDEM İDLİB OLACAK’

Türkiye, Rusya ve İran’ın Kazakistan'ın başkenti Nursultan'da Ağustos sonunda bir araya geleceğinin hatırlatılması ve olası gündemin sorulması üzerine Dr. Babüroğlu “Ağustos zirvesinin ana gündem maddesi İdlib olacak. Çünkü İdlib meselesi henüz çözüme kavuşmuş değil. İdlib konusunda hem Rusya, hem Türkiye hem İran hem de Suriye’nin pek çok memnuniyetsizliği var. Bu yüzden ana gündem maddesi İdlib. Ama elbette Fırat’ın doğusu da masaya yatırılacaktır” yanıtını verdi.