Abdulkadir Selvi, Hürriyet'te "Yeni dönemde plan farklı" başlığıyla yayımlanan yazısında "Siyaseten normal günlerden geçmiyoruz. 31 Mart ve 23 Haziran seçimleri sıradan seçimler değildi. Siyaset yeniden şekilleniyor. Bu noktada Erdoğan’ın yeni döneme ilişkin stratejisi hayati derecede önemli. Çünkü Erdoğan yapacağı hamlelerle suyun yönünü değiştirebilir. Atacağı yanlış adımlar ise değişim sürecini hızlandırabilir" ifadesini kullandı.
"Abdullah Gül ve Ali Babacan ekibi ile Ahmet Davutoğlu, çalışmalarını hızlandırdı. İllerde teşkilatlanma noktasına geldiler.
Tüm bunlar 2023 seçimlerine dönük adımlar. Bizde cumhurbaşkanlığı seçimleri hep sancılı olmuştur. 12 Mart’ın, 12 Eylül’ün, 28 Şubat’ın ve son olarak 27 Nisan e-muhtırasının cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşanması boşuna değil. Darbe ve muhtıra dönemlerinin örneklerini bir rejim tehlikesi olduğu için vermedim. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin rejim içindeki yerine işaret etmek istedim.
24 Haziran seçimlerinde muhtıra veren ya da darbeye yeltenen oldu mu?
Yok. Çünkü bu kez plan farklı.
YENİ SİSTEM, YENİ PLAN
Çünkü başkanlık sistemi var. Çünkü yüzde 50 artı bir var. Çünkü yüzde 50’lik iki blok oluşmuş durumda. Şimdiki plan, AK Parti’nin alternatifini AK Parti’nin içinden çıkarmak.
31 Mart seçimlerinde büyük illerin muhalefetin eline geçmesi, tekrarlanan İstanbul seçimlerini Ekrem İmamoğlu’nun dokuz buçuk puan farkla kazanması muhalefetin umutlarını artırdı.
Erdoğan, 24 Haziran seçimlerini yüzde 52 ile kazandı ama 31 Mart seçimleri bize gösterdi ki aradaki makas kapanmış. Yüzde 50-yüzde 50’lik iki blok oluşmuş. 2023’e kadar geçen süre zarfında kim seçmen havuzunu büyütebilirse, o kazanacak.
HALK YENİ PARTİ İSTİYOR MU?
Zaten ’Yeni parti kurulmalı’diyenlerin önemli bir bölümünü İYİ Parti ve MHP seçmeni oluşturuyor. İYİ Parti seçmeni MHP’den, MHP seçmeninin bir bölümü ise AK Parti’den gitmişti. Bu seçmenler, parti sadakatini geride bırakmış ve değiştirme eşiğini aşmış. Ancak belli ki tatmin olmamış, arayışlarını sürdürüyor. İlginçtir, bu kez muhafazakâr seçmen bir arayış içinde. CHP ve HDP seçmeni partisinden memnun. Yerel seçimlerin ve İstanbul başarısının etkisi olduğu belli.
Yeni partiler bir anlamda kendi kaderlerini kendileri belirleyecekler. Nasıl bir söylemle çıkacaklar, Türkiye’ye ne vaat edecekler, kadroları kimlerden oluşacak, kitlelerde yeni bir umut rüzgârı estirebilecekler mi? Bunlar kritik aşamalar.
REİS DÜZELTSİN BEKLENTİSİ
Abdullah Gül-Ali Babacan partisine AK Parti tabanından kısmen ama daha çok merkezden bir ilgi olduğu anlaşılıyor.
Ahmet Davutoğlu’na ise AK Parti tabanından muhafazakâr ve entelektüel bir kesimin yöneldiği görülüyor.
Tehlike büyük. Durum ciddi.
Bir yandan kurulacak olan partileri takip ederken, diğer yandan Erdoğan’ın stratejisini çözmeye çalışıyorum.
15 Temmuz’da darbecilere teslim olmayan Erdoğan, yeni partilere de teslim olmayacak. Mücadeleyi seçecek. Ancak başta ekonomi olmak üzere toplumun rahatsız olduğu noktaların düzeltilmesi gerekiyor. Seçmen sandıkta verdiği mesajın gereğinin yerine getirildiğini görmek istiyor.
AK Parti seçmeni, Erdoğan’dan umutlu. ’Reis düzeltsin’ diyor. Beklentisi karşılanırsa, yeni partilerin rüzgârı kesilir. Ya aksi olursa."