'TÜRKİYE KENDİ İHTİYAÇLARI DOĞRULTUSUNDA DAVRANIYOR'
Türkiye’nin kendi ihtiyaçları doğrultusunda davrandığını vurgulayan AK Partili Naci Bostancı, “Askeri ihtiyaçlar şüphesiz malum bu silahlar satın alındığında uluslararası piyasalardaki rekabetçi durumlar, bölgedeki gelişmeler, bir çok unsur Türkiye’nin kararlarını tayin edici oluyor. Dolayısıyla Türkiye’nin tercihi hava savunma sistemine ilişkin bu yönde bir karardır” dedi.
'HEM SATMIYORUM HEM YAPTIRIM UYGULUYORUM YAKLAŞIMI KABUL EDİLEMEZ'
Naci Bostancı, şöyle devam etti:
“Bu kararın arkasında geçmiş dönemlerde bu ihtiyacı gidermeye yönelik olarak ABD’den taleplerimiz olmuş ancak bunlar karşılanmamıştı. Hem ‘size bu silahları vermiyorum, satmıyorum’ hem de ‘Rusya’dan alırsanız yaptırımlar uygularım’ tarzındaki bir yaklaşımı kabul edilebilir bulmak doğru değil. Sayın Başkan Trump’ın da beyanlarının bu istikamette olduğunu biliyoruz.
'TÜRKİYE SON DERECE RASYONEL BİR ŞEKİLDE DAVRANIYOR'
Yeni bir dünya teşekkül ediyor. Ülkelerin o klasik bildik dış politika siyasetleri problemleri çözmeye yetmiyor. Hele bizim gibi çok muhataralı bir coğrafyadaysanız meseleleri çok yönlü ele almak, güç ilişkilerini tutarlı bir şekilde okumak ve şüphesiz ittifak sistemine ilişkin angajmanları hesap ederek bölgede bir yol takip etmek durumundasınız. Türkiye, son derece rasyonel bir şekilde davranıyor.
'İTTİFAK ANLAYIŞINA SIĞMAZ'
'ASKERİ SİLAH SİSTEMLERİNİN DE TABİ OLDUĞU EKONOMİK KURALLAR VARDIR'
Kaldı ki hem askeri hem ekonomik bir meseledir bu tür kararlar. Dolayısıyla uluslararası ekonomik unsurları değerlendirirken bunu güç ilişkileriyle değil rekabetçi politikalarla yürütmek gerektiği de unutulmamalıdır. Yani askeri silah sistemlerinin de tabi olduğu ekonomik kurallar vardır, politik kuralların yanısıra, askeri ittifak kurallarının yanısıra ekonomik kurallar vardır. Rekabetçi bir şekilde davranmak isteyenlerin her şeyi hesap ederken, o ekonomiye ilişkin serbest piyasa rekabet ilkelerini de hesaba katmaları ve stratejilerini bunun üzerine oturtmaları kendileri için de dünya içinde daha hayırlıdır."
'İTTİFAK ANLAYIŞINA ZARAR GETİRECEK KARAR OLARAK GÖRMÜYORUZ'
Türkiye’nin doğru bir karar aldığını, bu kararını da sürdüreceğini vurgulayan AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, “Bunu biz ittifak anlayışına bir zarar getirecek karar olarak görmüyoruz. Aksine ittifakı da güçlendirici, netice itibariyle güçlendirici bir karardır. Kaldı ki, ilişkide olduğumuz ittifak sisteminin dünyaya bakışında ve kurmuş olduğu ilişkilerde de çok yönlülük hesaba katıldığında buradaki yeni gelişmeler ışığında ittifak sisteminin işleyişiyle de çelişir bir durum yoktur. Hayırlı olacaktır” dedi.
'HERHANGİ BİR YAPTIRIM BEKLEMİYORUM'
“Ne olacağını göreceğiz. Benim kanaatim bu noktada çok önemli ve tayin edici gelişmeler yaşanmayacağı istikametindedir. Çünkü alacağınız kararların rasyosu, pratikte bir değeri, bir karşılığının olması gerekir. Mesele sadece Türkiye’nin kararı değildir, mesele dünya sistemi içerisinde silah sistemlerine ilişkin rekabetin nasıl sürdürüleceğine ilişkin akılla ilgilidir. Dolayısıyla Türkiye’ye yönelik yaptırımcı anlayışın temelde herkesin bağlı olduğunu deklere ettiği serbest piyasa anlayışına ve rekabetçi stratejilere uymadığını her halde taktir edeceklerdir. Ekonominin arkasına güç koyarak ekonomik alanlarda inisiyatif kazanmaya çalışmak aynı zamanda ekonomik potansiyele ve kapasiteye ilişkin bir zayıflık ifadesidir. Bunu da unutmamak lazım. Ben herhangi bir yaptırım beklemiyorum.”
'TÜRKİYE’NİN İNİSİYATİFLERİNİ EKSEN ÜZERİNDEN OKUMAK HEM YANLIŞTIR HEM DE…'
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 alma kararıyla birlikte yeniden alevlenen ‘eksen kayması’ tartışmasını da değerlendirdi. Bu tartışmanın manasız olduğunu vurgulayan Bostancı, “Türkiye herhangi bir şekilde eksen değiştirmiyor. Türkiye’nin uzun yıllardan bu yana yürüdüğü eksen ve hedefi bellidir. Batı’dır, Batı ittifak anlayışıdır, modern değerlerdir. Böyle bir alternatif paradigma, farklı bir yaklaşım Türkiye’nin müktesebatında da yoktur, geleceğe ilişkin tahayyülünde de yoktur. S-400 tartışmasını veya bölgedeki gelişmeler çerçevesinde Türkiye’nin inisiyatiflerini eksen üzerinden okumak hem yanlıştır hem de bölgedeki o dinamik gelişmeleri anlayamamak manasına gelir. Türkiye’nin ekseni bellidir, NATO’dur, Batı ittifakıdır” diye konuştu.