Görüşmeye ilişkin olarak kişisel Twitter hesabında bir açıklama yapan Kazak, "Hapishane değil de, mesela sokakta karşılaşmış gibi olduk. Görüşmeyeli neredeyse on yıl olmuş, onu beklediğimden çok daha iyi buldum" dedi.
Kazak şöyle devam etti:
"Yüzünde hep gülücük vardı. Telefonda konuşmayı zaten pek beceremem, ahize ile konuşmak zorunda kaldık. Arada camlar, demirler; ‘skype’ tadında bir görüşme oldu, neyse ki bağlantı hızlı.
Tek kişilik hücrede kalıyormuş. Yanına birilerini verelim demişler, Sırrı istememiş. ‘bu mahpusluk genç işi, yaşı biraz alınca kafayı dinlemek istiyor insan’ dedi. Bir roman üzerinde çalışıyormuş. Bilgisayar istemiş, izin vermemiş Ankara. ‘daktilo?’ diye sordum, ‘telleri yüzünden o da olmuyor’ dedi. Meğer daktilonun her harfi potansiyel bir şişmiş. Hapishane ziyaretleri iyi, ayrılması fena. Neyse ki aynı anda kalktık. Tokalaşmak istedik, olmadı, arada cam, saçma sapan bir ‘çak’ yaptık."