Soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, ihbar üzerine başlatılan soruşturma kapsamında yapılan inceleme sonucunda müştekilere ait aracın sol dikiz aynası, ön kaput ve ön tamponda hasar oluştuğunun belirlendiği kaydedildi.
Şüphelilerin gerçekleştirdikleri bu eylemlerin olay esnasında müştekiler tarafından cep telefonuyla kayda alınan video görüntülerinin bilirkişi marifetiyle incelenmesi sonucu hazırlanan raporla sabit olduğu ifade edilen iddianamede, her 2 şüphelinin de ifadelerinde olayın müşteki Yunus Emre Bahçıvan'ın trafikteki kusurlu davranışından ve kendilerine hakaret etmesinden kaynaklandığını belirtmişlerse de soruşturma kapsamında bu savunmayı destekleyen hiçbir delil elde edilemediği vurgulandı.
İddianamede, şüphelilerin eylem birliği içerisinde müştekilere ait kara ulaşım aracını seyir halindeyken cebren durdurup, her iki müştekiyi hürriyetlerinden yoksun kılmak ve aynı zamanda kasıtlı çarpışma ve sonrasındaki fiziki müdahale ile müştekilere ait araca zarar vermek suretiyle üzerlerine atılı suçları müştereken işlediklerine dair kamu davası açılmasını gerektirecek yeterlilikte şüphe oluştuğu kaydedildi.
Hazırlanan iddianamede bu kapsamda şüpheliler, Hasan Sel ve Hüseyin Sel'in "kara ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma", "mala zarar verme" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 5 yıl dörder aydan yirmişer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Şüphelilerin eylemlerini zincirleme şekilde işlediği gerekçesiyle cezalarda artırım yapılması da talep edilen iddianame değerlendirilmek üzere Anadolu Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.
Mahkemenin iddianameyi kabul etmesi halinde şüpheliler ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkacak.
ŞÜPHELİLERİN ŞİKAYETİNE TAKİPSİZLİK
Öte yandan şüpheliler Hasan Sel ve Hüseyin Sel'in ifadelerinin alındığı sırada, müşteki Yunus Emre Bahçıvan'ın kendilerine hakaret edip, araçlarına çarpmak suretiyle zarar verdiğini iddia ederek yaptıkları şikayete ilişkin de takipsizlik kararı verildi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının verdiği takipsizlik kararında, mevcut delillerin olayların Hasan ve Hüseyin Sel'in suç teşkil eden kasıtlı davranışlarından kaynaklandığına işaret ettiği, bu nedenle şüpheli olan Yunus Emre Bahçıvan'ın üzerine atılı suçları işlediğine dair kamu davası açılmasını gerektirecek yeterlilikte delil bulunmadığı belirtildi.