Dokuz yıllığına AİHM yargıçlığına seçilen Saadet Yüksel yemin ederek görevine başladı. AİHM’nin yeni Türk yargıcı, kariyerinde önemli bir an olan yemin töreninin kendisine 'mutluluk ve gurur verdiğini' söyledi.
Yüksel, "Kıta Avrupa hukuku içerisinde çalışan her hukukçunun AİHM’de yargıç olmak gibi bir hayali ve hedefi vardır. Bunu gerçekleştirebildiğim için çok mutluyum" diye konuştu.
AİHM’nin ana duruşma salonunda düzenlenen yemin töreni gerek katılımcı sayısı gerekse katılımcıların niteliği açısından rutin ve kalıplaşmış normların ötesinde gerçekleşti. Yüksel, bu durumu 'ilklerin yaşandığı bir yemin töreni' olarak tanımladı:
"Bugüne kadar gerçekleşen yemin törenleri arasında nicelik ve nitelik itibarıyla en yüksek düzey katılımın olduğu yemin töreni oldu. Yemin töreni vesilesiyle tüm ailem, arkadaşlarım, öğrencilerim, Avrupa Konseyi Türkiye Daimi Temsilcisi, Türk yüksek yargısının temsilcileri, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay’ın sayın başkanları, sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı burada Strasbourg’daydı."
'AİHM'DE TEPKİLER OLUMLU'
Türkiye yüksek yargısının en üst kademesinin yemin töreni için Strasbourg’a gelmesi, genelde bu törenler olağanüstü sade ve sessiz sedasız bir ortamda gerçekleştiğinden, AİHM ve AİHM’nin bağlı olduğu Avrupa Konseyi’nde ilk önce şaşkınlık yarattı. Ancak daha sonra "Neden olmasın? Böyle olmasını yasaklayan bir kural da yok" denildi.
Yüksel, Türkiye’den gelen davalara 'Türk yargıç' sıfatıyla otomatik olarak katılacak. Fakat bir 'Avrupa yargıcı' olarak diğer Avrupa devletlerine karşı açılmış veya açılacak davaları karara bağlayan dairelerde de görev yapacak.
'AİHM 800 MİLYON AVRUPALININ MAHKEMESİ'
"AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde düzenlenen hakların güvencesi bakımından en önemli mekanizma. Bu mekanizma yaklaşık 800 milyon nüfusa hitap eden bir yargısal etkiye sahip. AİHM sadece Avrupa Konseyi’ne üye devletler bakımından değil, tüm Avrupa bakımından insan hakları hukukunun kaynakları açısından izlenen, takip edilen bir uluslarüstü yargı makamı. Ben de bu sorumluluk ve bilinçle tüm Avrupa’da insan hakları güvencesine katkıda bulunacak şekilde çalışmalarımı sürdüreceğim. Mahkemeden de bu yönde benden bir beklenti olduğunu şimdiden görebiliyorum. Göreve yoğun bir gündem ve tempoyla başladım."