AB'DE 100 EURO OLAN İÇKİ TÜRKİYE'DE 163 EURO
TÜİK'e göre fiyat düzeyi endeksi; ülkelerin ulusal para birimlerinin karşılaştırmalı olarak döviz kuruna göre alım gücünün göstergesi olarak tanımlanıyor. Bir ülkenin fiyat düzeyi endeksi, 100'den büyük ise bu ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre "pahalı", 100'den küçük ise bu ülke karşılaştırıldığı ülke grubu ortalamasına göre "ucuz" olarak ifade ediliyor.
Bu da Türkiye'de alkollü içeceklerin AB ortalamasına göre yüzde 63 daha pahalı olduğunu gösteriyor.
TÜRKİYE'NİN SATIN ALMA GÜCÜ PARİTESİ AB'DEN YÜZDE 35 DÜŞÜK
Satın alma gücü paritesi (SGP) ayrıntılı olarak tanımlanmış mal ve hizmet sepetinin farklı ülkelerdeki fiyat oranı olarak tanımlanıyor. Böylece ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıkları giderilmekte ve uluslararası anlamda gerçek fiyat ve hacim karşılaştırmaları yapılabiliyor.
Eurostat tarafından açıklanan SGP'ye göre kişi başına gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) endeksi 2018 yılı geçici sonuçlarına göre 28 AB ülkesi ortalaması 100 iken, bu değer Türkiye için 65 oldu. Bu, Türkiye'nin satınalma gücünün AB ortalamasına göre yüzde 35 düşük olduğu anlamına geliyor. Türkiye bu kategoride 37 Avrupa ülkesi içinde 29. sırada yer alıyor. İlk sırada 254 puan ile Lüksemburg bulunurken son sırada 31 endeks puanı ile Arnavutluk yer alıyor.
Türkiye'nin altında yer alan ülkeler şunlar: Romanya, Hırvatistan, Bulgaristan, Karadağ, Sırbistan, Kuzey Makedonya, Bosna-Hersek ve Arnavutluk. Bunlar dışındaki tüm Avrupa ülkeleri Türkiye'den daha yüksek satın alma gücüne sahip.
ALMANLAR 100 İÇKİ ALIRKEN TÜRKLER 29 İÇKİ ALABİLİYOR
Türkiye'de SPG'ye göre kişi başına GSYH ile 40 birim alkollü içecek alınabilirken Yunanistan'da 51, İsveç'te 80, İngiltere'de 81 ve Almanya'da 138 birim alkollü içki satın alınabiliyor. Yüzdelik olarak hesaplandığında ise Almanlar bu kategoride 100 birim içki satın alırken Türkiye'de vatandaşlar ancak 29 içki satın alabiliyor.
Öte yandan, ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin karşılaştırılmasında kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla temel alınırken, tüketicilerin göreli refah düzeylerinin karşılaştırılmasında kişi başına fiili bireysel tüketim endeksleri daha uygun bir gösterge olarak kabul ediliyor. Fiili bireysel tüketim, tüketicilerin satın aldığı mal ve hizmetlere ek olarak devlet veya kar amacı olmayan kuruluşlar tarafından sağlanan (eğitim, sağlık vb.) hizmetleri de kapsıyor. Bu kategoriden bakıldığında da Arnavutluk'un ardından Türkiye ikinci ülke olarak ortaya çıkıyor.