Raporda Müslüman Kardeşler başta olmak üzere legal İslamcı grupların toplumun geniş yelpazedeki bir bölümünü etkisi altına almaya çalıştığına dikkat çekilerek yasal çerçevede faaliyet gösteren İslamcı grupların şiddete başvurmamakla birlikte aşırılıkçı olduklarına vurgu yapılıyor.
Legal İslamcı gruplar arasında öne çıkan Müslüman Kardeşler‘in toplum ve devlet nezdinde Müslümanların çıkarlarının temsilcisi konumuna gelebileceği belirtilirken, bu grubun din anlayışının Almanya ve Kuzey Ren-Vestfalya eyaletindeki Müslümanlar arasında büyüyebileceği değerlendiriliyor.
GENİŞ ETKİ ALANI
Legal İslamcı grupların topluma nüfuz etme faaliyetleri karşısında etkili bir önlemin Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından yapılacak kamuoyunu aydınlatma ve halkla ilişkiler çalışmaları olduğu belirtiliyor.
Raporda Müslüman Kardeşler‘in, Anayasal değerlere kısmen ters düşen bir gündemi olduğu aktarılıyor, ancak ayrıntı verilmiyor.
Müslüman Kardeşler sempatizanlarının iyi eğitimli olduğu ve sorumluluk sahibi işlerde çalıştığı belirtilirken, Almanya çapında ve uluslararası bağlantılarının iyi olduğu kaydedildi.
Raporda son yıllarda Müslüman Kardeşler sempatizanlarının şiddet yönelimi olan İslamcılar ve IŞİD'i kendilerini sorunsuz bir alternatif olarak takdim etmek için kullandıkları ve resmi görevliler ve sivil toplumdaki aktörlere kendilerini muhatap olarak sundukları belirtiliyor.
Raporda legal İslamcı grupların çok çeşitli kültürel geçmiş, teolojik ve ideolojik yönelim, toplumsal referanslar ve organizasyon yapılarına sahip oldukları vurgulanıyor. Bu farklılıkların Müslüman Kardeşlerden İran devletinin ideolojisini destekleyenlere, Türk Parlamentosu’nda temsil edilen Saadet Partisi’nden siyasi Selefizmdeki bazı akımlara kadar geniş bir yelpaze oluşturduğu belirtiliyor.
KADROLAŞMA
IŞİD’in yanında şiddet uygulamayan legal İslamcı grupların "masum" göründüğünü belirten rapor, bu grupların toplumun her kesimi ile diyalog halinde olduklarına dikkat çekerek, ileride anahtar pozisyonlara kendi personelini getirebileceklerini belirtiyor.
Müslüman Kardeşlerin Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi üzerindeki etkisine dikkat çekilirken, Köln merkezli Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nin (DİTİB) de Müslüman Kardeşler ile işbirliği yapmaktan çekinmediği belirtildi. Almanya'da DİTİB'e bağlı 900'den fazla cami bulunuyor.
SEKİZ CAMİDEN BİRİ TAKİPTE
Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın Kuzey Ren-Vestfalya (KRV) eyaleti Başkanı Burkhard Freier eyaletteki her sekiz camiden birinin teşkilat tarafından takip edildiğini kaydetti. Eyalet teşkilatının 2018 yılı istihbarat raporunu düzenlediği basın toplantısında kamuoyuna sunan Freier, eyaletteki 850 camiden 109'unun istihbari takip altında olduğunu, gözetim altındaki camilerden 70 tanesinin ise Selefilere ait olduğunu açıkladı.
Raporda eyaletteki Selefilerin sayısının 3 bin 100’e yükseldiği belirtilirken, bu kişilerin 870 tanesi şiddet eğilimli olarak tanımlandı.