Sputnik’in de aralarında bulunduğu onlarca gazeteciyle İstanbul Sepetçiler Kasrı’nda buluşan İmamoğlu "St Petersburg’uyla kardeş şehir sözleşmesini geliştirmeyi ve başka Rus şehirleriyle işbirliklerini zevkle soruştururum" dedi.
'BİR GECEDE ATÖLYEDEN ÇIKMADIM, 'PROJE ADAY' YALANLARI TUTMADI'
Sputnik’in, İmamoğlu’na seçim kampanya döneminde 'Batı’nın desteklediği proje aday' suçlamalarını hatırlatarak 'Türkiye’nin, Rusya başta olmak üzere Avrasya ülkeleriyle işbirliği hakkında ne düşünüyorsunuz? Rusya ile kardeş şehir projelerine nasıl bakıyorsunuz?' sorusunu yöneltmesi üzerine İmamoğlu şu yanıtı verdi:
“Dünden bugüne atölyeden çıkmış, akşamdan sabaha var olmuş birisi değilim. Hakkımdaki bu iddiaların tek amacı adaylık sürecimi manipüle etmekti. Koca koca insanlar tarafından ortaya atılmış, çok eğitimli ve yetki sahibi olduğunu düşündüğümüz insanlar tarafından dillendirilmiş zavallı bir politik manevraydı bu. Zaten tutmadı."
'DÜNYANIN HER ÜLKESİNDEN ŞEHİRLERLE İŞBİRLİKLERİNE HAZIRIM'
Her ülkeyle ilişki kurabileceklerini belirten İmamoğlu ayrıca şunları söyledi:
"Bu sebeple, her ülkeyle ilişki kurarız. Malum, İstanbul’un Rusya’nın St. Petersburg şehriyle zaten bir kardeş şehir sözleşmesi var. Bunu daha da geliştirmeyi, büyütmeyi hatta mümkün olan başka şehirlerle de böyle anlaşmalara bakmayı zevkle soruştururum. Biz dünyaya İstanbul’da barış, birleşme, buluşma mesajı vermeye geldik. Çünkü İstanbul, Asya ve Avrupa’yı birleştiren, üç imparatorluğa başkentlik yapmış, dünyanın birçok kültürüne, inancına merkez konumda olan nadide bir şehir."
‘YOĞUN MÜLTECİ NÜFUSUNUN VATANINA DÖNMESİ İÇİN İŞBİRLİĞİ YAPACAĞIZ’
"Mülteci konusunu üç ana başlıkta ele alıyoruz. Birincisi, mevcut envanteri çıkartmak, özellikle mülteci çocuklarını ve kadınlarını korumak ve destek olmak konusunda özel bir gündem yaratarak bu mağduriyetleri gidermek. İkinci ana başlığımız ise, mülteci konusunda ulusal bir politika oluşması. Mülteci konusu Türkiye’de yanlış yönetilmiştir. Dünya, Suriye ve çevresinde oluşan bu mülteci trajedisine ne yazık ki seyirci kalmıştır. Bu mesele birkaç ülkenin sırtına yıkılmıştır. Dolayısıyla biz, bu yanlış yönetilen ve Türkiye’nin her tarafına dağıtılmış 3.5 milyon mültecinin ulusal politikayla denetim altına alınmasını destekleyici uygulamalarının geliştirilmesini destekleyeceğiz. İşin üçüncü aşaması ise, 16 milyonluk bir kentin belediye başkanı olarak bu konuyu dünyanın her yerine taşıyarak, dikkatini çekerek, dünya ülkelerinin sadece Suriye petrolünü düşünmektense oradaki insanlık trajedisine destek olma konusunda işbirliği yapmak için çağrıda bulunmayı ben kendime vazife edinmeye ben şimdiden hazırlıklı ve kararlıyım. Günün sonunda o topraklarda barışı, demokrasiyi olabildiğince inşa etmek dünyanın vazifesidir. Bizim veya başka ülkelerdeki, özellikle Ürdün’de yoğun konuşlandıklarını biliyorum, yoğun mülteci nüfusunu tekrar vatanlarına dönmek konusunda işbirliği yapılmasıyla ilgili çalışmalara yürüteceğiz. Eğer bu dünya tarafından yönetilmezse, dünya buna göz yumarsa, bu toplu nüfus değiştirme yarın bir başka ülkenin, Avrupa’nın veya Amerika’nın da başına gelebilir. Bunların tümüyle ilgili sorumluluk halinde davranmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu üç aşamalı yol haritamız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak en aktif masalarımızdan biri olacak" dedi.