Japonya'nın Osaka kentinde düzenlenecek G20 zirvesi öncesi Japon Nikkei gazetesine konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zirvede ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşme, Rusya ile S-400 hava ve füze savunma sistemleri anlaşması, 23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yenileme Seçimi ve Türkiye ile Japonya arasında müzakeresi süren ekonomik ortaklık anlaşmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Anadolu Ajansı'nın (AA) aktardığına göre G-20 zirvesinde yapacağı temaslara ilişkin soruları yanıtlayan Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile görüşmesi hususunda, "G20 zirvesi kapsamında ABD Başkanı Trump ile yapacağım görüşmenin, ikili ilişkilerimizdeki çıkmazı açacağına ve iş birliğimizi güçlendireceğine inanıyorum. Bunun yanı sıra Sayın Trump'ın temmuz içinde Türkiye'ye ziyareti de konuşuluyor" değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Trump'ı S-400 füzelerinin satın alınması üzerine Türkiye'ye yaptırım uygulamamaya ikna edebilecek misiniz?" sorusuna şöyle cevap verdi:
"S-400 hava savunma sisteminin tedarik edilme meselesi, ülkemizin acil güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapılmış bir mal ve hizmet alımıdır. Güvenlik tehditlerine karşı hava savunma sistemi arayışımızda teknoloji transferi ve fayda-maliyet analizi bizim için öncelik olmuştur. S-400'leri tedarik etmemize bu çerçeveden bakılmalıdır. Önümüzdeki ay bu sistemi almaya başlayacağız.
'TÜRKİYE F-35 PROJESİNİN PAZARI DEĞİL, ORTAĞI'
ABD'nin F-35 savaş uçağı projesinden Türkiye'yi çıkarması ve yaptırım uygulaması durumunda, Türkiye'nin ne cevap vereceğine ilişkin soruya Erdoğan, Türkiye'nin mevcut yol haritasından taviz vermeyeceğinin altını çizerek, "F-35 projesi için zaten 1.25 milyar doları ödedik. Eğer öyle yanlış bir hamlede bulunurlarsa meseleyi uluslararası tahkim mahkemesine götürürüz. Şimdiye kadar yaptığımız ödemeleri geri isteriz" diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin F-35 projesinin pazarı değil, ortağı olduğuna ve F-35'in birçok parçasının Türkiye'de üretildiğine işaret ederek, "G-20 ziyaretim boyunca görüşmemiz olacak. Bu meseleleri, ikili ilişkilerimizin tüm boyutlarıyla birlikte konuşacağız. Suriye'nin kuzeyindeki gelişmeleri de değerlendireceğiz. CAATSA (ABD'nin Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşılık Koyma Yasası) yaptırımları Türkiye'ye uygulanamaz çünkü biz bu adımı (S-400'lerin alımını) CAATSA yürürlüğe girmeden attık. En iyi sonuçları alıp bu meseleyi sonlandıracağımızı umuyorum" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE NATO'DAKİ KRİTİK VE ÖNEMLİ YERİNİ KORUMAKTA'
"Türkiye, 1952'deki üyeliğimizden bu yana NATO'nun önemli bir unsuru olmuştur. Afganistan gibi istikrarın sağlanamadığı birçok bölgede önemli katkılar sağlıyoruz. An itibarıyla NATO'nun birçok misyonunu bilfiil destekliyoruz. Türkiye NATO'daki kritik ve önemli yerini korumaktadır.
21. yüzyılda ülkelerin kendilerini az sayıda devletle ilişki kurmakla sınırlandırmasını beklemek gerçekçi olamaz. Burada konuşmamız gereken birbirimizi dışlama yönelimi değil, dış siyasetimizi zenginleştiren çeşitliliktir. Bununla beraber ülkemizin, ortak saygı ve menfaatlere dayanarak komşu ülkesiyle ilişki geliştirmesi gayet tabiidir. Tehditlerle dolu bölgedeki istikrarımızı korumak için atmamız gereken hiçbir adımı atmaktan çekinmeyiz."
Erdoğan, Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerinin asırlar öncesine dayandığını anımsatarak, "İlişkilerimizi iki ülkenin önceliği çerçevesinde ileriye götürüyoruz. Bilhassa Rusya ile Suriye'deki çatışmaları sonlandırmak ve ülkeye en kısa zamanda huzur ve istikrar sağlamak için yoğun iletişim halindeyiz. Astana süreci ve İdlib Anlaşması, bunlardan sadece birkaçı. Enerji, ticaret, savunma ve endüstri de ikili ilişkilerimizin diğer sahaları. Bunların hiçbirisi başka bir ülke veya topluluğa karşı yapılan şeyler değildir. Türkiye Avrupa-Transatlantik paktının önemli bir ortağıdır ve öyle kalacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
'KAZANAN TÜRK DEMOKRASİSİ OLDU'
23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yenileme Seçimi'nin sonucunu da değerlendiren Erdoğan, seçimlerin yüksek katılımla ve demokratik olgunlukla gerçekleştiğini belirterek, "Seçimlerin yenilenmesi yasal bir süreçti. Lakin en nihayetinde kazanan Türk demokrasisi oldu" dedi.
"Türkiye'de kutuplaşmanın nasıl biteceği" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyasette her zaman kutuplar mevcuttur. Kutupsuz siyaset olmaz. AK Parti ve müttefiklerimiz bir kutup oluşturdu ve diğer taraf da 4 partiden oluşuyordu. Seçimler bu şekilde yapıldı" şeklinde cevapladı.
Erdoğan, partisinin yeni İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile belediye meclisinde iş birliği yapıp yapmayacağı sorusu üzerine ise "İstanbul'un menfaatine yönelik gerçekçi projelerle gelirse tabii ki AK Parti grubu bunu destekleyecektir. Fakat kabul edilemeyecek projelerle gelirse, İstanbul'un menfaati için bu tarz projeleri asla desteklemeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
'İDLİB'DEKİ MEVCUT DURUMUN KORUNMASI ÖNEMLİ VE DEĞERLİ'
Erdoğan, Irak ve Suriye'de hareket alanlarını bulan PYD/YPG, PKK ve IŞİD gibi örgütlerin, bölgesel ve uluslararası barışa karşı büyük tehdit oluşturduğu değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, "Tüm bu terör örgütlerinin ortak hedefi olan Türkiye, bunlara karşı sahada en ciddi ve gerçekçi mücadeleyi gösteriyor. Özellikle Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla bölgedeki terör örgütlerine ağır darbe indirdik" diye konuştu.
Erdoğan, "Yüz binlerce insanın İdlib'deki evlerini terk etmesinin, ülkemize ve Avrupa'ya doğru göç etmesinin önüne geçiyoruz. Bu nedenle İdlib'deki mevcut durumun korunması önemli ve değerli" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'deki kaostan beslenen çevrelerin bu anlaşmayı sabote etmek için çaba gösterdiğini çok iyi bildiklerini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
"Sahada gördüğümüz provokasyonlar, Suriye rejimi ve terör örgütlerinin eseridir. Suriye'den başlayarak bölgemizde kalıcı barış ve istikrarı inşa etmek için hem masada hem de sahada olmaya devam edeceğiz. Türkiye, herhangi bir ayrım gözetmeksizin, terör örgütleriyle en ciddi mücadeleyi sürdüren ülke unvanını elinde bulunduracak."
'SİNOP NÜKLEER SANTRALİNİN İSTEDİĞİMİZ GİBİ İLERLEMEMESİ ÜZÜCÜ'
"Japon tarafınca hazırlanan fizibilite çalışması raporu ve maliyet analizi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız ve diğer ilgili kurumlarımız tarafından detaylı olarak incelenmiştir. Hem maliyet hem de proje takvimi açısından ilk anlaşmamız ile uyumlu olmayan bir tabloyla karşılaştık. Sinop nükleer santralinin istediğimiz gibi ilerlememesi elbette üzücü. Ancak Japonya ile enerji alanındaki iş birliğimizi sadece nükleer enerjiyle sınırlandırmıyoruz. Temiz kömür, yenilenebilir enerji, Ar-Ge çalışmaları, insan kaynakları geliştirme ve ulaştırma projeleri gibi birçok alanda Japonya ile birlikte çalışabileceğimizi düşünüyoruz. Bu sebepten kurumlarımız arasında, enerji alanındaki ikili ilişkilerimiz için bir yol haritası görevi görecek bir mutabakat anlaşması imzalamayı umuyoruz. Japonya ile enerji konusundaki iş birliğimizi derinleştirmek için tam kararlılığa sahibiz."