RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına katılan gazeteci Ali Bayramoğlu, seçim sonrası AK Parti kulislerinde konuşulanları değerlendirdi. Bayramoğlu AK Parti'nin İstanbul seçimini kaybetmesi ile ilgili, "AK Parti'nin Türkiye'deki sorunlarla baş etme kabiliyeti gitgide azalıyor. Kürt sorunu, enflasyon gibi sorunlarla baş edemedi ve baş edemedikçe giderek sertleşen bir siyasi parti oldu. 31 Mart ve 23 Haziran'da bunların sonucu iyice ortaya çıktı" yorumunu yaptı.
Kabine değişecek söylentilerini de değerlendiren Ali Bayramoğlu, "Seçim sonrası kabine değiştirmesi Erdoğan'ın tarzı değildir, bu mağlubiyeti kabul etmek olur. Erdoğan bunu kabul edecek bir siyasi lider değil. Kaybetse bile kazandım diyecektir. Ben oy kaybediyorum, gerçek oyum yüzde 36-37'lere indi diye bakıp, erozyonun ana nedeninin bu kuvvetli populist ve beka dili olduğunu görürse de ilk yapması gereken kabine değişikliği değil, MHP ile ittifakını gözden geçirmesidir" dedi.
Ali Bayramoğlu, AK Parti'de tek koltukta birleşen cumhurbaşkanlığı- genel başkanlık modelinin tartışıldığı iddialarıyla ilgili olarak ise, "Erdoğan'ın partiyi bırakma teklifini kabul etmesi siyaseti bırakma mesajıdır. Ancak 2023 seçimlerine katılmayacaksa böyle bir şey yapar. Onun siyasete bakışı temel olarak siyasi partinin kontrolüdür" açıklamasını yaptı.
Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu gibi isimlerin parti kuracakları iddialarını da değerlendiren Bayramoğlu, "İmamoğlu öncesi bu çok daha anlamlı bir şey iken İmamoğlu modeli sonrası Babacan ve Davutoğlu'nun muhafazakar alan içindeki varlıkları başka bir fonksiyon etrafında tartışılmalı. Artık Babacan ve Davutoğlu'nun Erdoğan ile yarışacağı bir sistem değil, Erdoğan'ın İmamoğlu gibi figürler ile yarışacağı bir sisteme gidiyoruz. Bu durumda Babacan ve Davutoğlu gibi aktörler ancak ittifaklar içinde anlam taşıyabilirler. Ne tam Erdoğan'a rakip olma konumunda ne de Erdoğan'ın yerini alma pozisyonunda olabilirler" dedi.