Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Ayşe Çelik ile avukatı katıldı.
‘EYLEMLERİN SUÇ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM’
Savunma yapan Çelik, hakkındaki suçlamaya yönelik detaylı beyanda bulunduğunu, suç işleme kastıyla herhangi bir şekilde hareket etmediğini belirterek, "Kaldı ki eylemlerin suç olduğunu da düşünmüyorum. Anayasa Mahkemesi’nin ihlali kararı da gözetilerek beraatime karar verilmesini talep ediyorum" dedi.
Cumhuriyet’in aktardığı habere göre Çelik, savunmasında, " Sessiz kalmayın . İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Görün, duyun ve artık bize el verin Yazık; insanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, insanlar ağlamasın” ifadelerini kullandı.
Çelik'in avukatı Ramazan Demir de mahkemenin mahkumiyet gerekçesine esas kabul ettiği her şeyin Anayasa Mahkemesi’nce çürütüldüğünü, Anayasa Mahkemesi’nin kararı ve dosya içeriği dikkate alınarak, ifade ve eylem kanunda suç olmadığı için müvekkilinin beraatini istedi.
Mütalaada, PKK/KCK’nın 2015 yılında şehir merkezlerine sızdırdığı üyelerine verdiği talimatlar doğrultusunda Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşananları anlatıldı.
Bu dönemde Ayşe Çelik'in canlı olarak yayınlanan ve çok izlenen bir televizyon programına telefonla katılarak yaptığı konuşmanın, ‘terör örgütü ve üyelerinin eylemlerini meşru gösterme ve teröristler lehine kamuoyu oluşturmaya yönelik olduğu kanaatine varılarak, yapılan yargılama sonucunda sanığın terör örgütü propagandası yapmak suçundan cezalandırıldığı’ belirtilen mütalaada, bu kararın İstinaf Mahkemesi’nce onaylanarak kesinleştiğini ifade edildi.
Mütalaada, Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuru sonucunda sanığın cezalandırılmasının gerekçesi olan konuşmanın ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmedildiği aktarılarak, mahkemece verilen mahkumiyete ilişkin kararın tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmasına ve Anayasa Mahkemesinin kararlarının bağlayıcılığı da nazara alınarak, sanığın üzerine atılı suçtan beraatine karar verilmesi talep edildi.
Mahkeme heyeti, mahkemece sanık Ayşe Çelik hakkında ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan verilen mahkumiyet kararının Anayasa Mahkemesi’nin 9 Mayıs 2019 tarihli kararı sonrasında ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine dair iddianamenin kabul edilebilir olduğuna ve Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin tespit ve kararının değerlendirildiğini belirtti.
Heyet, mahkemece verilen önceki mahkumiyet kararının tüm sonuçları ile kaldırılmasına ve Anayasa Mahkemesinin kararı ile hak ihlali söz konusu olduğuna dair tespit gözetilerek, sanığın suç teşkil etmeyen eyleminden dolayı beraatine karar verdi.
DAVA SONRASI AÇIKLAMA
Ayşe Çelik davanın ardından yaptığı açıklamada geç verilmiş bir karar olduğunu, olması gerekenin bu olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bugüne kadar bana destek çıkan herkese çok çok teşekkür ediyorum. Ben kendimi şanslı olarak görüyorum. içerde tutuklu olan 700'ün üzerinde bebek ne yazık ki mahkum var. Ve sayısını bilmediğim annesinden babasından ayrı çocuklar var. Bebeklerin annelerine kavuştuğunu duyduğum an kendimi gerçekten özgür hissedeceğim. Biz kimseden bir şey dilenmedik. Direnerek kazandık. Sözlerimizin her zaman arkasında olduk. Sözlerimiz bizim onurumuzdur. her zaman her yerde yineleyeceğim; Çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın. Hiçbir çocuğun saçının bir teline bile zarar gelmesin."
NE OLMUŞTU?
Kanal D'de yayınlanan ‘Beyaz Show’ programına telefonla bağlanan öğretmen Ayşe Çelik hakkında, ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan iddianame düzenlenmişti. İddianamede, Kanal D'de 8 Ocak 2016'da yayınlanan Beyazıt Öztürk'ün sunduğu programa canlı yayında telefonla bağlanan ve öğretmen olduğunu belirten Çelik'in Doğu'daki olaylarla ilgili yaptığı konuşmada, ‘terör örgütü propagandası’ yaptığı öne sürülmüştü.
Karara yapılan itirazlardan sonuç alınmaması üzerine Çelik'in avukatı, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu.
Anayasa Mahkemesi'nce, Ayşe Çelik'in, Anayasanın 26. maddesinin birinci fıkrasında güvence altına alınan "ifade özgürlüğü hakkının" ihlal edildiğine karar verilmişti.
Yüksek Mahkeme, kararın bir örneğini, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine hükmetmişti.
Ayrıca Ayşe Çelik'e, 5 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine karar verilmişti.