‘Türkiye, tehditler sebebiyle S-400 konusunda geri adım atmadı, Doğu Akdeniz’de de atmayacak’

Türkiye'nin petrol-doğalgaz araması için ikinci bir gemi olan Yavuz'u Doğu Akdeniz'e göndermesinin ardından, Avrupa Birliği’nden (AB) Türkiye’ye Doğu Akdeniz'deki faaliyetleri nedeniyle kınama geldi. AB, söz konusu faaliyetlerin devamının AB-Türkiye ilişkileri açısından ‘çok ciddi’ sonuçlar doğurabileceğini belirtti. AB’nin açıklamasını takiben, bir süredir Türkiye’yi AB ve ABD’ye şikâyet eden Yunanistan’dan da açıklama gecikmedi. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Avrupa Birliği'nin Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetleri nedeniyle Türkiye'ye saldırgan tutumunun arttığı yönünde Ankara'ya 'açık bir mesaj' verdiğini ve Türkiye ısrar ederse ‘bedel ödeyeceğini’ söyledi.

Söz konusu açıklamalar, NATO ülkeleri içerisinde ciddi bir krize, gerilime döner mi? Sputnik’in bu sorusuna, son gelişmeler ışığında, İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Can Ünver yanıt verdi.

‘AB’NİN GÜMRÜK BİRLİĞİ TEHDİTLERİ, KABADAYILIKTAN İBARET’

AB veya ABD’den gelen tehditlerin Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kararlılığının önüne geçemeyeceğini söyleyen Dr. Ünver “ABD’nin, özellikle de (ABD Başkanı Donald) Trump’ın S-400 konusunda Türkiye’ye yaptığı baskı ve tehditler, moda olmuşa benziyor. Görünen o ki, bu tehditler birilerinin hoşuna gitmiş ve Türkiye’nin tutumunu baskıyla değiştirebileceklerini zannediyorlar. Ancak bunda çok yanılıyorlar. Zira, Türkiye defaatle kendisinin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) haklarından vazgeçme gibi bir niyeti olmadığını açıkça belirtti. Üstelik zaten ortada, kanunsuz bir durum da yok. Türkiye bir yandan arama yaparken, bir yandan da Doğu Akdeniz'de görev yapan savaş gemilerinin lojistik ihtiyaçlarının daha rahat sağlanması amacıyla KKTC’de 'lojistik liman' kurmak için çalışma başlattı. Bu da Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kararlılığına işaret ediyor. Hal böyleyken, AB’den ‘Türkiye ile Gümrük Birliği görüşmelerini askıya alma’ tehdidi de son dönemde moda olan kabadayıca tavrın bir örneğinden ibaret. Ancak bu tutum, Türkiye’nin kararlılığının önüne geçemez” değerlendirmesinde bulundu.

‘KİMSE TÜRKİYE’YE DOĞU AKDENİZ’DEKİ FAALİYETLERİ SEBEBİYLE BEDEL ÖDETEMEZ'

Kimsenin Türkiye’ye Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri sebebiyle bedel ödetemeyeceğine işaret eden Dr. Ünver “Sonuçta karşılıklı menfaate dayalı ilişkilerden bahsediyoruz. Türkiye de güçsüz, yardıma muhtaç bir ülke değil. Kimse bu alanda Türkiye’ye bedel ödetemez. Öte yandan, Türkiye’nin AB ilişkileri zaten askıda gibi, müzakerelerin yürümediği hepimizin malumu. Ancak buna rağmen Türkiye’nin Avrupa ülkeleriyle birebir iyi ilişkileri var.  Avrupa Birliği’nin de bu sinerjiyi yok edecek bir gücü olduğuna inanmıyorum. Bu tehditler lafta kalacaktır” diye konuştu.

Ünver “Türkiye, NATO içerisinde de bir kriz yaşamayacaktır. Zira, bu tehditlere rağmen, Türkiye’nin NATO’daki kilit konumu ortada. S-400’ler konusunda da gördüğümüz üzere Türkiye’ye ekonomik baskı yapmaya kalksalar da herhangi bir sonuç alamazlar. Neticede S-400 baskısı ters tepti. Türkiye, bu konuda hiç beklenmedik bir kararlılık gösterdi. Karşılıklı çıkar üzerine kurulu ilişkileri, bir takım gerekçelerle gerginleştirmek zaten büyük bir hata” diye ekledi.