GÖRÜŞ

Çavuşoğlu’nun İran ziyareti ne anlama geliyor?

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun İran ziyaretini değerlendiren İRAM uzmanı Askeroğlu, İran’ın yaptırımlar karşısında bir arayış içerisinde olduğunu, İran’ın daveti üzerine gerçekleşen ziyaretin de bu kapsamda görülmesi gerektiğini söyledi.
Sitede oku

Washington ile Tahran arasında 'diplomasiye askeri güçle cevap' tartışması
İran Araştırmalar Merkezi (İRAM) Dış Politika Koordinatörü  Sabir Askeroğlu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD-İran geriliminin tırmandığı bir ortamda gerçekleşen İran ziyaretini Sputnik’e değerlendirdi.

“İRAN’IN YAPTIRIMLARDAN ÇIKIŞ YOLUNU ARAMASININ SONUCU”

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun ziyaretinin İran’ın daveti üzerine gerçekleştiğine ifade eden Askeroğlu, bir süre önce de Rusya’dan bir enerji heyetinin İran’da temaslarda bulunduğuna dikkati çekti. İran’ın yaptırımlar karşısında bir arayış içerisinde olduğunu vurgulayan Askeroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunu da Rusya ile konuştu, onun ardından Türkiye ile de konuşmak istiyor. Çünkü, İran’ın bu ortamda nefes alabilmesi için ekonomik anlamda iki önemli ülke var; biri Rusya’dır, biri Türkiye’dir. Onun dışında biraz da Irak var tabi ki, ama Irak üzerinden zaten İran etkisi olduğunu bildiğimiz için o konu daha kolay. Ama Türkiye ile Rusya ile ayrı ayrı ciddi görüşmeler sonucu bir şey ancak çıkabilir. Dolayısıyla Çavuşoğlu’nun ziyareti bu bağlamda yapılmıştır. Daveti üzerine tabi İran’ın. İran’ın yaptırımlardan dolayı bir çıkış yolunun aramasının sonucu olarak okuyabiliriz bunu.”

“TÜRKİYE’NİN POZİSYONU BELLİDİR”

ABD ile İran arasındaki gerginliğin son bir aydır iyice tırmandığını ve tarafların herhangi bir geri adım da atmadığını ifade eden İRAM uzmanı Sabir Askeroğlu, böyle bir ortamda gerçekleşen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun İran ziyaretinin ‘taraf tutma’ olarak nitelendirilemeyeceğini kaydetti. Askeroğlu, şöyle devam etti:

Putin: Suriye'de teröristlerle mücadelede elde edilen sonuçlar, İran, Türkiye ve Rusya'nın ortak başarısı

“Ama tabi ki eğer herhangi bir yakınlaşma olursa bir anlamda da İran tarafı bundan istifade etmek ister. Ancak bölgedeki gerginliğin azaltılması konusundaki konular eğer gündeme gelirse Türkiye’nin pozisyonu çoktan beri bellidir. O da, herhangi bir ciddi çatışmaya girmekten İran’ın geri çekilmesi yani daha geri adım atması konusunda ikna etmeye çalışacak. tabi İran’ın böyle bir talebi olursa. Daha önce bir Almanya Dışişleri Bakanı’nın ziyareti vardı bu ay başında. Ardından Japonya’nın Başbakanı geldi. Ancak, ciddi görüşmeler yapılması konusunda ilerleme sağlanamadı. Çünkü İran’ın şimdiki stratejisi bu gergin ortamdaki stratejisi daha yakın zamana kadar devam edeceğini düşünüyorum. Bunun nedeni de tabi ki AB’yi İran biraz daha İran konusunda daha cesaretli davranmasına ikna etmeye çalışmasından kaynaklanır.”

“ABD’NİN  ARABULUCU RÖLÜ OYNAYABİLECEK ÜLKELERE DE İHTİYACI VAR”

Peki ABD’nin İran’ı doğrudan hedef aldığı, gerginliğin yaşandığı bir dönemde gerçekleşen bu ziyaret ABD’ye rağmen, İran’a destek anlamına da gelebilir mi? Sabir Askeroğlu’na göre Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun bu ziyaretinden bu anlam çıkmaz. “Ben öyle düşünmüyorum” diyen Askeroğlu, diğer taraftan aynı zamanda İran ile yakın ilişki içerisinde olan Türkiye’ye, gerginliğin savaşa dönüşmemesi konusunda ikna edebilme pozisyonunun da verildiğini söyledi. Askeroğlu, “Yani Türkiye’nin ziyareti İran’a bu anlamda, İran yetkililerinin biraz daha geri adım atması konusunda da ikna edebilir. Bu aslandı diğer taraftan da ABD’nin de işine gelir. Çünkü İran ile şu anda müzakere başlatamamış olması nedeniyle böyle bir ara ülkelere yani üçüncü ülkelere, arabulucu rolü oynayabilecek ülkelere de ABD’nin ihtiyacı var” dedi.

‘Arap Birliği, Türkiye’yi İran karşıtı kampanyaya dahil olmamakla suçluyor’

TÜRKİYE ARABULCU ÜLKE OLABİLİR Mİ?

Askeroğlu, “Arabulucu ülke Türkiye mi olabilir diyorsunuz?” sorusuna ise, “Türkiye eğer ikna ederse tabi ki bu ABD’nin de işine yarar. Almanya ikna edebilirse İran’ı ABD ile müzakereye başlamasına o da işine gelir. Japonya’nın da ziyaretini biliyoruz ABD’nin onayı ve desteği ile yapılmıştır. Dolayısıyla ABD birebir İran’la müzakere masasına oturamadığı için üçüncü ülkelerin böyle bir pozisyon üstlenmeleri ABD’nin işine geliyor, çıkarınadır, uygundur” yanıtını verdi.

ABD-İRAN GERGİNLİĞİ YÜKSEK TANSİYONUNU KORUR AMA…”

İRAM Dış Politika Koordinatörü  Sabir Askeroğlu, ABD ile İran arasındaki tansiyonu yüksek bu gerilimin ciddi, kapsamlı, büyük silahlı çatışmaya dönüşeceğini düşünmediğini de söyledi.Askeroğlu, şöyle devam etti:

Trump: Tam İran'ı vuracaktım, kaç kişi ölecek diye sordum
“Ama gerginliğin üst seviyede olduğu ve devam edeceğini düşünüyorum. Aynı zamanda ABD Başkanı savaş istemediğini açıklayarak bu tansiyonu geri çekmeye çalışıyor, diğer taraftan bugün İran Savunma Bakanı’nın bir açıklaması vardı, ‘ABD’nin bu politikası aslında bize baskı uygulamak ve bizi müzakerelere ikna etmek ya da zorlamak’ şeklinde olarak açıkladı. Yani savaş istediğini söylemiyor İran tarafı da, kendisi de zaten savaşa eğilimli olmadığını dile getiriyor. Dolayısıyla ne İran savaş istiyor, ne ABD savaş istiyor. Çünkü bunun sonucunda her iki taraf için de büyük maliyetleri olacak. Uluslararası toplum da bunu istemiyor. Rusya’dan açıklama var, Fransa’dan, Çin’den de açıklama var. Bu ülkeler hiçbir şekilde çatışmaya doğru evrilecek bir adım atılmaması yönünde taraflara çağrıda bulunuyorlar. Ellerinden geldiği kadarıyla da bunu önlemek için hazır olduklarını söylüyorlar. Kimse istemiyor, onlar da istemiyor. Bu gerginlik sadece yüksek tansiyonunu korur ama ciddi savaştan da kaçınmaya çalışır aktörler diyorum.”

Yorum yaz