‘FARKLI BAKIŞ AÇILARINI GÖRDÜK’
“Dünyanın farklı bölgelerindeki faklı ülkeleri bir araya getirmek istedik ve böylece insanların bilime bakış açılarını görelim istedik. Amaç dünyanın farklı bakış açılarından veriler elde etmek. Üç ana başlıkta bir araştırma yaptık. İnsanların bilimi nasıl gördüğüne baktık. İnsanların yüzde 7’si bilim hakkında meraklılar ve bunu öğrenmek istiyor. Ama yüzde 85’i de bilim hakkında bir şey bilmediklerini itiraf ediyorlar. Onlar için biraz ulaşılmaz bir alan. Merak gerçekten çok önemli. Bir bilim adamını bilim adamı yapan nedir diye sorduğumuzda birinci sırada merak ikinci sırada zeka geliyor. Mekanik konuda çalışmak istediklerinde bilim alanında çalışmak isteyenlerin oranı yüzde 46. Bizim inancımız bu tarz eğitimlerin bütün mesleklerde ihtiyaç olduğu yönünde. Siz niye bilim alanında kariyer sahibi olmadınız diye sorunca yeterince çalışmadıklarını ve zeki olmadıklarını söylüyorlar. Bilimi biraz elit bir alan olarak görüyorlar. İnsanlar bilim adamlarını güvenilir ve ulaşılmaz buluyorlar. Ankete katılanların yüzde 58’i bilim adamlarının elitist olduğunu düşünüyorlar. Onların daha anlaşılabilir bir dilde konuşmalarını, günlük hayata dokunmalarını istiyorlar.
‘BİLİM İNSANLARI KORKUTUYOR’
Bilime olan inanç ve beklentiler her geçen gün artıyor. Ama insanlar insan ilişkilerine de bir o kadar değer vermeye devam ediyorlar. Yapay zekayla karşılaştırınca insan ilişkilerine daha fazla önem veriyorlar. İnsanlara akıllı telefondan mı seksten mi vazgeçersiniz dediklerinde yüzde 72’si akıllı telefondan vazgeçiyor. 5 yeni arkadaş edinmek mi 5 bin sosyal medya takipçisi mi diye sorduğunuzda 5 yeni arkadaş çok ağırlıklı cevap olarak çıkıyor.
Kendi hayatınız boyunca bilim size ne getirecek diye sorduğunuzda sürücüsüz araçlar görmeyi bekliyor katılımcıların yüzde 66’sı. Uzaya gidileceğini düşünenlerin sayısı yüzde 59. Uçan arabaları göreceğini düşünenlerin sayısı ise yüzde 40. Bilime güveniyorlar ama şüpheciler. Bilim adamlarının birbiriyle çelişen şeyler söylemesi insanların en çok şikayet ettiği noktaların başında geliyor. Bir diğer şüphe yaratan şey de bilimin şirketlerin ajandalarına göre şekillendirildiği. Yüzde 24 oranındaki bir katılımcı da bilimin devletler tarafından şekillendirildiğini düşündüğünü söylüyor.
Bilim ilerliyor ama benim hayatıma ne ifade edecek diye soruyorlar. Benim cüzdanıma nasıl etki edecek benim masama nasıl yemek koyacak hayatımı etkiyecek mi diye soruyor. Kendi hayatlarına dokunmadığını düşünenlerin oranı yüzde 28. Biz 3M olarak bu yüzden insanların hayatına nasıl dokunduğumuzu anlatmaya çalışıyoruz.”