İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimlerinin yenileneceği 23 Haziran'a günler kala Cumhur İttifakı'nın AK Partili adayı Binali Yıldırım ile Millet İttifakı'nın CHP'li adayı Ekrem İmamoğlu ilk kez bir televizyon programında karşı karşıya geldi.
Türkiye'de yaklaşık 20 yıldır ilk kez bir seçim öncesinde iki adayın karşılıklı olarak projelerini anlatacağı canlı yayın Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'ndan gerçekleştiriliyor. Tüm kanallara açık ortan yayının moderatörlüğünü gazeteci İsmail Küçükkaya yaptı.
En son Kasım 2002'de Uğur Dündar yönetiminde Recep Tayyip Erdoğan ile Deniz Baykal arasında ikili bir münazara gerçekleşmişti.
Küçükkaya, İmamoğlu ve Yıldırım'a medeni cesaretleri için teşekkür edip Babalar Günü'nü kutlayarak yayına başladı. İmamoğlu ve Yıldırım birbirlerine Babalar Günü hediyesi verdi.
İmamoğlu mavi kravat, Yıldırım ise kırmızı kravat tercih ederken her iki adayın da yakalarına Atatürk rozeti taktığı görüldü.
Küçükkaya soruları sorduktan sonra her adaya 3 dakikalık süre tanıdı ve süreyi takip etmek için kronometre kullandı, nitekim süre konusunda zaman zaman İmamoğlu ve Yıldırım arasında küçük tartışmalar yaşandı.
Küçükkaya: Biz bu seçime niye gidiyoruz?
Siz yolda gidiyorsunuz birisi cüzdanınızı çekti. Polise gidiyorsunuz 'cüzdanım çalındı' dersiniz. 'Benim cüzdanım yer değiştirdi' demezsiniz. Oyların yer değiştirildi, bu çalınmadır. Nitekim sayımlarda da bu ortaya çıktı. YSK da bu delilleri dikkate alarak seçimin yenilenmesine karar verdi.
Anadolu Ajansı bu veriyi niye kesti? Sayın Yıldırım'ın buna bir açıklaması yok. 29000 fark vardı diyor Yıldırım, ilk fark 24000'di. AA bu veriyi niye kesti, Yıldırım'ın tek bir açıklaması yok. Sondaj yapacağız dediler, 13000'e indi. Son tutanak 14 .657 fark. Bu zarfta 4 oy var. 4 oydan üçü temiz, biri değil diyorlar. Seçim sonucu tertemizdir, anamızın ak sütü gibi tertemiz.
Şu zarf, 4 oy var burada. Oyları çıkarıyoruz. Muhtarlık seçimi aynı zarfta, ilçe belediyesi meclis üyesi seçimi, pırıl pırıl, ilçe belediye başkanlığı seçimi, 25'i AK Parti kazandı. Bu da pırıl pırıl. Şaibesi Büyükşehir Belediye Başkanlığına dokunuyor. Yani şu 20 TL. Diyorsun ki, 'Senin 20 TL'nin 5 TL'si sahte' Buna hiç kimse inanmaz. Bu süreçte çaldılar, kime? Ben de bilmiyorum olmaz. Bu çaldılar lafı olmaz. Kime söylüyorsunuz? AK Partili sandıkta görev alan kardeşlerime mi söylüyorsunuz? İYİ Parti, CHP'lilere mi söylüyorsunuz? Mektupta "Çaldılar" diye bir tarif yok. "Meydanlarda, caminin önünde çaldılar" sözü var.
Yıldırım: Olayları çarpıtmanın gereği yok. İsmail Bey, halka konuşuyorum. Aradaki nihai fark 13 bin 729. Başlangıçta 29 bin 504 küsür. Kaldı ki Ekrem Bey ilk açıklamasını akşam 9'da yaptı. '9 puan öndeyiz' dediği açıklama. Benim ilk açıklamam 11.25'tir. Eldeki bilgilere göre 'biz seçimi kazandık' dedi.
Küçükkaya: Yeni bir seçime gidiyoruz. Bu seçim neyin seçimi? Bu seçimin manası ne sizin açınızdan?
Yıldırım: Ekrem Bey "Biz yeniden sayılmasına itiraz etmedik" dedi. Bu koca bir yalan.
İmamoğlu: YSK'nın kararında "Çaldılar" lafı yok.
Küçükkaya: Ben neden İmamoğlu'na/ Yıldırım'a oy vereyim?
Yıldırım: İthamlar var. Hukuk mücadelesi vererek hakkımızı aradık. 31 Mart'ta Anadolu Ajansı'yla görüşmedim. Görüşsem 'Görüştüm' derim. Benim görevim değil ki AA'nın veri akışı. Benim bakanlarla görüşmem, bir algı oluşturulmaya çalışıyor. Ben bakanlarla her zaman görüşürüm. Ne ima ediliyor, böyle şey olur mu?
Su indirimi bizim vaadimizde de var. Nitekim AK Parti grubunun önerisiyle ortaya çıktı. Ekrem Bey'in indirim tarzıyla değil bizim tarzımızla kabul edildi.
İmamoğlu: Binali Yıldırım'ın yalan konuşmasına programa saygım gereği müdahale etmedim. Ben yalan konuşmam. Bizim 18 günde yaptıklarımızı kendinize mal etmenize gerek yok. Biz yaptık. Ulaşım indirimini biz getirdik. Biz 18 günde vaadettiklerimizi tek tek yerine getirdik. Bizim birçok projemiz kopyalanıyor. Biz açıkladığımızda ulaşım indirimini, "Parayı nereden bulacaksınız?" dediler. 25 yıldır yaptıkları, elbette yapacaksınız. 25 yıl.
Tabii ki yapacaksınız. Sayın Cumhurbaşkanı belediye başkan oldu. İyi de bir dönem geçirdiler o zaman. Bunları inkar etmenin anlamı yok. Su indirimi, ulaşım indirimi bizim önerimiz. Biz taahhüt ettik, yerine getirdik. Bence alkışlasalardı, daha makbuldü.
Küçükkaya'dan İmamoğlu'na: Rakibinize bir soru sorun.
imamoğlu'ndan Yıldırım'a: Anadolu Ajansı'nın o gece yaptıkları sizin için ne ifade ediyor? Sabaha karşı İBB'nin bütün billboardları 'Gönül belediyeciliği kazandı' ile donatılmasının talimatını kim verdi? Son olarak "Çaldılar" derken kimi kastediyorsunuz?
Yıldırım: 25 tane belediye kazandı AK Parti. Sonuç buyken "Kaybettik" mi diyecektik?
Yıldırım'dan İmamoğlu'na: Gelir gelmez İBB'nin kişisel verilerinin kopyalanması talimatını neden verdiniz?
(10 dakika ara verildi)
Küçükkaya: Seçim sonucunu kabul edecek misiniz? Seçimden sonra herhangi bir itiraz olacak mı?
Küçükkaya: Trabzon, Giresun'da kalabalık mitingler düzenlediniz. Trabzon ve Giresun mitinglerini tamamlayıp İstanbul'a dönmek üzereyken Ordu'ya gittiniz. Orada VİP'e girdiniz, milletvekilleri mi vardı, onları da açıklamanızı isteyeceğim. Ne oldu, neler oldu, neden sinirlendiniz, bir valiye hakaret ettiniz mi?
İmamoğlu: Elbette ki seçimlere itiraz haktır. Ama uydurma gerekçelerle itiraz yapmayız biz. Sürece dair hep eleştirdiklerimiz bunlardı. FETÖ uygulamalarının nasıl olduğunu ben bilmem, hiç öyle bir tecrübem yok. Bizim yaptığımız iş çok masum bir iştir. Eminim Sayın Yıldırım da bunu biliyor.
Küçükkaya: Seçimden ders çıkardınız mı?
Yıldırım: Burada kazanan bir belediye başkanı yoktu. Olsaydı zaten seçim yenilenmezdi. Ekrem Bey iki gün sonra düşündü taşındı, 'basitlik' diye bir icat buldu. İstanbullulardan ve milletten özür dilemesi gerekir çünkü millete yalan söylemiştir.
Küçükkaya: İKSV'nin açılışındaydım. Ekrem Bey, NTV-Star ortak yayınındaydım. Soruların verildiğini, ben kimseye soru vermedim vermem. Lakin daha sonra çıkmak zorunda kaldım. Fatih Altaylı, Habertürk'te benim sizi aradığımı, pardon sizin sorularızı istediğinizi, size soruları verdiğimi sonra Ekrem İmamoğlu'nu aradığımı ve 'size de vereyim mi' dediğimi. Bu absürd. Ne benden kimse soru istedi. Ertesi gün Engin Altay'la Mahir Ünal'ın yanına gittim, 'bu tartışma nereden çıktı' dedim. İki parti yetkilileri buluşmuş, '10 soru AK Parti 10 soru CHP' hazırlasın demiş.
Yıldırım: İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğü belli olmuştu.
İmamoğlu: Son sözüm tekrar söylüyorum. Benim oradaki ifadem nettir. 'Yalan söylemiş' cümlesi kötü söz sahibine aittir diye kapatıyorum.
Küçükkaya: Bir Sayıştay raporu var. Son 5 yılda 753 milyon bir zarardan bahsediliyor. Son zamanlarda çok tartışma konusu vakıflara ayrılan son 1 yılda 308 milyon lira. Belediye başkanı olunca siz nasıl yapacaksınız?
Yıldırım: Sayıştay raporunu gördünüz mü İsmail Bey? Sayıştay raporunda öyle bir rakam yok. 108 milyon mu ne. Bu yalan. Yalan olduğu İstanbul Büyükşehir Belediye tarafından açıklandı.
Küçükkaya: Öyle bir yalanlama gelmedi.
İmamoğlu: İstanbul'un şu an en büyük sorunu yoksulluk. Belki birilerinin canını acıtıyor ama kul hakkı meselesini de çok önemsiyoruz. Sayıştay denetiminden çıkan raporu ben getirdim. Tasarruf yapacağız, ekonomik seferberlik başlatacağız.
Küçükkaya: Başkan seçilirseniz FETÖ ile mücadele için ne yapacaksınız? Bunların hiç yurtlarında kaldınız mı, FETÖ elebaşını ziyaret ettiniz mi?
İmamoğlu: Ben devlete inanırım. Ben belediyeye güvenmeyeceğim de... Ben yurt yapamıyor muyum da başkasına ihtiyaç duyacağım? Benim ne işim vakıflarla? Zaten hepimizin evlerine girmek konusunda işleyişleri oldu.
Küçükkaya: Kent yoksulluğunu azaltmak için ne yapacaksınız?
İmamoğlu: Ben "Temiz vakıflara vereceğim" demedim, "İşbirliği yapacağım" dedim. Kişisel sayfalarımı da karıştırıp kendisine vermişler ama her şeyi konuşmaya hazırım.
Bu şehrin 3 gencinden biri işsiz. Okutamamışız, meslek sahibi yapamamışız, iş de bulamamışız. Bizim burada uğraşacağımız şey evet kesinlikle israf.
Küçükkaya: Ben İstanbul'da yaşayan Kürt kökenli ve TC aşığı bir kardeşinizim. Kime oy vereyim? Beni ikna edin.
Yıldırım: İnsanların etnik kökenlerine, inançlarına bakmayız. Herkese aynı hizmeti götürürüz. Partizanlık yaptığımız sözünü şiddetle reddediyorum. Ekrem Bey İzmir'e gitsin, benim neler yaptığımı görsün. Türkiye'nin her köşesine hizmet götürdük.
Küçükkaya: Her ikinizden de mal varlığınızı açıklamanızı istiyorlar. Seçilirseniz mal varlığı beyanında bulunur musunuz?
Küçükkaya: Suriye meselesinde ne yapacağınızı çok merak ediyorum.
(Küçükkaya'nın kadınların konumunun güçlendirilmesiyle ilgili sorusuna)
İmamoğlu: Siyaseti kalitemiz konusunda yine bir yorumda bulundu. Kalite yorumu yapınca incitici oluyor. Bu hoş bir yorum değil. Beylikdüzü halkı bizim neler başardığımız hususta net bir refleks ortaya koymuştur. Bugün vaat verme konusu bize aittir, sayın Yıldırım'a ait değildir.
Yıldırım: Bu ne biçim laf, ben de belediye başkanı adayıyım.
Küçükkaya'dan Yıldırım'a: Size sormadığım için eleştiri geldi. Siz FETÖ yurtlarında kaldınız, elebaşını gördünüz mü?
Yıldırım: Ne gördüm ne de yurtlarında kaldım.
Küçükkaya: Deprem alanları rezidans olmuş, bu sorunu nasıl çözeceksiniz?
Yıldırım: Şehrin nefes alması, insanlar binalardan bunalıp, yeşil alana kendini atacak yer bulması lazım. Bizim 20 tane yeşil koridor projemiz var. Silivri'den Pendik'e kadar devam ediyor. İstanbul'un dereleri bunlar. Yapılaşmadan dolayı bir kısmı adı kaldı kendisi yok. Biz bütün bu dereleri ihya edeceğiz. 37 milyon 500 bin metrekare ilave yeşil alan kazanmış olacağız. Bu alan hem derenin etrafında yürüyüş alanları, bisiklet alanları, piknik alanları olacak. Buradan da yatayda millet bahçelerine geçiş olacak. Her mahallede 200 metre mesafede bir çocuk parkı olacak. Sonra semt parkları, millet bahçeleri bu koridorlarla entegre olacak. Kuzey ormanlarına erişimi bu koridorlarla sağlayacağız veya kuzeyden Marmara'ya inişi sağlayacağız. Buralar depremde geçici barınma alanları olarak yapılacak. Bu heyecan verici proje ve çok kolay yapılabilir bir projedir. İstanbul'un kişi başı yeşil alan 10 metre karenin üstüne çıkmış olacak. Dikey yapılaşma hem sosyalleşmeyi hem kentin kimliğini ortadan kaldırıyor. İstanbul'un bu dikey yapılaşmasında ilçeler bazında 22 ilçede yoğunlaşmış ve bu 22 ilçenin 18'i CHP'li belediyeler. 4 tanesinde AK Partili belediyeler var.
(10 dakika ara)
Küçükkaya: Önce gençler. Gençeler konusunda ne yapacaksınız? Bunun içerisine engelli kardeşlerimizi katarsanız çok memnun olurum.
(Küçükkaya'nın ulaşım sorunlarıyla ilgili sorusuna)
Küçükkaya: Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
İmamoğlu: Ahlak, vicdan, erdem bütün bu kavramlar şehirlerden başlar. Bırakalım adayların dışında üretilen birtakım söylemleri. 6 aydır Allah'a şükür temiz bir dille bu süreci bitiriyorum. Neymiş, belediyenin sosyal tesislerinde alkol olacakmış. 8 tane sosyal tesis açtım, bir tanesinde alkol var mı? Bunlar dedikodu. Kadını erkeği aynı yerde havuza. İki yerde havuz açtım, saatleri, günleri ayrı. Bu şehir akılla, insanların uzlaşmasıyla, barış içerisinde eşitlikle anlaşarak muazzam bir kent var edeceğiz. Ekibimiz 16 milyonluk İstanbul. 'Her şey çok güzel olacak' diyorum.
Küçükkaya: Moderasyonumu nasıl değerlendirdiniz?
Yıldırım: Ben bir anormallik görmedim.
Küçükkaya: Memnun musunuz, adil miydim?
Yıldırım: Olabildiğince.
İmamoğlu: Özgür irademle teşekkür ederim.
Küçükkaya: Rakibinizi nasıl buldunuz?
Yıldırım: Benim gibi Allah'ın yarattığı bir kul.