Soylu, dernekte yaptığı konuşmada, Doğu ve Güneydoğu'nun Türkiye'de yıllarca İslam'ın sancaktarlığını yaptığını belirtti.
Eski başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan, Turgut Özal, Adnan Menderes ve Süleyman Demirel'in de bu bölgelere önem verdiğine vurgu yapan Soylu, "Rahmetli Erbakan niçin Doğu ve Güneydoğu'ya postu serdi? Derdi neydi acaba? 1980 sonrası, iyi hatırlayın. Niçin postu oraya serdi, niçin adım adım Doğu ve Güneydoğu'daki bütün vilayetleri, bütün beldeleri, bütün şeyhleri, bütün şıhları, bütün kanaat önderlerini tek tek ziyaret etti? Bir tek sebebi vardı, Türkiye'ye terör örgütü olarak nakşedilen PKK'nın orada özellikle milletin inancına, birliğine ve kardeşliğine yönelik oynadığını gördü" diye konuştu.
Erbakan'ın Doğu ve Güneydoğu'daki çalışmalarının büyük etki ortaya koyduğunu aktaran Soylu, "Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu'dan yoksun bir şekilde kalkınabilmesi mümkün değildir. Bunu görüyoruz. Bunu net bir şekilde gördüğü için rahmetli Özal'da aynısını yaptı, rahmetli Menderes'te aynısını yaptı. Demirel de başbakanlık dönemlerinde aynısını yapmaya çalıştı" değerlendirmesinde bulundu.
Soylu, bu toprakların bir tane şifresi bulunduğunu, bunun da "tevhit" olduğunu kaydetti.
Sadece Türkiye'nin değil, Orta Doğu'nun güllük gülistanlık olması için çaba harcadıklarına değinen Soylu, şöyle devam etti:
"Sadece kendi ülkemizi güllük gülistanlık yapacağız demiyoruz, Orta Doğu'yu güllük gülistanlık yapacağız. Niçin? Biz bugün Müslüman kardeşlerimizin çektiklerini görüyoruz. Biz bugün Sudan'ı, Libya'yı, Suriye'yi, Afganistan'ı, Pakistan'ı, Mısır'ı görüyoruz, biz bugün Irak'ta yaşananları görüyoruz. Bir zamanlar dünyanın en güzel şehri Bağdat değil miydi? Halep konuşulurken bu ülkede neler söylenirdi? Gaziantep ile Halep arasında hangi fark vardı? Halep herkesin hayranlıkla, konuşurken ve söylerken herkesin imrenerek ifade ettiği bir şehirdi. Ya bugün? Acaba Halep'te o gün yaşayanlar Halep'in bugünkü halini görseler ne söylerler? Bağdat'ta o gün yaşayanlar Bağdat'ın bugünkü halini görseler ne söylerler? Kabil'den Pakistan'a kadar burada bir sorumluluk sahibiyiz. Biz İslam'ın bayraktarı olarak, Müslüman fert olarak sorumluluk sahibiyiz. Yıllarca dünyaya nizam vermeye çalışan bir milletin evlatları olarak sorumluluk sahibiyiz."
Soylu, Türkiye'nin zayıf bir ülke olmadığına vurgu yaparak "Hadi Amerika dediğini yaptırsın bize, hadi yaptırabilsin bakalım. Biz bugün ayakları üzerinde olan bir ülkeyiz. Bu sorumluluğumuzu daha fazla arttırmaktadır. Yarın daha güçlü ülke olacağız. Allah'ın izniyle 2023, 2053, 2071... Daha güçlü olacağız" dedi.
Soylu, ABD'nin girdiği her ülkeyi berbat ettiğini dile getirdi.
Rusya'dan S400 alımına ilişkin ABD'nin tutumunu eleştiren Soylu, şunları söyledi:
"S400'ü alamazsın dediği zaman biz 'emredersiniz, başımız üstüne' mi diyeceğiz? Dün paramız yoktu, bugün paramız var. Dün bize uzaktan menzille beraber saldırmaya çalışanlara karşı teslim haldeydik, Allah'ın izniyle 2 ay sonra S400'lerle beraber Türkiye'nin bağımsızlığına bir kat daha bu milletin güveni ve bu milletin anlayışı şeklinde bir katkı daha sunacağız. Bu millet hep birlikte binbir başlı kartalı taşıyacak kabiliyete sahiptir."
Soylu, Türkiye'deki Suriyelilerin yüzde 65'inin Misakımillli sınırları içerisinden geldiğine işaret ederek Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin çocuklarının geleceğin Suriyesini inşa ve ihya edeceğini anlattı.
'ERDOĞAN'IN OLUŞTURDUĞU BU İKLİM İSTANBUL'DA HERKESİ HUZURA GETİRDİ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde kente huzur getirdiğini aktaran Soylu, "Tayyip Erdoğan'ın oluşturduğu bu iklim İstanbul'da herkesi huzura getirdi. Kime dokunuldu, kim ötekileştirildi? Hiç kimse, herkes yerinde daha muhkem oldu. 17 yıl önce Tayyip Erdoğan iktidara geldiğinde bu ülkede bir tek kişi 'Ben Kürt'üm.' diyemiyordu, kimse kusura bakmasın. Cümleler 'Ben Kürt'üm ama...' diye başlardı. Ayrı bir memlekette yaşamıyoruz. Kimse ben Alevi'yim diyemezdi" ifadelerini kullandı.
"Tayyip Erdoğan öyle bir iklim oluşturdu ki dünyaya rağmen, başına örülmek istenen çoraplara rağmen öyle bir iklim oluşturdu ki bugün Tayyip Erdoğan'a kızanların büyük bir bölümü 'Nasıl böyle başardı?' diye kızıyorlar. Başarmamalıydı çünkü, başarısız olmalı ve ardından 'Ah keşke başarılı olsaydı.' diye ağıtlar yakılmalıydı. Aynen geçmiş dönemlerde oldukları gibi. Kaçan balık büyük olur misali."
Türkiye'nin politikalarını başarılı şekilde yürüttüğünün altını çizen Soylu, ABD, Rusya, Çin ve Avrupa'nın Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgede oyunlar oynadığını söyledi. Türkiye'nin etrafının ateş çemberi olduğuna dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti:
"Yunanistan kamplarında DHKP/C'liler var. Suriye tarafında PKK/PYD'liler var. Öbür tarafta DEAŞ'lılar var. Allah bilir içimizde hangi pozisyonda FETÖ'cüler var. Avrupa'da Amerika'da FETÖ'cüler var. Balkanlardan her türlü fitneyi üretmeye çalışıyorlar. Buna rağmen ayakta duran bir Türkiye var, huzur içerisindeki bir Türkiye var."