'BORÇ ÇEVİRME ORANI BANKACILIK SEKTÖRÜ İÇİN YÜZDE 128, REEL SEKTÖR İÇİN YÜZDE 165 DÜZEYİNDE'
'GELİŞMEKTE OLAN EKONOMİLERİN BORCUNUN GSYH’YE ORANI YÜZDE 212,6 OLARAK GERÇEKLEŞİRKEN, BU ORAN TÜRKİYE’DE YÜZDE 156,8’DİR'
"Türkiye, hem toplam ekonomi hem de her bir ekonomik aktör düzeyinde bakıldığında oldukça güçlü bir performans göstermektedir. 2018 yılı sonu itibarıyla, gelişmekte olan piyasa ekonomilerinin ortalama toplam borcunun GSYH’ye oranı %212,6 olarak gerçekleşirken, bu oran Türkiye’de %156,8’dir. Benzer şekilde Türk kamu kesiminin borçlarının GSYH’ye oranı %33,6 düzeyinde seyrederken gelişmekte olan piyasalar ortalaması %49,7’dir. Türk hane halklarının borç yükü GSYH’nin %14,7’siyken gelişmekte olan piyasalar ortalaması %37,6’dır. Finansal sektörümüzün borç yükü GSYH’nin %33’ü seviyesindedir. Buna mukabil yükselen piyasa ortalaması %33,6 olarak gerçekleşmiştir. Reel sektörümüzün toplam borcu GSYH’mizin %75,5’i iken gelişmekte olan piyasalar ortalaması %91,7 düzeyindedir."
Açıklamada, kamu bankalarının yeniden sermayelendirilmesinin tamamlanması, ödemeler dengesinde ithalat düşüşü ve ihracatta yaşanan artış ile sağlanan düzelmenin reel olarak döviz ihtiyacını ortadan kaldırması, ivme paketi ile birlikte ihracata yönelik firmaların finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve diğer reform ajandasının kararlılıkla uygulanması, enflasyonda sağlanan düşüş trendi, artan turizm gelirleri, Adalet Bakanlığı’nın ‘Yargı Reformu Strateji Belgesi’ ve bunun gibi pek çok olumlu gelişmenin, Moody’s’in kararında göz ardı edildiği belirtildi.
'TÜRKİYE, 2003’TEN BERİ SERBEST PİYASA EKONOMİSİNİN GEREKLERİNE UYGUN HAREKET ETMEKTEDİR'