RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına katılan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün açıkladığı Yargı Reformu Stratejisi Belgesi’ni değerlendirdi. Yargı Reformu Stratejis'ni geleceğe yönelik bir projeksiyon, bir niyet mektubu olarak niteleyen Durakoğlu, belgenin bir anlamda da Avrupa Birliği'ne bazı şeyleri söylemekten ibaret olduğunu belirtti.
Türkiye'nin temel sorununu görmeden bir şey elde edilemeyeceğini belirten İstanbul Barosu Başkanı Durakoğlu, "Yürütmenin başı olan Sayın Cumhurbaşkanı kuvvetler ayrılığı olduğunun iddia edildiği bir ülkede, yargı reformu stratejisini, yürütmenin mekanında açıklıyor. Bu bile kuvvetler ayrılığı noktasında nerede bulunduğumuzu göstermeye yetiyor. Bu ülkede uzun süredir hukuk devleti olma konusundaki iddiayı hak edebilecek gelişmeler yaşanmıyor" açıklamasını yaptı.
"Adalet Bakanı HSK'nın başında bulunmaya devam ettikçe bazı şeyleri anlatmak güçtür." diyen Durakoğlu, "İstediğiniz kadar coğrafi esaslı bir sistem getirerek yargıçlara güvence sağlayabildiğinizi düşünün. HSK hala onların atamalarını yaparken bir taraftan disiplin soruşturmalarını da yapıyorsa burada bir sorun var demektir" açıklamasını yaptı.
Açıklanan belgede ne yapılacağının cevabının olmadığını belirten Av. Durakoğlu, "Savunma güçlendirilecek deniyor. Ama güçlendirme konusunda ne yapılacak? OHAL boyunca çıkarılan kararnamelerle, yıllardır mücadele ettiğimiz pek çok kazanım geri alındı. Bunlar iade edilecek mi? " diye sordu.
Belgede yer alan bazı maddelerin olumlu olduğunu fakat temel sorunlara çözüm olmadıklarını da ifade eden Mehmet Durakoğlu, "Yeşil pasaport ihtiyaçtı, sınav geliyor olması iyi bir işaret, vergi ile ilgili olumlu düzenlemeler var. Bunlar olmalı ama temel sorunlar bunlar değil. Ben avukatlık yapamıyorum sıkıntı orada. Önce Adalet Bakanlığı adliyeye elimi kolumu sallayarak girebileceğim pasaport versin ancak o zaman yeşil pasaportun bir anlamı olabilir." diye konuştu.
Asıl çözümün kuvvetler ayrılığının yerli yerine oturtulmasından geçtiğini belirten Durakoğlu, "Yürütme yargıya karışmamalı. HSK doğru kurgulanmalı. Adalet Bakanı müsteşarıyla birlikte oradan çekilmeli. HSK, Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olarak ayrılmalı. Hem atama hem disiplin aynı yerde olmamalı. Bizim zaten yazılı olarak bir eksiğimiz yok. Bizim sorunumuz uygulamayla ilgili. Savcılara telefon etmeyi, hakimlere talimat vermeyi bırakacak mısınız? Sulh ceza hakimleri tutuklama müessesesi olmaktan çıkacak mı? Bütün bunları sağlamak için hakimlere güvence verilmeli" dedi.