TÜRKİYE

Gazeteci Lüle: AP’de merkezin oyu uçlara kaydı

Gazeteci Zeynel Lüle, Seyr-i Sabah programında Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerini ve bunların Türkiye için yansımalarını yorumladı. Lüle, seçmenin merkez sağ ve soldan aşırı uçlara kaydığını vurguladı.
Sitede oku

AP seçimleri sonuçlandı. Seçimlere katılım rekor düzeyde artarken, beklenmedik sonuçlar tüm Avrupa’yı derinden sarstı. Başta aşırı uçlar olmak üzere Yeşiller ve kimi ırkçı partiler sandalye sayılarını artırdı. Avrupa Birliği (AB) konusunda deneyimli gazeteci Zeynel Lüle, Seyr-i Sabah programında alınan sandalye sayılarını ve bunun Türkiye için olası sonuçlarını yorumladı:

‘PARLAMENTO KONSEY ÜSTÜNDE ETKİLİ’

İngiltere Başbakanı May’den 'AP seçimleri' açıklaması: Muhafazakarlar için hayal kırıklığı
“Avrupa Parlamentosu deyince Avrupa Konseyi ile karıştırılıyor. Bu Avrupa Birliği’nin temsilen kurulmuş, 450 milyon nüfusu temsil eden bir kurum. Avrupa’nın vicdanı gibi çalışıyor. Temel işlevi siyasi güç olarak AB politikalarını hazırlamak. Yasama sürecine katılıyor. Bütçe yetkileri onda. Komisyon ve konseyi denetleme yetkisine sahip. Avrupa komisyonu üyelerinin onaylanması ve bunların üçte iki kararla görevden alınmasına neden olabiliyor. İşleyişini izliyor denetliyor araştırma komisyonu kurmak var, AB vatandaşlarının dilekçelerini incelemek var. Görevi kötüye kullanmak oldu mu olmadı mı Ombudsman atama yetkisi var. Bütçe uygulamasını izliyor. Bizim açımızdan önemi, üye olmak isteyen parlamentonun onayıyla bunu gerçekleştirebiliyor. Aday ülkelere her yıl rapor hazırlayan ve genel kurulda tartışan, Türkiye’deki her gelişmenin tartışmasını yapabilen ve bu kararların tamamen tavsiye mahiyetinde veren bir kurum. Üç ülkede işlev görüyor. Strasburg ve Brüksel’de toplanırken Lüksemburg’da da sekretaryası var.

‘İSLAMOFOBİ VE GÖÇMEN KARŞITLIĞI BÜYÜYECEK’

İspanya'da AP ve yerel seçimlerden de ‘siyasi belirsizliğin devamı’ çıktı
Parlamentonun ilginç tarafı ülkeleri değil siyasi grupları temsil etmesi. Her ülkenin siyasetine göre gruplar oluşuyor, üyeler kendi ülkelerinin çıkarlarını değil grupları temsil ediyorlar. O ülkelerin içindeki iç politikalar AP’nin içindeki siyasi grupların şekillenmesini etkiliyor. AP seçimlerinde başlığa çıkaracak olursak merkez sağın ve solun oy kaybettiğini söylememiz lazım. Merkez partilerin oylarının aşırılara gittiğini söylememiz lazım. Merkez sağ ve sol partilerin sayısı bulanıklaştı. Aşırı uçlarla işbirliği yapmak zorundalar. Milliyetçilerin oyu arttı. Irkçıların oyu da güçlendi. Milliyetçiler ve aşırı uçlar birlikte hareket ederse AP içinde söz sahibi olabilecekler.

11 Eylül sonrasında oluşan bir tablo var. Bu tablo Avrupa’yı çok etkiledi. AP içinde bu tablonun etkisi her yıl çığ gibi büyüyor. İslamofobi, göçmen karşıtlığı ve ırkçılık büyüyor. Irkçılık eskiden bizde çok büyük etki yapardı artık rutin bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Her yıl üstüne koyarak giderek artıyor. Aşırılar karar mekanizmalarına girdiler. Kalıcı bir önlem alınmazsa 1950’erde başlayan Avrupa hayali hayal olacak. Bunun üstesinden Avrupa nasıl gelecek bilmiyorum. Ama Almanya ve Fransa kendi içlerinde çözümlemeye çalışıyorlar.

‘TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER GÖÇMEN HAREKETLERİNE BAĞLI’

Bulgaristanlı AP vekili: Erdoğan'ın AB'ye üyelik açıklamaları 'küstahça'
80-90’lı yıllardaki politikalar artık kalmadı. Türkiye ile ilişkiler minimum düzeyde ilerliyor. Geçtiğimiz Mart ayında AP bir karar aldı ve Türkiye’de 2005’ten beri süren müzakerelerin durdurulması önerildi. Parlamento, siyasi kriterler konusunda gelişme olmadığı sürece bir ilerleme olmamasını talep etti komisyon ve konseye… İnsan hakları, yargının bağımsızlığı, ifade özgürlüğü, gazetecilerin soruşturulmadan hapiste yatmaları, sağdan sola tüm aktörlerin üstünde uzlaştığı bir konu. Eğer olumlu bir gelişme olmaza bu süreç AB Türkiye ilişkilerini zora sokacak. Üyelik müzakereleri AB’nin maddi katkılarıyla bazı işler yürüyor çünkü Avrupa Sayıştay’ı Türkiye’deki bazı bütçelerin istendiği gibi yürütülmediğini söyledi. Durumlar kilitlenmiş durumda.

Göç konusu AB’nin zayıf karnı. Şu anda Türkiye ile ilişkiler göçe bağlı ilerliyor. Bununla suni teneffüs almaya çalışıyor iki taraf. Türkiye ile ilişkileri sağlamaya çalışan bir karma parlamento komisyon kurulacak. Bu karma komisyonda bakalım hangi milletvekilleri yer alacak. Bunların kimlikleri önemli. Aşırı uçların yer aldığı bir komisyon olursa durum karışabilir. Bir de raportörün kim olacağı önemli. Bu kişinin de kimliği önemli. En son dönem sol gruplar yapmıştı bu dönemde sağ gruplar istiyor. Ama çoğunlukla yeşiller bu görevi yürüttü. Ya yeşiller ya da sol gruplar bu işi üstlenebilir. Türkiye için eskisi gibi önemli değil. Eskiden çok ünlü siyasetçiler bu işi yürütürdü çünkü adaylık söz konusuydu. Şimdi profili düşük olanlar verilecek. Yunan milletvekillerinin Kıbrıs milletvekillerinin çoğunlukta olduğu bir karma komisyon bekliyorum. Orada görev alınca kendi ülkelerinde isimlerini duyurabilecekler.”

Yorum yaz